Özellikle ‘Vişnenin Cinsiyeti’ ve ‘Tek Meyve Portakal Değildir’ gibi başarılı kitaplarıyla bildiğimiz Jeanette Winterson’dan sanatın özündeki başkaldırıya adanmış sağlam metinler.
Winterson’a göre sanat eylemi, doğası gereği hayatı dönüştüren ve bunu yaparken de toplumu ve bireyi de dönüştüren muazzam bir faaliyettir.
Elimizdeki kitap da, sanatın muhalif niteliğini merkeze alarak, onun aracılığıyla toplumsal cinsiyete ve siyasete dair sorunlara nasıl bakabileceğimizi, önyargılarımızı nasıl aşabileceğimizi tartışıyor.
“Resimlerle ilgili bilgim hâlâ kitaplarla ilgili bilgimden katbekat az. Bu değişmeyecek. Ama görme biçimim değişti. Resimlere bakmayı öğreniyorum. Hissetme kapasitem değişti. Sanat yüreği büyütür.” diyen Winterson, bizi de, sanatın kılavuzluğunda görme biçimimizi değiştirmeye davet ediyor.
Kitaptan bir alıntı:
“Hakikat kalıcı olansa şayet, sanat insanların giriştiği diğer tüm uğraşlardan daha hakiki olduğunu kanıtlamıştır. Kesin olan şudur ki, resimler de, şiir de müzik de zamanın yalnızca belirli bir noktasına değil bütününe, hem kendi dönemlerine hem de bizimkine damga vurur; üstelik birer antika ya da tarihi eser olarak değil, ilk günkü coşkunluk ve dinçlikleriyle capcanlı varlıklar olarak.”
- Künye: Jeanette Winterson – Sanat Başkaldırır: Coşku ve Cüretkârlık Üzerine, çeviren: Zeynep Baransel, Sel Yayıncılık, sanat, 192 sayfa, 2018

