Özge Özdemir – Geçmişin İzleri (2023)

Altmışlı ve yetmişli yıllar Türkiye tarihinin canlı olduğu kadar çalkantılı, değişken olduğu kadar da acı tatlı bir dolu anıyla hatırlanan, özel bir dönemi.

Peki bu dönemi farklı kılan neydi?

İnsanlarda nasıl bir iz bıraktı ve neler hatırlanıyor?

Özge Özdemir ‘Geçmişin İzleri’nde kapsayıcı, özgün bir anlatı kuruyor.

Dönemin tanıklarının gözünden hayatın ritmini paylaşıyor.

Burada mini etekler, İspanyol paçalar, gür bıyıklar ve kulaklara dolan türlü müzikler de var, Yassıada yargılamaları, sokak çatışmaları ve kavgalı yılların okul anıları da…

Sağcılar ve solcular da var, siyaseti hiç hayatına sokmamış olanlar da…

Kadınlar da var, erkekler de…

‘Geçmişin İzleri’ sadece nostaljik bir bellek anlatısı olmanın ötesine geçen, altmışları ve yetmişleri kültürün, siyasetin, sosyal yaşamın birçok alanını kuşatarak anlatan özgün bir çalışma olarak öne çıkıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Türkiye’nin altmışlı yılları ile bu yılların rüzgârıyla alev alan yetmişlerinin, önceki ve sonraki yıllarla kıyaslandığında önemli bir değişim anına karşılık geldiğini söyleyebiliriz. Bu yirmi yıllık dönem, kerameti kendinden menkul bir değişim olmanın ötesinde siyasal, toplumsal ve kültürel alanların hepsinde birden Türkiye’nin bugününü kuran gelişmelerin zamansal sahasıydı.”

  • Künye: Özge Özdemir – Geçmişin İzleri: Altmışlı ve Yetmişli Yılların Kolektif Belleği, İletişim Yayınları, inceleme, 272 sayfa, 2023

İrem Hattat – Online Flört, Online Romantizm (2023)

Tüm dünyanın dijitalleşmesi ile aşkın kuralları yeniden şekilleniyor.”

Teknoloji artık duygusal ilişkilerimizi de yönetiyor, tutku dolu ilişkileri başlatmamız, devam ettirmemiz ve sonlandırmamız için yepyeni bir dünyanın kapılarını aralıyor.

Karşı cinsler arası iletişim hızlanıyor, ilişkiye geçme biçimleri çeşitleniyor.

Sosyal medya platformları ve birçok uygulamayla yeni ilişkilere yelken açmak bir tık uzağımızda.

Herkesin umudu gerçekten sevdiği, sevildiği ve derin bir iletişimi sağladığı “doğru kişi”yi bulmak.

Bu kitap ilişki ve aile danışmanlığında uzun yıllar deneyimi olan, uzman İrem Hattat’ın dijital çağda âşık olmak, kendini sevmek, sevilmek ve yakınlaşmanın değişimi üzerine bilgileri, görüşleri ve çıkarımlarıdır.

Bir anlamda açık ya da kapalı dijital kimliğiniz üzerinden ilişki yaşamaktansa gerçek “hayatınızı” nasıl daha iyi bir hale getirebileceğinizin de yol haritasıdır.

Eğer eş bulma amacıyla online flört gerçeğini öğrenmek istiyorsanız ya da eşinizin, flörtünüzün ya da hayat arkadaşınızın gözüne bakmak yerine günde elli kere akıllı telefonuna bakanlardansanız, saatlerinizi gerçek dünyadan ziyade online olarak hiç tanımadığınız kişilerle etkileşimde bulunarak geçiriyorsanız, bu kitap tam da sizin için yazıldı.

  • Künye: İrem Hattat – Online Flört, Online Romantizm, The Kitap Yayınları, inceleme, 264 sayfa, 2023

William Alexander – Dünyayı Değiştiren On Domates (2023)

Domates, 1500’lerde bir gece yarısı, bir geminin ambarında Yeni Dünya’dan Avrupa’ya göç eder.

Yüzyıllarca tarihin çöplüğünde kaybolur, zehirli olmakla suçlanır, henüz sert ve yeşilken toplanır; hayat bu ya, hem dünya mutfaklarının en popüler aktörlerinden biri, hem de endüstriyel gıdalardan hoşnutsuzluğumuzun sembolü haline gelir.

Peki maceraların, enteresan tarihî figürlerin, çeşit çeşit yiyeceğin, biraz da komplo teorisinin eksik olmadığı bu yolculuk boyunca neler yaşandı?

William Alexander, ‘Dünyayı Değiştiren On Domates’te domatesin ilginç gerçeklerle dolu tarihçesini konu edinirken gıdaya ilişkin en güncel sorunlarımıza da değiniyor ve okura alışılmışın dışında bir uygarlık tarihçesi sunuyor.

Tarih, botanik, hatırat ve seyahatnamenin kendine özgü bir karışımı olan kitap, domatesin dünya mutfağı ve kültürü üzerindeki etkisini konu alan bu turda bize eşlik eden eğlenceli bir rehber.

Alexander, Azteklerden İtalyan mutfağı ve pizzaya kadar tarihi keşfetmek için domatesleri kullandığı kitabında, domatesin eğlenceli ve geniş kapsamlı bir tarihçesini sunuyor.

Bunun yanında bizi enteresan tarihî karakterlerle tanıştırıyor; iklim değişikliği, hidroponik ve GDO ile fabrika çiftçiliğinin yaygın olduğu bir dünyada lezzet arayışı gibi konularla ilgili düşünmemizi sağlıyor.

  • Künye: William Alexander – Dünyayı Değiştiren On Domates: Egzotik Bir Süs Bitkisi Nasıl Kültür Tarihinin Vazgeçilmezi Haline Geldi?, çeviren: Eylül Doğramacı, Timaş Yayınları, inceleme, 304 sayfa, 2023

 

Danny Dorling – Yavaşlamak (2023)

İlerleme kültü gözümüzü kör etmiş durumda.

Devasa kâr ve sermayeye yönelik özgürlüklerin yanı sıra, gitgide artan iş yoğunluğunun insanları ve gezegeni ayakta tutmaya yetmeyeceğini ortaya koyan Danny Dorling yavaşlamanın faydalarını iklim, demografi, ekonomi, jeopolitik gibi disiplinler bağlamında inceliyor.

Hızla büyüyen dünyamız, aslında ekonomik krizler ve salgınlardan çok daha önce sonun eşiğine geldi.

Uygarlığımızı son sürat ileriye taşıdığına inanılan teknolojik gelişmeler, yaygın kanının aksine gitgide yavaşlıyor.

Nüfusumuzun büyüme hızı düşüyor.

Gidişata bakıldığında mevcut yavaşlama, hızlanma beklentisine karşı büyük bir meydan okumayı ve bilinmeyene doğru bir adımı temsil ediyor.

Fakat bu durum, kulağa korkutucu gelse de, insanlık ve gezegenimiz için bir umut ışığı olabilir.

Danny Dorling, farklı disiplinleri bir araya getirdiği ‘Yavaşlamak’ta, küresel çapta tecrübe ettiğimiz yavaşlamanın faydalarına dair güncel ve alışılmışın dışında bir argüman ortaya koyuyor.

İlk kez 1890’larda kullanılan ve temelde “daha yavaş ilerleme” anlamına gelen bu olguyu iklim, demografi, ekonomi, jeopolitik gibi disiplinler bağlamında inceliyor; analizini doğurganlık oranlarından banka kredileri ve toplumsal hareketlerin sıklığına uzanan bir veri çeşitliliğiyle zenginleştiriyor.

Dorling, bu çalışmasıyla “Nasıl bir gelecek tasavvur etmeliyiz?” sorusuna sürdürülebilir bir cevap arıyor.

Grafikler ve illüstrasyonlarla zenginleştirilen kitap, okurlar tarafından “insanlık tarihini ve toplumsal değişimi görsel olarak anlamak için yeni bir standart” olarak görülüyor.

Sosyal coğrafya konusundaki uzmanlığıyla Birleşik Krallık medyasında sık sık boy gösteren Danny Dorling, The Guardian tarafından “istisnai bir profesör” olarak tanımlanıyor.

  • Künye: Danny Dorling – Yavaşlamak: Hız Çağının Sonu (Dünya, Ekonomi ve İnsanlık İçin Neden Böylesi Daha İyi?, çeviren: Efsun Ecem Üçkardeş, Timaş Yayınları, inceleme, 464 sayfa, 2023

Amy S. Bruckman – Wikipedia’ya İnanmalı mıyız? (2023)

İnternetin bilgiyi nasıl yarattığını hakkıyla anlamak için çevrimiçi grupların tasarımının topluluk, işbirliği, kimlik, kötü davranışların yönetimi ve piyasa güçlerinin etkisi gibi diğer kritik yönlerini de anlamanız gerekir.

İşte tam da bunu yapan Amy Bruckman imzalı ‘Wikipedia’ya İnanmalı mıyız?’, çevrimiçi toplulukların nasıl bilgi oluşturabildiğine (ya da oluşturamadığına) vurgu yaparak çevrimiçi toplulukların tasarımına odaklanıyor.

Çevrimiçi etkileşime girdikçe yeni bilgi türleri ve topluluklar yaratıyoruz.

Bu topluluklar nasıl oluşuyor?

Bilgi kaynağı olarak onlara güvenip güvenemeyeceğimizi nasıl bilebiliriz?

Başka bir deyişle, Wikipedia’ya inanmalı mıyız?

Bu kitap, topluluğun ve bilginin tanımını, internetin yeni topluluk türlerini nasıl kolaylaştırdığını ve bilginin çevrimiçi işbirliği ve sohbet yoluyla nasıl şekillendiğini araştırıyor.

Amy Bruckman, kendimizi çevrimiçi ortamda temsil edişimizin etkileşimimizi şekillendirme biçimini, çevrimiçi ortamdaki kötü davranışların sebeplerini ve bu konuda yapılabilecekleri irdeliyor.

Ve en önemli soruyu soruyor: İnternet kullanıcıları ve tasarımcıları olarak internetin hepimizin içindeki en iyiyi ortaya çıkarmasını nasıl sağlarız?

‘Wikipedia’ya İnanmalı mıyız?’, çevrimiçi toplulukları daha iyi anlamak, internette geçirdiği zamanı daha kaliteli ve güvenli hale getirmek, insan-bilgisayar etkileşimi ve sosyal bilişim hakkında fikir edinmek isteyen herkesin okuması gereken kayda değer bir kaynak.

Çevrimiçi hayatın duygusal ve sosyal amaçlarımıza nasıl hizmet edeceğine dair yol gösteren bir rehber niteliğinde olan kitap, Wikipedia’yı güvenli ve verimli bir şekilde kullanmanın yollarını anlatıyor.

  • Künye: Amy S. Bruckman – Wikipedia’ya İnanmalı mıyız?: Çevrimiçi Topluluklar ve Bilginin İnşası, çeviren: Aslı Gizem Korkmaz, The Kitap Yayınları, inceleme, 248 sayfa, 2023

Jennifer Jacquet – Utanç Gerekli mi? (2023)

Değişim utançla sağlanabilir mi?

Bu kitap, doğru şekilde ve doğru zamanda uygulandığında utancın gezegenimizi ve nihayetinde kendimizi başarısızlığa uğratmamızı nasıl engelleyebileceğine dair tamamen yeni bir anlayışı aktarıyor.

Jennifer Jacquet bu kışkırtıcı kitabında yunusları kurtarmak, işçi sömürüsünü durdurmak, insanları oy kullanmaya teşvik etmek ve değiştirilmek istenen pek çok davranış için utancın nasıl kullanılabileceğini gösteriyor.

Bu eski aracın son derece etkili kullanımıyla ilgili 7 maddelik de bir kılavuz sunuyor.

Utanç elbette karmaşık bir konu ve suçlulukla yakından ilişkili ancak Jacquet bu duygunun tüm yönlerini ustalıkla araştırıyor, örneklerle gözler önüne seriyor ve utancın birçok kültürde yüzyıllar boyunca nasıl kullanıldığını, kullanımının zaman içinde nasıl değiştiğini göstermek için tarihe ve sosyal bilimlere atıfta bulunuyor.

Yine de bu kitabın en önemli yönü utandırmanın geçmişi hakkında gözler önüne serilenlerden ziyade utandırmanın geleceği, yani internet üzerinden utandırmanın potansiyel gücü.

Bu kitapta da savunulan şey, daha iyi bir dünya için utancın yeniden rehabilite edilmesi.

‘Utanç Gerekli mi?’ arzu edilen davranışı teşvik etmek ve sosyal normları uygulamak isteyen her birey veya insan grubuna hitap eden, hem düşündürücü hem de eğlendirici bir kılavuz.

  • Künye: Jennifer Jacquet – Utanç Gerekli mi?, çeviren: Z. Nur Erbörü Metinkale, The Kitap Yayınları, inceleme, 200 sayfa, 2023

Harry Parker – Hibrit İnsanlar (2023)

Afganistan’da el yapımı bir patlayıcı nedeniyle bacaklarını kaybetmesiyle hayatı bir anda değişen Harry Parker, rehabilitasyon sırasında insanların bu durumun üstesinden nasıl geldiklerini görüp kendi kendine şu soruyu sordu: Tüm insanlar hibritleşiyor mu?

Parker ‘Hibrit İnsanlar’da edindiği yeni kimliğinden ve fiziksel engeliyle nasıl mücadele ettiğinden bahsederken okuru bir bedenin sahip olabileceği en güçlü ve özgürleştirici buluşlarla, en yeni robotlarla ve teknolojilerle tanıştırıyor.

Kitap, teknolojinin, insan olmanın ne anlama geldiğine dair anlayışımıza yeni bir boyut getirmesiyle önemli.

Bilimsel icatlarla ilgili olsa da aslında kitabın odak noktası insan kalbi ve zihni.

  • Künye: Harry Parker – Hibrit İnsanlar: İnsan ve Makine Hudutlarında Alıntılar, çeviren: Çiğdem Köfüncü, The Kitap Yayınları, inceleme, 200 sayfa, 2023

Amy Blackstone – Gönüllü Çocuksuzluk (2023)

Annelik içgüdüsü masalıyla hesaplaşan ufuk açıcı bir kitap.

‘Gönüllü Çocuksuzluk’, çocuksuz aile ve birey kavramlarını odağına alıyor.

Hayatın akışında çocuk sahibi olmanın “normal”, olmamanınsa bir şekilde “uygunsuz” olarak algılandığı toplumlarda, kendi iradeleriyle çocuksuz bir hayat sürdüren ailelerin karşılaştıkları tepkileri, haklarındaki önyargıları, bu önyargıların arkasındaki motivasyonları ve aslında çoğunun ne denli yanlış ve yersiz olduğunu ortaya koyuyor.

Amy Blackstone, çocuk sahibi olmama kararının da tıpkı olma kararı kadar doğal olduğunu, bu kararı alan insanların bencil damgası yemelerinin haksızlık olduğunu ve aslında genel kanının aksine gönüllü çocuksuzların da çocukları sevdiklerini, hatta onlara çocuklu ailelerden daha fazla zaman ve imkân tanıyabildiklerini hem kendi deneyimlerinden yola çıkarak hem de bulgulara dayanarak anlatıyor.

Aynı zamanda aile, kadınlık, cinsiyet, cinsel yönelim, politika, feminizm gibi alanlara da değinerek geniş bir çerçeve çizmeyi amaçlıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Ebeveynlik herkes için biçilmiş kaftan değildir. Bunda utanacak bir şey yok. Aksini ileri süren kültürel mesajların yaygınlığına rağmen, ebeveynlik herkes için tatmin edici bir yaşamın anahtarı değildir. Ebeveynlerin bile tatmin olmak için ebeveynlikten fazlasına ihtiyacı vardır. Bazılarımız içinse ebeveynlik tatmin denkleminin hepten bir parçası değildir.”

  • Künye: Amy Blackstone – Gönüllü Çocuksuzluk: Aileyi Baştan Tanımlayan ve Yeni Bir Bağımsızlık Çağı Yaratan Hareket, çeviren: Hilal Dikmen, İletişim Yayınları, inceleme, 278 sayfa, 2023

Necmi Erdoğan – Kayıp Halk (2023)

Necmi Erdoğan, yoksulları “yeniden dinliyor” bu kitapta: 2001’deki ‘Yoksulluk Halleri’ çalışmasıyla mukayese içinde, Türkiye’de yoksulluğun değişen ve değişmeyen çehrelerine dair gözlemlerini sunuyor.

Yoksulluk pornografisini sorgulayarak, yoksullarla gerçekten konuşmanın imkânını yokluyor öncelikle.

Yoksulların yalnızlaşma, içe göçme, kabullenmeme, konuşamama, içerleme gibi güçlü duygusal gerilimlerine eğiliyor.

“İdare etme” stratejilerini, lümpenleşme eğilimlerini ve isyankârlığın şikâyetten ileri gitmemesi halini inceliyor.

Yoksulluğun özgül çoğulluğunu, derinlemesine görüşmelerle ortaya konan 15 portrede görüyoruz: Pazarcı, baloncu, gündelikçi, engelli, kimsesiz, torbacı, “cadde bayanı”…

Kitap, 2022 yaz ayları boyunca, Ankara’nın üç ilçesine (Altındağ, Sincan ve Mamak) bağlı mahallelerde, büyük kısmı “mutlak yoksulluk” hali içinde yaşayan 82 kişiyle derinlemesine mülakata dayanan alan araştırmamın ürünü.

Eski Devrimci-Yol sempatizanı, AKP hayranı, asimile Kürt, yalnız Alevi çift…

Necmi Erdoğan, “kayıp halk” kavramıyla, “muktedirlere karşı bir başka hayat ve dünyanın mümkün olduğunu gösteren ve bunu bağrında cisimleştiren bir kolektif ‘gelecek olan halk’”a işaret ediyor…

“Halkın kendi kendini yaratması, pay verilmeyenlerin paylarını alması, söz verilemeyenlerin söz alması, susturulanların konuşması, üretenlerin yönetmesi üzerine kurulu bir siyasal perspektif” arayışıyla…

Kitaptan bir alıntı:

“Çaresizliklerin, fark yaralarının, çocukları karşısında kolu kanadı kırık kalmanın, başkalarının acıyan bakışlarına maruz kalmanın, başkalarının kendisini muhatap olarak bile almamasının ve dahi bunların türlü türlü özgül ve somut tecrübesinin tablosu veya grafiği çıkarılabilir mi? Ezilenlerin her çığlığı hem tekil ve hem de evrensel bir çığlığın yankılanması ise, sayıların veya eğrilerin soğuk dili onları da soğurup yutmaz mı?”

  • Künye: Necmi Erdoğan – Kayıp Halk: Günümüzde Yoksulluk Halleri, İletişim Yayınları, inceleme, 423 sayfa, 2023

Bruce A. McClelland – Vampirler ve Avcıları (2023)

Vampirin Batı edebi geleneğindeki yeri ve vampirleri doğuran Doğu Avrupa ortamındaki mitler üzerine çok iyi bir çalışma.

Bruce McClelland, konuyu Drakula’dan Van Helsing’e, vampirlerden vampir avcılarına, Aydınlanma’dan modern kültüre uzanarak anlatıyor.

Çalışma, türünün ilk örneği olması ve vampirden çok vampir avcısına odakanmasıyla dikkat çekiyor.

Vampir mitlerinin kökenlerine, bunların bugün bildiğimiz kültürel mitoslara dönüşmesine yakından bakmak isteyenler hem tarihsel bir çalışma hem de kültürel bir analiz olarak bu eseri kaçırmasın.

Kötülük mitini vampir kadar avcısında da arayan edebî ve tarihsel bu eser, bilim insanlarının ve folklor araştırmacılarının yanı sıra vampir edebiyatı ve popüler kültürüyle ilgilenen okurlara hitap ediyor.

  • Künye: Bruce A. McClelland – Vampirler ve Avcıları: Ölüyü Öldürmenin Kültürel Tarihi, çeviren: Enfal Erkan ve Mukadder Erkan, Fol Kitap, tarih, 312 sayfa, 2023