Faruk Şen – Ayyıldız Altında Sürgün (2008)

Faruk Şen’in bu kitabı, Rayh Eğitim Bakanlığı memuru Herbert Scurla’nın, görevli olarak 1939 yılında Ankara ve İstanbul’da yaptığı gezi hakkında tuttuğu rapor ile bu raporun kapsamlı bir analizi.

Scurla raporunun ilgi çekiciliği, Nazi zulmünden kaçarak mülteci olarak Türkiye’ye gelmiş olan Alman Sanatçı ve bilim adamlarını araştırması, diğer bir deyişle fişlemesiydi.

Rapor, Scurla’nın Nazi devletinin alışılagelmiş ırkçı karalama yöntemlerini kullanarak Türk yetkilileri Almanya’dan kendilerine sığınmış bu insanlar aleyhine döndürmenin yollarını arıyordu.

Kitapta bu raporun dışında, Türkiye’deki üniversitelerin tarihsel gelişimini ve bugünkü durumunu irdeleyen bir bölüm daha yer almakta.

  • Künye: Faruk Şen – Ayyıldız Altında Sürgün, Günizi Yayıncılık, inceleme, 319 sayfa

Hikmet Çetinkaya – Şeriat Pazarı (2008)

  • ŞERİAT PAZARI, Hikmet Çetinkaya, Günizi Yayıncılık, siyaset, 304 sayfa

Hikmet Çetinkaya’nın ‘Şeriat Pazarı’, yazarın ‘Tarikat / Siyaset / Ticaret’ dizisinin üçüncü kitabını oluşturuyor. Çetinkaya bu kitabında, ülkedeki siyasal islamın ve onun en öne çıkan aktörlerinin dününe ve bugününe odaklanıyor. Yazar, İmam Hatip okulları, tarikatlar, kayıp trilyon davası, bu davanın öne çıkan isimlerinden Mercümek, İslami sermayenin önemli kuruluşlarından olan Yimpaş, 28 Şubat süreci gibi farklı ayrıntılar üzerinden bu sürecin kapsamlı bir fotoğrafını çekiyor. Günümüzdeki durumu “şeriat pazarı” olarak tanımlayan Çetinkaya’nın kitabı, ülkedeki yeşil sermayenin gelişmesini, varlığını neye borçlu olduğunu, tarihi arka plana inerek ortaya koymasıyla önemli.

 

Faik Kurtulan – Paranın Baronları (2007)

  • PARANIN BARONLARI, Faik Kurtulan, Günizi Yayıncılık, siyaset, 324 sayfa

paranin-baronlari

Faik Kurtulan, ‘Paranın Baronları’nda, esas olarak, Soner Yalçın’ın ‘Efendi 2’ kitabında ele alınan konulara hem cevap vermeyi hem de ekleme yapmayı amaçlıyor. Kurtulan, Sabetayistlerin Türkiye’de birinci sınıf vatandaş olduklarını, ülkenin kilit yönetim kademelerinde, medyada, kültür ve sanatta doruk noktalarda bulunduklarını söylüyor. Yabancı dilde kaleme alınmış kitaplar, yurt dışındaki gazeteler ve yurt dışında yayınlanan internet sitelerini inceleyen Kurtulan, Illuminati-Sabetayizm ve Siyonizm’in birbiriyle kopmaz bağlar taşıdığını savunuyor. Sabetayizmi bir ideoloji olarak tanımlayan Kurtulan, bunun sadece bir ırk meselesi çerçevesinden anlaşılamayacağını, dünyanın bütününü kapsayan bir söylem olduğunu savunuyor.