Adam Grant ‘Vermek ve Almak’ta, verdiklerinden fazlasını almayı seven, dünyayı bir kurtlar sofrası olarak gören ve kendi çıkarlarını başkalarının ihtiyaçlarının önüne koyan alıcıların karşısına, karşılıklılık ilkesini diğer tarafa çeviren, almaktan çok vermeyi seven ve diğer insanların ihtiyaçlarına odaklanan vericileri koyuyor.
Grant, vericilerin klişeleşmiş şekilde enayi veya kapı paspası olmadıklarını, aksine hayatın her alanında alıcılardan daha başarılı olduklarını söylüyor.
Kitaptan birkaç alıntı:
“İnsanları parayla satabilecekleri şeyleri bedavaya vermeye iten şey nedir?”
“Sürekli başkalarına yardım etmek insanı tüketir mi? Bu nasıl aşılabilir?”
“Bir insanın gerçek değeri, ona hiçbir faydası olmayan insanlara olan tavırlarından belli olur.”
“Televizyon tarihinin en başarılı dizisinin arkasındaki en önemli isimlerden biri neden yıllarca kimliğini gizli tuttu? Öte yandan dünyanın en büyük mimari dehalarından biri neden yıllarca fakirlikle boğuştu?”
“İnsanları etkilemenin iki temel yolu var: baskınlık ve saygınlık.”
“Ticari sırlarını herkese ifşa eden bir yatırımcı nasıl eskisinden daha başarılı oldu?”
“Başkaları için mücadele ederken neden kendimiz için yapacağımızdan daha fazlasını yaparız?”
“Müşteriye sorular soran ve ısrar etmeyen vericiler nasıl başarılı satıcılar olabiliyorlar?”
- Künye: Adam Grant – Vermek ve Almak, çeviren: Acar Erdoğan, Modus Kitap, kişisel gelişim, 348 sayfa
Dipnotski 