Selim Rumi Civralı – Atletik Politika (2020)

Ulusal kimlik inşalarında, milli efsanelerde, spor çok canlı, güçlü bir sembolizm kaynağıdır.

Selim Rumi Civralı’nın bu usta işi çalışması da, spor ve ideoloji arasındaki ilişkiyi tarihsel bir bakışla izliyor.

Civralı burada,

  • Eski Türk topluluklarında şamanların “oyun kurucu” rollerini,
  • Din ve spor cezbesini birleştiren dans ritüellerini,
  • Pehlivan tekkelerini,
  • Birinci Dünya Savaşı’na eşlik eden sporcu seferberliğini,
  • Erken Cumhuriyet’te kadınların yeni bir iffet anlayışıyla spora katılmalarını,
  • Türkiye’de sporun seyrinde Balkan oyunları tasarısını,
  • Naim Süleymanoğlu’nun ilticasının siyasi dinamiklerini,
  • Ve bunun gibi pek çok dikkat çekici konuyu irdeliyor.

Kitap, uygarlık tarihine sporun penceresinden bakmasıyla çok önemli.

  • Künye: Selim Rumi Civralı – Atletik Politika: Spor ve İdeoloji, İletişim Yayınları, siyaset, 216 sayfa, 2020

Uğur Önver – Şampiyon Ribéry (2016)

Fransa’nın Zinedine Zidane efsanesinden sonra dünya futboluna armağan ettiği en görkemli savunma oyuncularından Franck Ribéry’nin hayat hikâyesi.

Şu an yıllık 10 milyon avroluk kazanca sahip Ribéry’nin çocukluğunda geçirdiği ve kariyerinde dönüm noktası teşkil eden kazadan inşaat işçiliğine ve futbolun zirvesine uzanan hayatı, okunmayı fazlasıyla hak ediyor.

  • Künye: Uğur Önver – Şampiyon Ribéry, Kırmızı Kedi Yayınları

Wang Guangxi – Çin Kung Fu’su (2016)

Asıl adı Wushu olan Çin Kung Fu’sunu üstatlar, ekoller ve dövüş teknikleriyle irdeleyen bir inceleme.

Kitap, önemli teknikleri sunmasının yanı sıra, Wushu’nun Çin kültürüyle ilişkisi, tarihsel gelişimi, Wushu’nun edebiyat, sinema ve televizyonda işlenişi gibi, barındırdığı ilginç bilgiler için de okunabilir.

  • Künye: Wang Guangxi – Çin Kung Fu’su, çeviren: Sinan Baykent, Kaynak Yayınları, spor, 152 sayfa, 2016

İslam Çupi – Mağlubu Anlatmak (2009)

‘Mağlubu Anlatmak’, futbol yazarlığının özgün kalemlerinden İslam Çupi’nin, 1957’den 1981’e dek Milliyet gazetesinde yayımlanan yazılarından bir derleme.

Çupi, 44 yıllık gazetecilik yaşamında, başta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Spor Yazarları Derneği olmak üzere, birçok kurumdan ödül aldı.

Özgün Türkçesi ve benzetmeleriyle Çupi, spor yazarlığını bir meslek haline getirdi ve bir ekol oluşmasını sağladı.

Yazılarını takip edenlerin, bir spor yazarı olduğu kadar bir edebiyatçı gözüyle de baktığı Çupi’yi Beşiktaşlı Baba Hakkı (Yeten) de, “sporun Balzac”ı olarak tanımlamıştı.

Derleme, Çupi’nin lezzetli yazılarını yeniden okumak için iyi bir fırsat.

  • Künye: İslam Çupi – Mağlubu Anlatmak, derleyen: Barış Karacasu ve Yavuz Yıldırım, İletişim Yayınları, futbol, 296 sayfa

Orhan Şevki – Azınlık Spor Kulüpleri ve Sporcular (2018)

Futbolun “ordinaryüs”ü Lefter’i, Lefter Küçükandonyadis’i kim unutabilir!

Peki Vahram Papazyan’ı,

Tahtaperde Aleko’yu,

Büyük Garbis’i,

Buhuri’yi,

Vartan Tetikbaş’ı,

Garo Hamamcıoğlu’nu…

İşte bu harika çalışma, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte azınlık spor kulüplerini, bu kulüplerin yetiştirdiği büyük oyuncuları ve kulüplerin Türk sporunun gelişimindeki unutulmaz katkılarını gözler önüne seriyor.

Orhan Şevki, Osmanlı’da esas olarak yabancılar aracılığıyla başlayan modern spor faaliyetlerini ve bu faaliyetlerin azınlık spor kulüpleri bağlamında geçirdiği dönüşümü kayda alıyor.

Modern sporların bizde ortaya çıkış süreci çok ilginçtir.

Bunlar daha çok yabancılar aracılığıyla icra edilmiş, fakat bu faaliyetler kimi baskılarla karşılaşmış, özellikle bu alan Türk sporculara yasaklanmıştı.

Bu öyle bir boyut almıştır ki, Türk futbolcular bu yasakları delmek adına, adlarını değiştirip futbol oynamaya çalışmışlardır.

Şevki’nin bunun gibi çok ilginç bilgilerle harmanladığı kitabından, 20. yüzyılın başlarında art arda kurulmaya başlanan Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe gibi Türk kulüplerinin gelişimine dair ayrıntıları ve azınlık spor kulüplerinin çok iyi futbolcular yetiştirerek çoğunu bu kulüplere verdiğini de öğreniyoruz.

Kitap bunun yanı sıra,

  • Türk sporuna azınlık sporcularının katkılarının neden yadsınamaz olduğunu,
  • Azınlık spor kulüplerinin sayısız milli sporcu, sayısız şampiyon çıkardığı altın çağını,
  • Siyasi olayların getirdiği baskılar sonucu nüfusları yavaş yavaş azalan gayrimüslim cemaatlerle birlikte azınlık kulüplerinin de tek tek eriyişini,
  • Bu süreçten sonra maddi olanakların tükenmesi nedeniyle kulüplerin kendi yağlarıyla kavrulmayı sürdürme çabalarını,
  • Ve bunun gibi pek çok ilgi çekici konuyu irdeliyor.

Çalışma, yukarıdaki isimlerin yanı sıra, Garbis Zakaryan, Kasapoğlu, Niko Kovi, Violet Kostanda, Rober Eryol ve Lale Kohen’i yeniden hatırlamak ve anmak için çok iyi bir fırsat.

  • Künye: Orhan Şevki – Azınlık Spor Kulüpleri ve Sporcular: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, İş Kültür Yayınları, spor tarihi, 192 sayfa, 2018

Karin Künzle-Watson ve Stephen J. DeArmond – Buz Pateni (2009)

Yazarlarından birinin, buz pateni alanında Dünya Şampiyonluğu bulunan Karin Künzle-Watson olduğu elimizdeki eser, buz patenini düzgün bir şekilde ve teknikle öğrenmek için neler yapmamız gerektiğini anlatıyor.

Çok sayıda resimden oluşan kitapta, iyi bir buz pateni için olmazsa olmaz egzersizler, hedefler ve akılda tutulması gereken önemli noktalar anlatılıyor.

Çalışmanın, baştan beri Türkiye’de de büyük ilgi gören buz pateni sporuna yeni başlamak isteyenlerle, amatör düzeyde buz pateni ile uğraşanlara temel düzeyde teknik bilgi sağladığını ve buz pateninin her türünün ve her düzeyinin temeli olan ana prensipleri tanımlayıp ortaya koyduğunu söylemeliyiz.

  • Künye: Karin Künzle-Watson ve Stephen J. DeArmond – Buz Pateni, çeviren: C. Mengü Tunçay,  Efil Yayınevi, spor, 157 sayfa

Semiral Bilbaşar – Atlar (2015)

Gazeteci ve reklamcı Semiral Bilbaşar, tam bir at tutkunu ve uzun yıllardır hobi olarak atlarla uğraşıyor.

Yarış atı yetiştiriciliği de yapan yazar, Türkiye atçılık tarihi ile at yarışçılığı konusunda arşivlik bir esere imza atmış.

Bilbaşar, at tutkusunun peşinden Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerine yaptığı ziyaretlere dair izlenimlerini okurlarıyla paylaşmakta.

Künye: Semiral Bilbaşar – Atlar, Türkiye Jokey Kulübü Yayınları

Philippe Mengue – Yürümek, Koşmak, Yüzmek (2018)

Philippe Mengue, doğal fiziksel yetenekleri kadar, sporu da seven, spor tutkunu bir babanın etkisiyle, içine çok erken yaşlarda spor aşkı aşılanmış olmasıyla, hayatı boyunca fiziksel aktivitelere ilgi duydu.

Bu ilginin neticesi olan elimizdeki kitabı ise, yürümek, koşmak, yüzmek gibi fiziksel aktiviteler konusunda, oldukça özgün bir felsefi sorgulama sunuyor.

Mengue burada,

  • Deleueze’da sporun içgüdüsel olarak reddini,
  • Rimbaud’nun Habeşistan günlerini,
  • Rousseau ve Kerouac’taki yola koyulma fikrini,
  • Merleau-Ponty ile Maldiney’e göre “estetik” beden veya görüngübilimcilerin duyumsayan bedeni,
  • Kötülük yazınında Sade’la, Bataille’la ele alınan erotik bedeni,
  • Artaud ile “organsız beden”i,
  • Bedenin Eros aracılığıyla Platon’dan beri en yüce felsefeyle bağlantılı olma halini,
  • Tanrısal tapınma aracı olarak antik spor müsabakalarını,
  • Bedenin denizde aldığı “oluşlar”ı,
  • Ve bunun gibi, spor ve hareket halindeki beden üzerine sistemli pek çok düşünce egzersizi yapıyor.

Künye: Philippe Mengue – Yürümek, Koşmak, Yüzmek: Kaçak Beden, çeviren: Orçun Türkay, Yapı Kredi Yayınları, felsefe, 244 sayfa, 2018

Juliet Macur – Tekerlekli Yalan (2018)

Fransa Bisiklet Turu’nu yedi kez üst üste kazanarak gelmiş geçmiş en büyük bisikletçilerden biri olmuş, fakat daha sonra doping yaptığı gerekçesiyle şampiyonlukları elinden alınmış Lance Armstrong’un şeytani zekâsıyla yarattığı organizasyonu hakkında, daha da önemlisi doping gerçekleri hakkında çok önemli bir çalışma.

Armstrong, dünya çapında yankı uyandıran skandaldan sonra, ilk kez Juliet Macur’la görüşmeyi kabul etmiş.

Macur Armstrong’un anlattıklarıyla yetinmiyor; Armstrong’un ailesinin, yakın arkadaşlarının, takım arkadaşlarının, yetkililerin, sponsorların ve rakiplerinin aralarında bulunduğu yüzü aşkın isimle görüşmüş.

Bu kitap, korkunç hırsı, başarı için hiçbir ahlaki çekincesi olmayan ve yalanlarla örülü bir adamın hikâyesi niyetine okunabilir.

Armstrong’un karakteri kimi zaman okurda nefret uyandırıyor, kimi zaman yaptığı gülünçlüklerle bizi güldürüyor, kimi zaman da bu çapta bir yalan düzeni kurabilecek zekâsıyla bizi şaşırtıyor.

Macur’un çalışması, Armstrong’un “Armstrong Sistemi” adıyla anılan, gelmiş geçmiş en karmaşık, en ayrıntılı doping programını nasıl şeytani bir ustalıkla yarattığını ve uygulattığını bir bir ortaya koymasıyla çok kıymetli.

  • Künye: Juliet Macur – Tekerlekli Yalan: Lance Armstrong’un Düşüşü, çeviren: Algan Sezgintüredi, Domingo Kitap, spor, 404 sayfa, 2018

Metin Tükenmez – Toplumbilim ve Spor (2009)

Metin Tükenmez ‘Toplumbilim ve Spor’da, sporun toplumsal değişimle birlikte hangi evrelerden geçtiğini gösteriyor.

Tükenmez, toplumların kendine özgü yaklaşımlarını ortaya koymak için, kendilerinden önceki kuşakların deneyim ve birikimlerinden nasıl yararlandıklarını, sporun tarihine doğru bir yolculuğa çıkarak yapıyor.

Böylece arkaik toplumlardan imparatorluklara, feodal toplumdan modern çağa, sporun toplumsal arenada nasıl bir seyir izlediği, çalışmanın çerçevesini oluşturuyor.

Günümüz Türkiye’sinde sporun sadece futbol olarak düşünüldüğü, herkesin malumu.

İşte bu kitap, geçmişte yaşayan toplumlardan günümüze, sporun ne denli zengin çeşitlilikte olduğunu gözler önüne sermesiyle önemli.

  • Künye: Metin Tükenmez – Toplumbilim ve Spor, Kaynak Yayınları, spor, 304 sayfa