Türkiye’nin ilk modern sanat müzesi olarak 1937 yılında kurulan Resim ve Heykel Müzesi, bugün varlıkla yokluk arasında bir yerde duruyor.
Ayşe Köksal, Cumhuriyet dönemi sanatının bu en önemli teşhir ve temsil alanının mücadelesini anlatıyor ve müzeyi nasıl yaşatabileceğimizi tartışıyor.
Güzel Sanatlar Akademisi’ne bağlı olarak Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi’nde bulunan müze, Halil Edhem’in tasarımının vücuda gelmiş haliydi.
Resim ve Heykel Müzesi’nin yaşam öyküsünü anlatan bu çalışma, müzenin hayal ile hakikat arasında kalmışlığının ardındaki nedenleri araştırıyor.
Zira müze, ömrü boyunca var ile yok arasında bir yerde, arafta kaldı.
Ne var oldu, ne de yok oldu.
Resim ve Heykel Müzesi’ni özellikle sanatçıyla paylaştığı varoluş alanı üzerinden anlamayı amaçlayan Köksal, müzenin hayat hikâyesini okurken aslında sanatçının varoluş hayallerini, tahayyül ettiği müzeyi, Müze’nin hakikatinin karşısında yeniden giriştiği mücadeleleri de aktarıyor.
Köksal ardından, müzenin uzun yıllar boyunca yaşadığı arafta kalma halini ve müzeyi ihya etmek için neler yapılması gerektiğini irdeliyor.
Kitap, müzede çalışmış olan kişilerle yapılan sözlü tarih çalışmalarıyla da zenginleşmiş.
- Künye: Ayşe H. Köksal – Resim ve Heykel Müzesi: Bir Varoluş Öyküsü, İletişim Yayınları, inceleme, 307 sayfa, 2021