İsmail Güngör’ün kaleme aldığı bu eser, Alevi topluluklarının yüzyıllardır kutsal kabul ettiği deyiş, nefes ve semah gibi ritüel merkezli müzikal unsurların, modern dönemde nasıl yeniden tanımlandığını ve dönüştürüldüğünü ele alıyor. Yazar, bu unsurların yalnızca inanç hayatında değil, toplumsal kimlik inşasında da derin bir anlam taşıdığını vurguluyor. Ancak 20. yüzyıla gelindiğinde bu mirasın, devlet politikaları ve kültürel yönelimler doğrultusunda önce millî ve seküler bir müzik anlayışına, yani Türk halk müziğine, daha sonra ise “Alevi müziği” adı altında ayrı bir kategoriye dönüştüğünü ayrıntılı biçimde inceliyor.
Güngör, bu süreci Alevi geleneği için bir tür tarihsel ve toplumsal kırılma olarak nitelendiriyor. Kutsal kabul edilen sözlerin ve ezgilerin, siyasal ve kültürel projelerin etkisiyle ritüel bağlamlarından koparılarak yeniden anlamlandırılması, Alevi kimliği üzerinde kalıcı etkiler bırakıyor. Kitap, bu dönüşümün arkasında yatan tarihsel-siyasal ihtiyaçları açığa çıkarırken, müzik ile iktidar arasındaki ilişkiyi de gözler önüne seriyor.
Çalışma, yalnızca Alevi müziğinin serüvenine ışık tutmakla kalmıyor; aynı zamanda etnomüzikoloji alanına da önemli katkılar sağlıyor. Güngör, müziğin kimlik, iktidar ve kültürel bellek bağlamında nasıl işlediğini tartışarak, okuyucuyu Alevi müziğine dair yerleşik kabulleri yeniden sorgulamaya davet ediyor. Böylece eser, hem akademik çevrelere hem de inanç, kültür ve müzik ilişkisi üzerine düşünen geniş bir okur kitlesine hitap ediyor.
- Künye: İsmail Güngör – Alevi Müziğinin İnşası, Pan Yayıncılık, müzik, 180 sayfa, 2025

