Nancy C. Andreasen – Yaratıcı Beyin (2009)

Nancy C. Andreasen, Iowa Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nde, yaratıcılık ve beyin konularında araştırmalar yapıyor.

Andreasen’in yaratıcılık konusunda yıllardır sürdürdüğü bilimsel çalışmalarını bir araya getiren ‘Yaratıcı Beyin’, yaratıcılığın aslında, yaşamın farklı parçalarının yeni ve beklenmedik şekilde bir araya getirilmesi olduğunu, yani zekâ ve yetenekten bağımsız olarak ortaya çıkabileceğini savunuyor.

Yaratıcılık konusunda tarihe geçmiş Mozart, Poincaré ve Coleridge gibi pek çok ismin yaratıcılık, yaratıcı süreç ve özel yeteneklere sahip insanlar hakkında söylediklerine yer veren yazar, yaratıcı beyni oluşturan koşulları anlamaya çalışıyor.

  • Künye: Nancy C. Andreasen – Yaratıcı Beyin, çeviren: Kıvanç Güney, Arkadaş Yayınevi, bilim, 247 sayfa

Selwyn Parker – Büyük Çöküş (2009)

Selwyn Parker ‘Büyük Çöküş’ başlıklı elimizdeki önemli kitabında, milyonlarca insanın tasarrufunun yok olduğu, daha sonra Büyük Buhran olarak anılacak 1919 Wall Street felaketini ve bunun devamında Dünyanın büyük bir ekonomik buhrana sürüklenişini kapsamlı bir bakışla anlatıyor.

Parker’ın, krizin aktörleri hakkındaki nitelikli çalışması, ayrıca bu büyük yıkımın ekonomik, politik, sosyolojik ve psikolojik sonuçlarını gözler önüne seriyor.

Yazar, bu felaketin farklı öykülerini sunduğu gibi, çöküş sonrasında yaşanan bunalım sırasında ekonomilerini güçlendirmeyi başarmış Japonya, İsveç, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin başarı öykülerinin arkasındaki dinamikleri de irdeliyor, bunun yanı sıra krizi fırsata çeviren sektörleri de analiz ediyor.

  • Künye: Selwyn Parker – Büyük Çöküş, çeviren: Burcu Çekmece, Arkadaş Yayınevi, tarih, 352 sayfa

Anne Applebaum – Gulag (2009)

Gulag, birçok siyasî ve adli tutuklunun bulunduğu, büyük Sovyet toplama kamplarıydı.

Dönemin diğer kamplarının aksine, Gulag’lara dair araştırmaların sayısı sınırlı.

İşte Anne Applebaum bu çalışmasında, 1917’de kurulup 1986’ya kadar açık kalan kamplardaki yaşamı, belgeler ve tanıklıklar aracılığıyla anlatarak, bu eksikliği bir nebze gideriyor.

Gulag’ların köklerinin Çarlık Rusya’sına, 17. yüzyıla dayandığını ve Rus Devrimi’nden sonra kampların Sovyet sisteminin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini savunan Applebaum, Gulag’ların büyümesinin 1940’lar boyunca devam ettiğini ve 1950’lerin başında doruk noktasına ulaştığını iddia ediyor.

Yazar, kampların tarihçesini, bunların Bolşevik Devrimi’nde yer alan kökenlerini, ekonomide önemli bir yer edinecek şekilde gelişimlerini, buradaki yaşamı ve arkasında bıraktığı travmayı, çok sayıda belge ve tanıklık aracılığıyla anlatıyor.

  • Künye: Anne Applebaum – Gulag, çeviren: Ufuk Demirbaş, Arkadaş Yayınevi, tarih, 680 sayfa

Mustafa Özbilgen – Endüstrileşme Sürecinde Bilgi Birikiminin Öyküsü (2009)

Mustafa Özbilgen ‘Endüstrileşme Sürecinde Bilgi Birikiminin Öyküsü’nde, tarih boyunca teknoloji, endüstri ve eğitim alanında kaydedilen gelişmeleri, kayıpları ve kazanımları anlatıyor.

Özbilgen’in kitabında,

  • Teknoloji yaratabilen ülkelerin hangi nedenlerle ve nasıl organizasyon kurdukları,
  • Araştırma üniversiteleri, teknoparklar ve araştırmaya parasal destek sağlayan kurumların öyküleri,
  • Endüstrileşmenin gelişmesiyle ortaya çıkan standartlaşma, patent, seri üretim, kalite kontrolü ve çevre kirliliği gibi problemler,
  • Ve Türkiye’nin endüstrileşme macerasının nasıl geliştiği gibi konuları irdeliyor.

Künye: Mustafa Özbilgen – Endüstrileşme Sürecinde Bilgi Birikiminin Öyküsü, Arkadaş Yayınevi, bilim, 438 sayfa

Kolektif – Eleştirmen Gözüyle (2008)

Türkiye Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin katkısıyla ortaya çıkan ‘Eleştirmen Gözüyle’, Cumhuriyet dönemi Türkiye tiyatrosu eleştiri seçkisinden oluşuyor.

Seçkinin üçüncü durağı olan bu kitapta, 1990 sonrası dönemin metinleri yer alıyor.

Tiyatro eleştirisinin, aynı zamanda oyunun geleceğe kalmasını sağlayan zaruri bir pratik olduğu düşünüldüğünde, birçok eleştirmenin yazılarından oluşan kitabın, bu anlamda büyük bir katkı sunacağı kuşkusuz.

Hatırlanacağı gibi, bu seçkinin 1923-1990 yıllarını kapsayan eleştiri yazılarından oluşan ilk iki cildi 1994 yılında yayımlanmıştı.

Bu son cilt de, ele aldığı dönemin tiyatro dünyasına, onun sorunlarına odaklanıyor ve bunun aşılması için ne yapılabileceğine kafa yoruyor.

  • Künye: Kolektif – Eleştirmen Gözüyle, hazırlayan: Gülşen Karakadıoğlu ve Filiz Elmas, Arkadaş Yayınevi, eleştiri, 299 sayfa

Sam Osmanagich – Mayaların Dünyası (2008)

‘Mayaların Dünyası’, araştırmacı-yazar Sam Osmanagich’in Orta Amerika’da Meksika, El Salvador, Guatemala ve Honduras’ta bulunan antik Maya şehirlerinde yaptığı uzun süreli araştırmalarının ürünü.

Osmanagich’in Mayalar ile Hindistan, Sümer, Mısır ve Peru kültürleri arasında kurduğu bağlantılar kitabın en ilginç yönü.

Ayrıca Osmanagich’in, efsanevi Atlantis ve Lemuria uygarlıklarını Mayaların ataları olarak görmesi de, kitabın dikkat çeken tezlerinden.

Dünya dışı varlıklar, uzay yolculuğu, tapınakların diğer boyutlarla bağlantısı ise kitapta yer alan diğer konular.

  • Künye: Sam Osmanagich – Mayaların Dünyası, çeviren: Umur Koçak, Arkadaş Yayınevi, tarih, 188 sayfa

Sargun A. Tont – Nereden Geliyorsun? Kuzeyden (2008)

ODTÜ Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Sargun A. Tont, ‘Nereden Geliyorsun? Kuzeyden’ başlıklı kitabında, bisikletle dolaştığı farklı şehirleri, bu şehirlere dair gözlemlerini okurla paylaşıyor.

Tont’un gezi yazıları, özellikle Türkiye’de henüz pek gelişmemiş bisikletli gezi kültürüne dair deneyimler sunmasıyla dikkat çekiyor.

Ayrıca, Tont’un daha önce yayınlanan ve doğa tarihi ile doğa felsefesine eğilen ‘Sulak Bir Gezegenden Öyküler’ kitabındaki bakış açısının burada da okuru beklediğini söylemekte fayda var.

Dolayısıyla doğa aşığı Tont’un kitabı, gezilip görülen yerleri sunmasının yanı sıra, bu yerleri insan-doğa ilişkisi ve doğa felsefesi eksenli bir düşünüşle çerçeveleyerek anlatıyor.7

  • Künye: Sargun A. Tont – Nereden Geliyorsun? Kuzeyden, Arkadaş Yayınevi, gezi, 151 sayfa

Ricki Ostrov – Cilt Sorunlarına Çözümler (2008)

Ricki Ostrov’un ‘Cilt Sorunlarına Çözümler’i, sağlık durumunun aynası vazifesini gören cildin nasıl korunabileceğini anlatıyor.

Birinci bölümde, cildin yapısı ve işlevi açıklanıyor ve yaşam tarzıyla ilgili etkenler ile çevresel koşulların cilt sağlığı üzerindeki etkilerine yer veriliyor.

İkinci bölümde, bebeklikten yaşlılığa ciltte oluşan değişiklikler; üçüncü bölümde cilt türünü belirlenme yolları ile deriye uygun tedaviler açıklanıyor.

Dördüncü bölümde en yaygın cilt hastalıklarından bazıları ve beşinci bölümde de pigmentasyon sorunları anlatılıyor.

Kitabın son bölümde de, güneşin cilt üzerindeki etkileri ve bunlardan korunma yolları anlatılıyor.

  • Künye: Ricki Ostrov – Cilt Sorunlarına Çözümler, çeviren: Esra Davutoğlu, Arkadaş Yayınevi, sağlık, 112 sayfa

Cengiz Yalçın – Evren ve Yaratılış: Kozmik Kodlama (2008)

Cengiz Yalçın, ‘Evren ve Yaratılış: Kozmik Kodlama’ isimli bu çalışmasında, evren ve yaratılışın tarihsel gelişimini izliyor.

Yalçın’ın kitabı bunun yanı sıra, dinlerin konuya bakışını din-bilim çatışması üzerinden anlatmasıyla da ilgi çekiyor.

Kitapta,

  • Mezopotamya, Mısır ve Akdeniz medeniyetlerinin evren modelleri,
  • Galileo, Newton ve Einstein gibi bilim adamlarının evren modelleri,
  • Bilimsel devrim sürecinde Osmanlı imparatorluğunun durumu,
  • Büyük patlama,
  • Kuantum fiziği,
  • Ve maddenin yapısı gibi birçok konu yer alıyor.

Yalçın, oldukça anlaşılabilir bir dille, evreni ve yaratılışı anlatıyor, bunu yaparken de konuya odaklanan çok sayıda kaynaktan da besleniyor.

  • Künye: Cengiz Yalçın – Evren ve Yaratılış: Kozmik Kodlama, Arkadaş Yayınevi, bilim, 409 sayfa

P. D. James – Deniz Feneri (2008)

İngiliz edebiyatçı P. D. James, ‘Deniz Feneri’nde, ünlü karakteri Adam Dalgliesh’i yeniden okurla buluşturuyor.

İngiltere’ye bağlı Combe adasının belirleyici özelliği tüm sakinlerinin ünlü olmasıdır.

Bu sebeple, özel bir vakıf tarafından yönetilen ada, uzun yıllar sakin bir yer olarak bilinir.

Fakat günün birinde adada işlenen bir cinayet, huzur ortamını sona erdirir.

Bu cinayetin en kısa zamanda, medya tarafından duyulmadan aydınlatılabilmesi için de, dedektif Adam Dalgliesh ve ekibi göreve çağrılır.

Fakat dedektifin kişisel hayatında yaşadığı sorunlar, cinayeti çözme çabalarını aksatır.

Dalgliesh bu sorunlarla uğraşırken, ikinci bir cinayetin gerçekleşmesi, işini daha da zorlaştıracaktır.

  • Künye: P. D. James – Deniz Feneri, çeviren: Fatoş Atay, Arkadaş Yayınevi, roman, 424 sayfa