Nietzsche’nin de dostu olan Erwin Rohde, tam bir Antik Yunan dünyası bilginidir.
‘Psykhe’ ise, kendisinin ruhlar kültünü Yunan dünyası üzerinden irdelediği, tam 600 sayfayı bulan bir başyapıttır.
Rohde’nin hem antropolojik hem de folklorik çalışmalardan yararlanan bu eseri, öylesine çığır açıcıdır ki ruha dair erken Yunan düşüncesi üzerine çağdaş araştırmaların başlamasına vesile oldu.
Homeros ve Hesiodos’un şiirlerinden mitolojik kahramanlara, dini adetlerden Eleusis Gizemlerine, filozoflardan halk edebiyatına uzanan ‘Psykhe’, konunun dört dörtlük bir fotoğrafını çekiyor.
Kitaptan öğrendiğimiz kadarıyla, Yunanlar ölülerle bağını hiç kesmedi.
Örneğin bir Solon yasası, ölü birinin kötülenmesini yasaklamıştı.
Ölü bir kişinin soyundan gelenler atalarını karalayan birine yasal takibat yapmak durumundaydı.
Bu da ölülerin ruhuna borçlu oldukları dini görevler arasındaydı.
Kitapta bu ve bunun gibi pek çok konu yer alıyor ve daha da önemlisi, Antik Yunan dünyasındaki ruh kültünün kendilerinden sonraki toplumları nasıl etkilediği hakkında önemli ayrıntılar da yer alıyor.
Kitaptan birkaç alıntı:
“Ölmek, görünen her şeye, duyularla algılanabilir maddi olana içsel olarak ölmek, felsefenin amacı ve meyvesidir.
‘Ölüme hazır olmak’ kâmil filozofun mührüdür.
Böyle biri için felsefe, onu bedenden ve onun arzularından, telaşından, şiddetli heyecanlarından ilelebet kurtaran ve onu tamamıyla ebediyete ve onun sessizliğine geri veren kurtarıcıdır.”
“Ölüm başka bir varoluş biçimine geçiş mi, yoksa kişisel yaşamın tamamen sona ermesi midir?
Bilge için her ikisi de eşit derecede makbuldür, zira yaşamın değerini uzunluğuna göre değil, içeriğinin zenginlikleriyle ölçer.”
“Yunanlar, aklileştirilmiş bir Tanrı inancını yaratma onurunu Yahudilerle paylaşmaktadırlar; buna karşılık, uygarlaşmış insanın ruhun doğası ve kaderini algılama şeklini binlerce yıl boyunca belirleme onuru tek başına onlara aittir.”
- Künye: Erwin Rohde – Psykhe: Yunanlarda Ruhlar Kültü ve Ölümsüzlük İnancı, çeviren: Özgüç Orhan, Pinhan Yayıncılık, tarih, 600 sayfa, 2020