Mahmut Davulcu – Halk Mimarisi Terimleri Sözlüğü (2020)

Somut kültürel mirasımızın olduğu kadar somut olmayan kültürel mirasımızın da önemli bir parçasını oluşturan halk mimarisi, geleneksel kalıpların hâkim olduğu, aşırı ölçeklerde yapılar ile radikal tasarım ve biçimlerin yapı ustalarınca hiçbir zaman için denenmediği bir olgudur.

Halk mimarisi ile ilgili yöresel sözcük ve terimlerin derlenerek kayıt altına alınması folklor ya da dilbilim açısından önemli olduğu kadar mimarlık tarihi açısından da oldukça önem taşır.

Konuyla ilgili kapsamlı bir yayının henüz gerçekleştirilmediği ülkemizde sanat tarihçi ve halk kültürü araştırmacısı Mahmut Davulcu tarafından hazırlanan bu sözlük çalışması öncü bir eser olması açısından önem taşıyor.

  • Künye: Mahmut Davulcu – Halk Mimarisi Terimleri Sözlüğü, Pegem Akademi Yayıncılık, sözlük, 378 sayfa, 2020

Mustafa Duman – Eril Kültür (2022)

Türk destanları bağlamında hegemonik erkekliğin inşasını ve ataerkilliğin sözlü kültürle ilişkisini ele alan bu kitap, folklorun eleştirel erkeklik çalışmaları içerisindeki yerini belirlemeye çalışıyor.

Anlatma geleneği ve bu geleneğin ürünü olan sözlü edebiyat mahsulleri; mitlerden masallara, destanlardan halk hikâyelerine hangi formda olursa olsun, ait oldukları toplumun dünya görüşünü yansıtır.

Bu nedenle hegemonik erkekliği destanlar üzerinden okumaya çalışmak, aslında toplumsal cinsiyet rollerine yüklenen anlamların üretildiği sözlü kültür gibi canlılığını hiç yitirmeyen bir kanalın işleyişini ortaya koyar ve hegemonik erkekliğin oluştuğu kültürel yapıyı daha iyi kavramamızı sağlar.

Dolayısıyla bu kitap, “erkeklik”in kültür sahasında dünden bugüne nasıl inşa edildiğine ve ne türden dönüşümler geçirdiğine odaklanarak okurunu Türk destanlarına farklı bir pencereden bakmaya davet ediyor.

  • Künye: Mustafa Duman – Eril Kültür: Destan ve Hegemonik Erkeklik, Kabalcı Yayınları, inceleme, 216 sayfa, 2022

Anonim – Kerem ile Aslı Hikâyesi (2021)

‘Kerem ile Aslı’ hikâyesinin en zengin içerik ve motiflerini barındıran Raif Yelkenci yazması, 1940’lı yıllardan beri kayıp sanılıyordu.

Ta ki bu hikâye üzerine doktora tezi hazırlamış Ali Duymaz, tam adı ‘Raif Yelkenci Nüshası Hikâyet-i Kerem Han’ olan bu hazine değerindeki yazmanın izine Fransa Millî Kütüphanesi’nde (Bibliothèque nationale de France) rastlayana kadar.

‘Kerem ile Aslı’ hikâyesi, bilindiği gibi Anadolu’da, Balkanlar’da, Azerbaycan’da ve Türk Cumhuriyetlerinin bazılarında çok tanınmış bir halk hikâyesidir.

Raif Yelkenci yazması ise, 19. yüzyılın tam ortasında istinsah edilmiş, öbür ‘Kerem ile Aslı’ nüshalarına nazaran zengin içerik ve motifleri, dili ve yazım özellikleri bakımından eşsiz bir eserdir.

Yazmanın özlü bir inceleme, çevriyazı metin, açıklayıcı notlar, dizin ve harita ile yayına hazırlanması bu halk klasiğinin araştırılma tarihine ülkemizden yapılmış önemli bir katkı.

Sevgili uğruna şehirler, dağlar, ırmaklar, fırtınalar aşan, büyüleri sihirleri bozan, hikâye bittiğinde muradına eremeyip ah çekerek yanan bahtsız Kerem, ardından külleriyle sevdiğinin de yanmasına sebep olur.

Her satırıyla, her dizesiyle halk kültürümüzü zenginleştiren ‘Kerem ile Aslı’ hikâyesi, şairler, yazarlar, sinemacılar, ressamlar, besteciler, gölge oyunu sanatçıları için geçmişte olduğu gibi bugün de ilham veren bir hazine olmaya devam ediyor.

  • Künye: Anonim – Kerem ile Aslı Hikâyesi (Raif Yelkenci Yazması), hazırlayan: Ali Duymaz, Yapı Kredi Yayınları, folklor, 192 sayfa, 2021

Filiz Bingölçe – Yas Değil İsyan (2020)

‘Kadın Argosu Sözlüğü’ ile bildiğimiz Filiz Bingölçe’nin bu çalışması, yaşadığımız toprakların kanayan yaralarından birine parmak basıyor.

‘Yas Değil İsyan’, Anadolu’dan, konusunu kadın cinayetlerinden alan 38 ağıt barındırıyor.

Anadolu’da, kadın cinayetlerine özgü bir ağıt türü vardır.

“Öldürülmüş Kadın Ağzı Ağıtlar” olarak tanımlanan bu ağıtlar, alışılmışın ötesinde geride kalanların ağzından değil de öldürülen kadının bizzat kendi ağzından ve bakış açısından söylenir.

Bu ağıtların asıl çarpıcılığı, hem birebir kurbanın hikâyesini birinci tekil şahıs ağzından aktarmaları, hem de ortak paydada dikkate değer bir direniş ve isyan kapasitesini ortaya koymalarıdır.

Söz konusu ağıtlardan 38 tanesini veren Bingölçe, bunun yanı sıra, arşivlerden derlenen muhtelif “kadına yönelik şiddet” temalı türküler de derlemiş.

Kitap, ne yazık ki, güncelliğini halen koruyor.

  • Künye: Filiz Bingölçe – Yas Değil İsyan: Öldürülmüş Kadın Ağzı Ağıtlar, Alfa Yayınları, kadın, 132 sayfa, 2020

Nurettin Albayrak – Tanpınar’ın Türküsü (2016)

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Türk halk edebiyatı ve halk türkülerine bakışının izini süren bir çalışma.

Nurettin Albayrak, hem Tanpınar’ın yaşam serüveni hem de eserleri bağlamında bunu kapsamlı bir şekilde ortaya koyarak alana önemli bir katkıda bulunuyor.

Yazar ayrıca, Tanpınar’ın söz konusu metinlerinde geçen türkülerin sözlerine ve notalarına da yer veriyor.

  • Künye: Nurettin Albayrak – Tanpınar’ın Türküsü, Kapı Yayınları

İrfan Polat – Türk Masal ve Efsanelerinde Olağanüstü Güçler ve Varlıklar & Türkiye Sahasının Demonoloji ve Diabolojisi (2020)

Korku, yalnızca bireysel bir mesele değil, ondan da öte, toplumu bir araya getiren bir olgudur, harçtır.

Masallar ve efsaneler ise, geçmişten günümüze korkularımızı toplumsal alanda en çok yansıtan folklor ürünleridir.

İşte İrfan Polat, Türk masal ve efsanelerinde korkunun nasıl işlendiğini ayrıntılı bir bakışla irdeliyor.

Bu masal ve efsanelerde, korkunun olağanüstü güçler ve varlıklar şeklinde nasıl cisimleştiği, korkuların mahiyeti ve korkuların işlevi konusunda aydınlatıcı bilgiler veren çalışma, bununla da yetinmeyerek bunları halkbilimin teorik zenginliğinden yararlanarak çok yönlü bir şekilde analiz ediyor.

Kitap, binlerce yıllık Türk anlatı geleneği içinde masal ve efsane temelli zengin bir korku haritası ve belleği olarak okunabilir.

  • Künye: İrfan Polat – Türk Masal ve Efsanelerinde Olağanüstü Güçler ve Varlıklar & Türkiye Sahasının Demonoloji ve Diabolojisi, Selenge Yayınları, folklor, 464 sayfa, 2020

Hasan Latif Sarıyüce – Anadolu Masalları (2010)

Hasan Latif Sarıyüce’nin daha önce çeşitli baskıları yapılan ‘Anadolu Masalları’, halk inançlarının, rüyaların ve gerçek ötesi yaşantıların tasvir edildiği çok sayıda masalı bir araya getiriyor.

Akkız ile Karakız, Tek Köse ile Çift Köse, Ahmak ile Çakmak, Büyülü Sofra, Keloğlan ile Çil Horoz, Deliler Ülkesi, Alicengiz Oyunu, Safoğlan, Süpürgeci Baba, Kurbağa Prenses, Kırk Haramiler ve Keçi Kız gibi masallardan oluşan kitap, hem sözlü masal geleneğini koruması hem de 8-12 yaş grubu çocukların anlayabilecekleri bir şekilde kaleme alınışıyla dikkat çekiyor.

Sarıyüce’nin bu kitabıyla, 1991 yılında Türkiye İş Bankası’nın Edebiyat Büyük Ödülü’nü kazandığını da belirtelim.

  • Künye: Hasan Latif Sarıyüce – Anadolu Masalları, Kapı Yayınları, folklor, 385 sayfa

Halil Ersoylu – Türk Argosu Üzerinde İncelemeler (2010)

Bilindiği gibi, en zengin argo kullanıma sahip dillerden biri de Türkçe.

İşte Halil Ersoylu elimizdeki çalışmasında, bu zengin kaynağı masaya yatırıyor.

Kitaptan öğrendiğimiz ayrıntılardan biri, argonun dışarıdan küçük görünmesine rağmen, aslında ne denli geniş bir sahaya yayılmış olduğu gerçeğidir.

Örneğin Ersoylu, argonun, genel dilin bitki, hayvan, cansız doğa unsurları ve yansıma seslerinden yararlanılarak nasıl dâhiyane bir şekilde oluşturulduğuna dair çok sayıda örnek sunuyor.

Ayrıca, argo kelimelerde çok şekillilik, argoda kısaltmalar ve deyimlerin kullanılması gibi konuları da anlatan Ersoylu, bu dünyanın kelime hazinesi, deyimleri ve mantığıyla ne denli şaşırtıcı zenginlikte olduğunu ortaya koyuyor.

  • Künye: Halil Ersoylu – Türk Argosu Üzerinde İncelemeler, Ötüken Yayınları, folklor, 381 sayfa

Tahir Alangu – Türkiye Folkloru El Kitabı (2020)

1983 yılında Adam Yayınları tarafından basılan ‘Türkiye Folkloru Elkitabı’, Alangu’nun ölümünden on yıl sonra basılabilmişti.

Maalesef kitabın bugüne kadar yeni baskısı yapılmadı.

Bu şu anlama geliyor: Türkiye’de folklor alanında çalışanlar, Tahir Alangu ve onun folklor çalışmalarından habersizdirler.

Yeni baskısı yapılan kitap, ilk baskısından çok daha oylumlu bir hale gelmiş: ilki 343 sayfa iken, yeni baskı tam 936 sayfa olmuş.

Zira İsmail Görkem’in uzun yıllara yayılan çalışmaları sonucu, bu baskıya, Alangu’nun hiç bilinmeyen bitirme tezi de başta olmak üzere pek çok başka metni de eklenmiş.

Yararlı ve kapsamlı bir dizinle zenginleşen kitapta, Türk halk masallarının iç yapısı ve kahramanlarından çalgılı kahvelerdeki külhanbeyi edebiyatı ve numunelerine, halk mitolojisinden halk destanlarına, halk masallarından halk tiyatrosuna, folklor ve halk edebiyatından Balkan folkloruna kadar pek çok konu ele alınıyor.

Folklor alanında çalışanların ve konuyla ilgilenen okurların muhakkak edinmesi gereken bir çalışma.

  • Künye: Tahir Alangu – Türkiye Folkloru El Kitabı, hazırlayan: İsmail Görkem, Yapı Kredi Yayınları, folklor, 936 sayfa, 2020

Erwin Rohde – Psykhe: Yunanlarda Ruhlar Kültü ve Ölümsüzlük İnancı (2020)

Nietzsche’nin de dostu olan Erwin Rohde, tam bir Antik Yunan dünyası bilginidir.

‘Psykhe’ ise, kendisinin ruhlar kültünü Yunan dünyası üzerinden irdelediği, tam 600 sayfayı bulan bir başyapıttır.

Rohde’nin hem antropolojik hem de folklorik çalışmalardan yararlanan bu eseri, öylesine çığır açıcıdır ki ruha dair erken Yunan düşüncesi üzerine çağdaş araştırmaların başlamasına vesile oldu.

Homeros ve Hesiodos’un şiirlerinden mitolojik kahramanlara, dini adetlerden Eleusis Gizemlerine, filozoflardan halk edebiyatına uzanan ‘Psykhe’, konunun dört dörtlük bir fotoğrafını çekiyor.

Kitaptan öğrendiğimiz kadarıyla, Yunanlar ölülerle bağını hiç kesmedi.

Örneğin bir Solon yasası, ölü birinin kötülenmesini yasaklamıştı.

Ölü bir kişinin soyundan gelenler atalarını karalayan birine yasal takibat yapmak durumundaydı.

Bu da ölülerin ruhuna borçlu oldukları dini görevler arasındaydı.

Kitapta bu ve bunun gibi pek çok konu yer alıyor ve daha da önemlisi, Antik Yunan dünyasındaki ruh kültünün kendilerinden sonraki toplumları nasıl etkilediği hakkında önemli ayrıntılar da yer alıyor.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Ölmek, görünen her şeye, duyularla algılanabilir maddi olana içsel olarak ölmek, felsefenin amacı ve meyvesidir.

‘Ölüme hazır olmak’ kâmil filozofun mührüdür.

Böyle biri için felsefe, onu bedenden ve onun arzularından, telaşından, şiddetli heyecanlarından ilelebet kurtaran ve onu tamamıyla ebediyete ve onun sessizliğine geri veren kurtarıcıdır.”

“Ölüm başka bir varoluş biçimine geçiş mi, yoksa kişisel yaşamın tamamen sona ermesi midir?

Bilge için her ikisi de eşit derecede makbuldür, zira yaşamın değerini uzunluğuna göre değil, içeriğinin zenginlikleriyle ölçer.”

“Yunanlar, aklileştirilmiş bir Tanrı inancını yaratma onurunu Yahudilerle paylaşmaktadırlar; buna karşılık, uygarlaşmış insanın ruhun doğası ve kaderini algılama şeklini binlerce yıl boyunca belirleme onuru tek başına onlara aittir.”

  • Künye: Erwin Rohde – Psykhe: Yunanlarda Ruhlar Kültü ve Ölümsüzlük İnancı, çeviren: Özgüç Orhan, Pinhan Yayıncılık, tarih, 600 sayfa, 2020