Donald Kalsched – Travma ve Ruh (2023)

Travmanın ruhumuz, maneviyatımız üzerindeki etkisi üzerine muhakkak okunması gereken bir eser.

Donald Kalsched’in burada klasik psikanalitik yazarların yanı sıra çağdaş sinirbilimin içgörüleriyle Jung düşüncesini birbirine bağlaması kitabın asıl özgünlüğü.

Kalsched bu kitabında psikanalitik yakınlıkta ortaya çıkan mistik ve ruhsal anları incelemeye alıyor.

Klinik örnekler, terapi diyalogları ve rüyalar üzerinden terapinin ne kadar derinleşebileceğini gösteriyor.

Travmadan sağ çıkanlar aracılığıyla, analiz edene de sıradan düzenin dışında, aydınlık ve karanlığın buluştuğu “başka bir dünya”nın kapıları aralanıyor.

Kalsched bu mito-şiirsel dünyanın, Freud’un öne sürdüğü gibi yaşamın acı gerçekleriyle mücadelemizin ürünü olan bir savunma mekanizması değil, aksine insan deneyiminin süregelen gerçekliği olduğunu savunuyor: İyileşme sürecinin bizzat merkezinde yer alan ve başka zamanlarda da tuhaf bir şekilde ona direnen bir gizem.

Bu kitap, psikanalitik çalışmanın gizemini yeniden ortaya çıkarma çabasının ürünü.

Sıradan hastaların ve sıradan psikoterapistlerin birlikte çalışarak insan ruhunun gerçekliğine ve psişenin derinliklerine bakışlarını ve deneyim aracılığıyla değişme hikâyelerini anlatıyor.

‘Travma ve Ruh’, “psişik” yönelimi olanlar da dahil, psikoterapistler, psikanalistler, analitik psikologlar ve dışavurumcu sanat terapistleri için özellikle merak uyandırıcı olacaktır.

  • Künye: Donald Kalsched – Travma ve Ruh, çeviren: Ali Oğuz Bozkurt, Ayrıntı Yayınları, psikanaliz, 512 sayfa, 2023

W. R. D. Fairbairn – Psikanalitik Kişilik Çalışmaları (2023)

‘Psikanalitik Kişilik Çalışmaları’, ünlü İskoç psikanalist W. R. D. Fairbairn’in 1952’ye kadar çeşitli dergilerde yayımladığı ve psikanalize yaptığı yenilikçi katkıları ortaya koyan bir derleme.

Bebeğin ve çocuğun ilişki ihtiyacını gelişiminin merkezine yerleştiren bu makaleler psikanaliz kuramında köklü bir değişiklik gerçekleştirdi; kişiliğin yapısı ve dinamiklerine dair tamamen yeni bir bakış açısı sundu.

Nesne ilişkileri kuramını işleyerek oluşturduğu ruhsal yapı modelini, bakım verenlerle ilk tecrübelerin içselleştirilmesi üzerine inşa eden Fairbairn bu derlemede; benliğin bölünmesi ve acı verici içsel nesne ilişkilerinin bastırılması yoluyla tüm ilişkilerde kaçınılmaz olan tatminsizliklerle nasıl baş edildiğini gösterir.

Çocuğun ebeveyninin duygusal olarak duyarlı tarafını tepkisiz taraftan ayırarak ‘iyi’ ve ‘kötü’ nesneler yarattığını, aynı zamanda, sıklıkla sınır durumlara yol açan bir süreç olarak benliği de ‘iyi’ ve ‘kötü’ olarak böldüğünü ileri sürer.

Bowlby’nin bağlanma kuramına, Guntrip ve Sutherland’in kendilik üzerine yazılarına, Kernberg’in ağır kişilik bozukluklarının tedavisine, Mitchell’in ilişkisel kuramına başlangıç noktası oluşturan fikirleriyle Fairbairn çağdaş psikanaliz kuramına şekil vermiş öncülerden biridir.

Sınır durumlara yönelik oldukça yeni bir kuramsal ve klinik yaklaşım geliştirmesi, bugün bu tür rahatsızlıkların tedavisinde çok önemli olmaya devam etmektedir.

  • Künye: W. R. D. Fairbairn – Psikanalitik Kişilik Çalışmaları, çeviren: Menekşe Arık, İş Kültür Yayınları, psikanaliz, 256 sayfa, 2023

Todd McGowan – Irkçı Fantazi (2023)

Felsefe, psikanaliz, siyaset teorisi ve eleştirel teorinin kesişimindeki çalışmalarıyla tanınan Todd McGowan’ın ‘Irkçı Fantezi’ adlı kitabı, modernitenin asli sorunlarından biri olan ırkçılığa bakışımızı kökten değiştirecek, ırkçılık karşıtı mücadele için elzem bir metin.

McGowan kitabında kendi deyimiyle ırkçılığın psişik rezonansını irdeliyor, diğer bir ifadeyle bilinçdışının ırkçılıkta oynadığı rolü ele alıyor.

Ona göre ırkçılığın bilinçdışı yanı, yıkıcılığı ya da adaletsizliği değil, ırkçı için keyif üretmesidir.

Kitap boyunca toplumsal linç ve polis cinayetlerinden, antisemitizme, Hollywood filmlerine ve müziğe uzanan geniş bir yelpazede bu keyfin izlerini sürüyor.

Kapitalist modernitede gelişen, çağdaş toplumun temelini oluşturan bu ırkçı psişenin altında yatan temel fantazi yapısını ortaya koyan bu çalışma, ırkçı fantaziye yapılan bu muazzam bilinçdışı yatırımın ırkçılığın devamlılığını sağladığını iddia ediyor.

Söz konusu fantazi yapısını yerinden oynatmadan ve bunu gerektiren kapitalist ilişkileri değiştirmeden ırkçılıkla mücadeleyi hakkıyla sürdürmenin mümkün olmadığını açıkça gösteriyor.

  • Künye: Todd McGowan – Irkçı Fantazi: Nefretin Bilinçdışı Kökleri, çeviren: Erkal Ünal, Axis Yayınları, siyaset, 270 sayfa, 2023

Paul Verhaeghe – Yalnızlık Zamanında Aşk (2023)

Üç büyüleyici deneme!

Aşka, cinselliğe ve ilişkilere dair derinlikli bir okuma yapmak isteyen bütün okurları cezbedecek bir kitap!

İlk deneme olan “İmkânsız Çift”, kadın ve erkek arasındaki çağdaş ilişkinin hem mizahi hem de keskin bir analizidir.

“Kaçışan Babalar” başlıklı ikinci denemede yazar, günümüzde Freudcu

Oidipus kompleksinin ortadan kalktığını ve bunun sonucunda klasik cinsiyet rollerinin yıkıldığını gösteriyor.

Postmodern ahlak, önceki ahlakla karşılaştırıldığında tuhaftır, çünkü zevk alma zorunluluğu getirmektedir.

Beklenen hazzın gelmediğini ve bunun yerine can sıkıntısı, mutsuzluk, yalnızlık, endişe ve öfkeyle karşı karşıya kaldığımızı gördüğümüzde işler daha da garipleşir.

Yazar, Eros ve Thanatos arasındaki karşıtlığı iki cinsel haz biçimi arasındaki karşıtlık olarak yeniden ele alıyor.

Bu karşıtlığın heteroseksüel aşkta her zaman mevcut olması, cinsiyet farklılaşmasının geçici kültürel biçimlerin ötesine geçtiğini gösteriyor.

Erişilebilir bir şekilde yazılmış ve kışkırtıcı bir tartışmayı içeren ‘Yalnızlık Zamanında Aşk’, günümüzün yüzeysel ilişki ve kadın-erkek tartışmalarının çok ötesine geçen bir polemik.

Yazar, sıradan düşünme yollarını terk ediyor ve bizi cinsellik ve aşkta neyin harekete geçirdiğini keşfediyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Freud’a göre, her erkeğin hayatında üç kadın vardır: Ona bakan kadın, onu içine alan kadın ve onu yok eden kadın. Her üçü de anadır: Kendi anası, çocuğunun anası ve onu geri alacak olan toprak ana.”

  • Künye: Paul Verhaeghe – Yalnızlık Zamanında Aşk: Dürtü ve Arzu Üzerine Üç Deneme, çeviren: Pınar Garan, Axis Yayınları, psikanaliz, 2023

Mikkel Borch Jacobsen – Freud’un Hastaları (2023)

Freud’un olgu öykülerinde bahsedilen ana karakterleri pek çok kişi tanır: Dora, Küçük Hans, Sıçan Adam, Kurt Adam…

Peki, bu takma isimlerin ardındaki gerçek isimler ve gerçek hayatlar hakkında ne biliyoruz?

Mesela Italo Svevo’nun, edebiyat tarihine damga vurmuş ‘Zeno’nun Bilinci’ romanını; Freud’un çalışmalarına olan ilgisinin yanı sıra, eşinin erkek kardeşi Bruno Veneziani’nin psikanaliz sürecinden hareketle kaleme aldığını duymuş muydunuz?

‘Freud’un Hastaları’nda, tanıdık öykülerle birlikte analistinin binasından kendini atan Pauline Silberstein, ünlü mimar Karl Mayreder, milyoner Carl Liebmann gibi az bilinen vakalar da yer alıyor.

Mikkel Borch-Jacobsen bu çalışmasında, Freud’un divanında geçen hayatları anlatırken, psikanalizin gelişim sürecini de kaynaklara dayanarak çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.

Kimi zaman komik kimi zaman trajik ve dokunaklı olan bu öyküler; okura Viyana’nın tarihi atmosferini, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun son günlerini, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nın yıkıcılığını aktarırken, ayrıca bambaşka bir Freud’u da tanımanızı sağlıyor.

  • Künye: Mikkel Borch Jacobsen – Freud’un Hastaları: Modern Psikolojinin Kurucusu Freud’un Danışanlarıyla Arasında Geçen Diyaloglar, çeviren: Seda Sevinç, Nora Kitap, psikanaliz, 376 sayfa, 2023

Stefano Bolognini – Yaşama Dair Akışlar (2023)

‘Yaşama Dair Akışlar’, ruhsallıklararası kavramını ya da bilinçdışı veya bilinçöncesi kişilerin birbiriyle arasındaki ve kendi içlerindeki etkileşimleri araştırıyor ve psikanalitik kuram ve uygulamayı anlamadaki önemini gösteriyor.

Zengin klinik malzeme üzerinden Stefano Bolognini, kendilik ve ego arasındaki etkileşimin, bilinçöncesi çağrışımlardan nasıl etkilenebileceğini ve tüm bunların bizim kendilik kavramımızı ve sosyal etkileşimimizin gelişimini nasıl engelleyebileceğini açıklıyor.

Uluslararası kuramsal ve klinik bilgisini bir araya getiren Bolognini, bilinçdışını kavrayabilmemiz adına anlamlı yollar sunarken hastaların bilinçöncesi kanallarını dönüştürücü bir şekilde canlı ve yaşanabilir hale getirir.

Ruhsal yaşamın bedensel etkileşimle ortaya çıkanlara eşdeğer içsel ve dışsal etkileşimlerden oluştuğu anlayışıyla ‘Yaşama Dair Akışlar’, içsel yaşamın çocukluktan itibaren gelişimimizi nasıl şekillendirebileceğine dair aydınlatıcı bir açıklama sunuyor.

İtalyan, İngiliz ve Kuzey Amerika psikanalizinden anlamlı bir şekilde yararlanan öğretici ve güncel bir metin olan ‘Yaşama Dair Akışlar’, psikanalistler ve psikoterapistler için kendi uygulamaları içinde ruhsal olanı anlamaya ve uygulamaya çalışırken kritik öneme sahip olacaktır.

  • Künye: Stefano Bolognini – Yaşama Dair Akışlar, çeviren: Cemile Serin Gürdal, Livera Yayınevi, psikanaliz, 242 sayfa, 2023

Melanie Klein – Sevgi, Suçluluk ve Onarım (2023)

Yirminci yüzyılın başlarında hem psikanalitik kurama yaptığı katkılar hem de çocuk psikanalizi üzerine çığır açan çalışmalarıyla kendine özgü bir yer edinen Melanie Klein, ‘Sevgi, Suçluluk ve Onarım’da çocuklarla yaptığı klinik çalışmaları açıklıyor.

Freud, yetişkinde hâlâ aktif olan çocuğu keşfetti.

Klein ise yetişkindeki ve çocuktaki bebeği keşfetti.

Klein, evrelerden ziyade pozisyonlardan söz eder, çünkü bu terim tam bir örgütlenmeyi, egonun durumunu ve nesne ilişkilerinin, düşlemlerin ve savunmaların doğasını anlatır.

Yaşama yeni bir bakış, yeni bir duruş getirir.

Ruhsal gerçekliklere ilişkin bir farkındalığın başlangıcına işaret eder ve psikotik işleyiş ile psikotik olmayan arasında bir sınır işaretidir.

  • Künye: Melanie Klein – Sevgi, Suçluluk ve Onarım ve Diğer Yazıları 1921-1945, çeviren: Ayşen Tekşen, Alfa Yayınları, psikanaliz, 560 sayfa, 2023

Boris Cyrulnik – Şahane Bir Mutsuzluk (2023)

Zorluklar karşısında hayatta kalma, uyum sağlama ve hatta gelişme kapasitesi olarak tanımlanan dayanıklılık üzerine eşsiz bir kitap.

Fransız nörolog, psikiyatrist, psikanalist, davranış bilimci Boris Cyrulnik, yaralarımızın nasıl üstesinden geldiğimizi irdeliyor.

İnsanın başına gelen her türlü felaketin onda büyük bir dönüşüm yarattığı fikrinden yola çıkarak dayanıklılık kavramını anlamaya odaklanan Cyrulnik, ‘Şahane Bir Mutsuzluk’ta ruhsal dayanıklılık üzerine eğiliyor.

Cyrulnik insanların savaş, kıtlık veya istismar gibi ezici deneyimlerle nasıl başa çıktığını, ruhu en büyük yaraları almış olanların, içlerinde nasıl yepyeni bir yaşam felsefesi geliştirdiğini; saldırganı daha iyi anlamaya çalışıp ardından, da benliklerinin sağlıklı kısmını keşfetmeye nasıl yol aldığını kendi danışanlarından örneklerle tartışıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Yaralarınızı ne yapacaksınız? Onlara boyun eğerek, yardımınıza koşanların vicdanlarını rahatlatacak bir kurban kariyeri mi yapacaksınız? Size saldıranlarda ya da yardım etmeyi reddedenlerde suçluluk uyandırmak üzere acılarınızı ortaya dökerek öç mü alacaksınız? Trajedinizi güç elde etme aracı olarak kullanacak bir ideolojinin hizmetine mi gireceksiniz? Bir gülümsemenin maskesi ardına saklanıp da gizlice acı mı çekeceksiniz? Yoksa yaralarınızla savaşıp her şeye karşın insan olmayı başarabilmek için kişiliğinizin sağlıklı yanını güçlendirmeye mi çalışacaksınız?”

  • Künye: Boris Cyrulnik – Şahane Bir Mutsuzluk, çeviren: Hasan Can Utku, Monografi Yayınları, psikoloji, 200 sayfa, 2023

Madelon Sprengnether – Freud’un Yası (2023)

Freud’un yaslarının kuramını nasıl etkilediğine dair çok önemli bir çalışma.

‘Freud’un Yası’, yirminci yüzyıl boyunca psikanalitik teori ve uygulamalardaki değişimleri keşfetmenin temeli olarak Freud’un yas deneyimlerini ve teorilerini çözümlüyor.

Yirminci yüzyılın başlarındaki modernist Freud yerini 21. yüzyılın postmodern Freud’una bıraktı.

Madelon Sprengnether, Freud’un hayatındaki başlıca biyografik vakaların önemli bir yorumunu sunuyor ve bunu yaparken Freud’un erken yaştaki kayıplarının yasını tutamamasının yas teorilerini nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor.

Bu durumun ardıllarına ödipal öncesi çalışmalar alanını açarak nesne ilişkileri, öznelerarası ve karşıaktarım teorileri, Lacancı analiz ve travma teorisi gibi bir dizi yeni psikanalitik teoriye imkân sağladığını ileri sürüyor.

Bu yaklaşımların çoğu, yasın ego gelişimi süreci için kritik olduğu şeklindeki formülasyon konusunda farklı yönlerden gelip bir noktada bulunuyor.

İşte bu argüman aracılığıyla Sprengnether de, modernizmden postmodernizme, yani ustalık vurgusundan kırılganlığa, dikeyden yatay anlam oluşturma sistemlerine ve kelimelerle temsil edilebilen alandan sözel olmayan alana geçişin izini sürüyor.

‘Freud’un Yası’, Freud’un yasla kendi mücadelesini keşfederek, onu donmuş idealleştirmeden kurtarırken ve çalışmalarının yirmi birinci yüzyılda taşıdığı önemi gösterirken, bizim de onun yasını tutmamıza imkân tanıyor.

‘Freud’un Yası’, psikanaliz, edebiyat ve feminizm tartışmalarına önemli bir müdahale.

Önde gelen bir edebi ve akademik şahsiyetin çeyrek asırlık dikkatli ve derin düşüncesinin ürünü olan kitap, yas motifi aracılığıyla psikanaliz ile toplumsal sorunlar arasındaki ilişkiye dair çok güzel yazılmış bir dizi analiz sağlıyor.

Sprengnether bu kitapta, yakınlık ve kayıpla ilgili Freudcu ve post-Freudcu teorileri yeniden düşünmeye yönelik hassas ve sürükleyici bir deneyim sunuyor.

  • Künye: Madelon Sprengnether – Freud’un Yası, çeviren: Melih Pekdemir, Ayrıntı Yayınları, psikanaliz, 336 sayfa, 2023

Kolektif – Oidipus–Psikomitoloji (2023)

  • Psikomitoloji neyi, nasıl yordar?
  • Psikanaliz nedir, nasıl çalışır?
  • Tragedya nedir, neyi irdeler?

Sophokles’in Oidipus odaklı tragedyaları bu sorulara yanıt vermek için başvurulacak örnek metinlerdir.

Sigmund Freud’un “Oidipus Karmaşası” kavramsallaştırması Oidipus’u modern bireyin ruhsallığına dair yorumların merkezi imgelerinden biri haline getirmiş, çeşitli disiplinlerden katkılarla “Oidipus” figürü çok boyutlu bir imge ve simgeye dönüşmüştür.

‘Oidipus – Psikomitoloji: Psikanalitik ve Klinik Yorumlar’, modern bireyin psikososyal gelişim sürecine ilişkin çalışmaların merkezi imgelerinden Oidipus’u psikanalitik kuram ve uygulama açısından yorumlayan metinlerden oluşuyor.

Oidipus mitinin psikanalitik kuram ve uygulama çalışmalarındaki serüveni ile bu mitin sosyokültürel yansıma ve uyarlamalarını irdeleyen kitap, Oidipus kavramsallaştırmasına dair değerli bir başvuru kaynağı niteliğinde.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Mehmet Bilgin Saydam, İlker Özyıldırım, Joseph Triest, Hakan Kızıltan, Ceylin Özcan, Türkay Demir, Yavuz Erten, Tevfika İkiz, Raşit Tükel, Doğan Şahin, Oya Çelik Aypak, Ejder Akgün Yıldırım ve Hakan Gürvit.

  • Künye: Kolektif – Oidipus–Psikomitoloji: Psikanalitik ve Klinik Yorumlar, hazırlayan: Mehmet Bilgin Saydam, Yapı Kredi Yayınları, psikanaliz, 328 sayfa, 2023