Robert M. Sapolsky, yıllarını Afrika savanlarında babunlarla geçiren bir primatolog olarak hem bilimin hem de yaşamın sınırlarında bir yolculuğa çıkıyor. ‘Bir Primatın Anıları: Bir Sinir Bilimcinin Babunlar Arasındaki Sıra Dışı Yaşamı’ (‘A Primate’s Memoir: Love, Death and Baboons’), sadece bir anı değil, insan doğasına ve hayvan davranışlarına dair derin bir keşif niteliği taşıyor. Sapolsky, genç yaşta gittiği Kenya’da, babunların sosyal yapısını incelemeye başlıyor. Onları izlerken, hiyerarşilerin, ittifakların ve çatışmaların aslında insan toplumlarıyla ne kadar benzer olduğunu fark ediyor.
Arazi koşullarında geçen yıllar boyunca hem zorluklar hem de unutulmaz anılar biriktiriyor. Babunların gündelik yaşamındaki agresyon, rekabet ve beklenmedik şefkat, yazarın insan psikolojisine dair düşüncelerini şekillendiriyor. Sapolsky, aynı zamanda kendi varoluşunu sorguluyor; bilimsel gözlem ile duygusal bağlar arasında gidip geliyor. Afrika’da geçen bu yıllar, ona sadece hayvan davranışlarını değil, savaş, yoksulluk ve kültürel farklılıklar gibi sert gerçekleri de gösteriyor.
Kitap, mizah ve içtenlikle harmanlanmış bir dil kullanıyor. Sapolsky, bilimsel bir çalışmanın soğukluğundan uzaklaşıp hayatın karmaşıklığını hem trajik hem de komik yönleriyle anlatıyor. Babunlar üzerinden insan doğasını anlamaya çalışırken, okura da kendi davranışlarımızın kökenine dair güçlü bir mercek sunuyor. Kitap, bilimin merakıyla kişisel deneyimi birleştiren hem düşündüren hem de eğlendiren bir anlatı olarak öne çıkıyor.
- Künye: Robert M. Sapolsky – Bir Primatın Anıları: Bir Sinir Bilimcinin Babunlar Arasındaki Sıra Dışı Yaşamı, çeviren: Gökçe İnan Yağlı, Pegasus Yayınları, bilim, 408 sayfa, 2025


