Ludovic Slimak’ın bu çalışması, Neandertalleri modern zihnin hazır kalıplarından arındırarak yeniden düşünmeye çağıran radikal bir çalışma sunuyor. Slimak’a göre elimizde Neandertallere dair resimler, süs eşyaları, tören kalıntıları ya da sembolik anlatımlar yok; yalnızca kemikler, taşlar ve belirsiz ipuçları var. Bu eksiklik yüzünden Neandertali anlamak yerine ona kendi bakış açılarımızı giydiriyor, onu “insan” ile “yaratık” arasında sıkışmış bir karikatüre dönüştürüyoruz. Oysa sorun materyal eksikliğinden çok, kendi önyargılarımızdan sıyrılmayı beceremeyişimiz.
Slimak, Neandertallerin bizden başka türlü düşünen, üreten ve yaşayan bir insanlık olabileceği ihtimalinin modern zihin için rahatsız edici olduğuna dikkat çekiyor. Dahası, bu başka insanlığın ortadan kaybolmasında Homo sapiens’in doğrudan veya dolaylı payı olabileceğini kabul etmek de kolay değil. ‘Çıplak Neandertal: İnsan Denen Yaratığı Anlamak’ (‘Neanderthal nu: Comprendre la créature humaine’), bu nedenle Neandertali “medenileştirmeye” ya da bize benzetmeye çalışan yaklaşımları sorguluyor; onları şapkalardan, elbiselerden, insan-merkezci hikâyelerden sıyırarak kendi varoluş koşulları içinde anlama çabasına giriyor.
Otuz yılı aşan saha deneyimine sahip bir arkeolog ve kültürel antropolog olan Slimak, kitabında Türkiye’den Etiyopya’ya, Cibuti’den Rusya’nın kutup bölgelerine ve Akdeniz coğrafyasına uzanan 54 arkeolojik kazıdan elde ettiği bulguları harmanlıyor. Neandertallerle erken Homo sapiens toplulukları arasındaki teması, çatışmayı ve ayrışmayı yeni bir perspektifle okuyor.
Neandertalleri romantikleştirmeden ya da şeyleştirmeden, onu kendi sessiz tarihinin içinden görmeyi hedefleyen bir çalışma. Bu yönüyle hem insanlığın evrimine dair yerleşik kabulleri sarsıyor hem de bizi kendi türümüzün nasıl bir varlık olduğunu yeniden düşünmeye davet ediyor.
- Künye: Ludovic Slimak – Çıplak Neandertal: İnsan Denen Yaratığı Anlamak, çeviren: Sarp Kaya, Monografi Yayınları, arkeoloji, 160 sayfa, 2025

