Nur Eda Kasap – Yeni Çağın Çocukları (2008)

Nur Eda Kasap ‘Yeni Çağın Çocukları’nda, ebeveynlere, NLP ve Çoklu Zekâ Kuramı aracılığıyla, çocuklarıyla iletişim kurma yollarını anlatıyor.

Yeni bir çağda olduğumuzdan dolayı, bu çağın çocuklarıyla klasik iletişim teknikleri aracılığıyla ilişkiye geçmenin zorlaştığını belirten Kasap, etkili bir iletişim için özel yöntemler geliştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Çocuklarla oyun oynayarak onlara yeni bilgiler öğretme yöntemine başvuran Kasap, NLP ve Çoklu Zeka Kuramı’nın nasıl uygulanabileceğini, örnek senaryolar ve çözümlemeli sorularla okura anlatıyor.

Çalışmanın, çocuk eğitiminin zorlaştığı günümüz için, yeni iletişim ve gelişim kaynaklarını araştırmasıyla ilgi çekeceği söylenebilir.

  • Künye: Nur Eda Kasap – Yeni Çağın Çocukları, Hayy Kitap, psikoloji, 286 sayfa

Sinem Özen Canbolat – Bebeğimle Oynuyorum (2014)

0-6 ay bebekler için 101 oyun.

Bebeğin gelişiminin takip edilebileceği bir kontrol listesi ve oyuncak listesiyle birlikte!

Bilimsel araştırmalarla geçerliliği kanıtlanmış, bebek gelişimine katkı sunan bu oyunlar, ebeveynlerin bebekleriyle neden, nasıl, ne zaman, nerede ve ne oynamaları konularında aydınlatıcı bilgilerle de zenginleştirilmiş.

  • Künye: Sinem Özen Canbolat – Bebeğimle Oynuyorum, Hayy Kitap

Tarık Velioğlu – Osmanlı’nın Manevi Sultanları (2008)

Tarık Velioğlu ‘Osmanlı’nın Manevi Sultanları’ başlıklı bu kitabında, Osmanlı İmparatorluğu zamanında bu topraklarda yetişmiş önemli ârif ve velilerden yüzünün portresini sunuyor.

Somuncu Baba, Emir Sultan, Eşrefoğlu, Hacı Bayram, Şeyh Vefa, Sünbül Sinan, Merkez Efendi, Hamza Bâlî, İdris Mehtefî, Beşiktaşlı Yahya Efendi, Şaban-ı Velî, Hüsammeddin Uşşâkî, Hz. Hüdayî, Niyâzî-i Misrî, Nasûhî Efendi, İsmail Hakkı Bursevî, Mehmed Emin Tokadî, Mevlânâ Halîd, Tâhâ Hakkârî, Ahmed Ziyaeddin Gümüşhânevî, Esad Erbilli, Abdülkâdir Belhî, Abdülhâkim Arvasî, Kenan Rifâî, Ali Haydar Efendi ve Fahreddin Cerrâhî, bu portrelerden birkaçı.

Söz konusu isimlerin sahip oldukları şöhret, bir yolun kurucusu veya en önemli temsilcisi olmaları ve eserleri veya takipçileri aracılığıyla kendi zamanlarında ve günümüzde sahip oldukları etki, portrelerin tespitinde gözetilmiş başlıca kriterleri oluşturuyor.

  • Künye: Tarık Velioğlu – Osmanlı’nın Manevi Sultanları, Hayy Kitap, portre, 439 sayfa

Cafer Solgun – Alevilerin Kemalizmle İmtihanı (2008)

Cafer Solgun, ‘Alevilerin Kemalizmle İmtihanı’nda, Cem evlerinde bir politik figür olarak Mustafa Kemal portrelerinin 12 İmam resimleriyle beraber asılı olmasını tuhaf bularak eleştiriyor.

Yazar, varolan Cem evlerinin özellikle Kürt Aleviler açısından asimilasyonun bir parçası rolü üstlendiğini söylüyor.

Solgun, üç bölümden oluşan kitabının ilk bölümünde, güncel-politik Alevi tartışmaları konusunda kaleme aldığı yazıları bir araya getirmiş.

Kitabın en dikkat çeken tezlerini barındıran ikinci bölümde, Alevilerin Cumhuriyet ve laiklikle ilişkileri ele alınıyor.

Kitabın son bölümünde ise okuru Alevi kültürü hakkında bilgilendirmeyi hedefleyen yazılar yer alıyor.

  • Künye: Cafer Solgun – Alevilerin Kemalizmle İmtihanı, Hayy Kitap, siyaset, 141 sayfa

Nurdan Özyılmaz – Uzaktaki Yakın (2014)

28 Şubat’ın izleri, halen tam anlamıyla silinebilmiş değil.

Nurdan Özyılmaz da, bu sıkıntılı süreçte ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış bir doktor.

Yazar, başörtülü bir hekim olarak 28 Şubat’ın kendisinde ve çevresinde ne gibi izler bıraktığını, vatanından ayrılığını hızlandıran etkenleri ve ülkeyi felce uğratan bu “postmodern” darbeye karşı tepkilerini paylaşıyor.

  • Künye: Nurdan Özyılmaz – Uzaktaki Yakın, Hayy Kitap

Alper Görmüş – 40 Benzemez Yüz (2008)

Alper Görmüş’ün ’40 Benzemez Yüz’ü, kendisinin Aktüel dergisi için yazdığı portrelerden oluşuyor.

Son yılların en çok konuşulan 40 ismine dair portrelerin, Görmüş’ün kendine has tarzı ve analiziyle renklendiğini, zevkle okunabileceğini söylemekte fayda var.

Bu zevki veren başlıca etkenin ise, Görmüş’ün söz konusu isimleri, haklarında medya tarafından oluşturulmuş yargılar dışında, kendi araştırmaları, kendi bakış açısı eşliğinde sunması ve mizah unsurunu da ihmal etmemesidir diyebiliriz.

Erkan Oğur’dan Fatih Akın’a, Abdullah Gül’den Bekir Coşkun’a, Oktay Ekşi’den Celal Şengör’e, Bülent Arınç’tan Sezen Aksu’ya, Emre Kongar’dan Kenan Pars’a birçok isim, Görmüş’ün kaleminden okurun karşısına çıkıyor.

  • Künye: Alper Görmüş – 40 Benzemez Yüz, Hayy Kitap, deneme, 270 sayfa

Casim Avcı – Muhammedü’l-Emin: Hz. Muhammed’in Peygamberlik Öncesi Hayatı (2008)

Casim Avcı’nın bu çalışması, Muhammed’in peygamberlik öncesi çocukluğunu, gençliğini, Hatice ile evliliğini ve kendisine vahiy gelene kadarki hayatını anlatıyor.

Bu dönem içindeki belli başlı tarihi olayları anlatan Avcı, İslamiyet’ten önce toplumun örf, adet ve ibadetlerini; bu coğrafyanın öne çıkan şehirlerinden Mekke’nin portresini sunuyor.

O dönemin sosyo-ekonomik hayatı ve putlar; Muhammed’in soyu ve ailesi; Kutlu Doğum, sütannesi Halime’ye verilişi, annesi ve dedesinin ölümü, amcası ile yaptığı Suriye seyahati; Ficâr Savaşı’na katılması ve Hilfu’l-Fudûl cemiyetinde bulunması, kitapta yer alan konulardan birkaçı.

  • Künye: Casim Avcı – Muhammedü’l-Emin: Hz. Muhammed’in Peygamberlik Öncesi Hayatı, Hayy Kitap, biyografi, 158 sayfa

Ahmet Rasim Küçükusta – Biri Bizi Hasta Ediyor (2008)

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, ‘Biri Bizi Hasta Ediyor’da, daha çok ilaç satılması için oynanan oyunlar yüzünden sağlığımızın büyük tehlikede olduğunu savunuyor.

Üzerinde çok düşünülmüş ilaç pazarlama taktikleri, gizli reklamlar ve icat edilen yeni hastalıklarla, bu ilaçların satılmaya çalışıldığını ve bazı doktorların ilaç firmalarıyla noter onaylı anlaşmalar imzaladığını söyleyen Küçükusta, kitabın bu ve bunun gibi birçok örnek veriyor.

Karamsar, fakat aynı zamanda gerçekçi bir tablo çizen Küçükusta, “Tüm dünyada doktorlar ilaç endüstrisinin kucağında oturan finolardan farksızlar. Tıp, ilaç endüstrisinin denetimi ve kontrolü altında. İnşallah, bir an önce özgürlüğümüze kavuşuruz,” diyor.

  • Künye: Ahmet Rasim Küçükusta – Biri Bizi Hasta Ediyor, Hayy Kitap, sağlık, 116 sayfa

Steven Cook – Yönetmeden Hükmeden Ordular (2008)

Ortadoğu uzmanı Steven Cook, ‘Yönetmeden Hükmeden Ordular’da, askeri vesayetin siyaset üzerinde etkin olduğu üç Akdeniz ülkesini, Türkiye, Mısır ve Cezayir’i inceliyor. Cook, ilk bakışta farklı olduğu düşünülen bu ülkelerin silahlı kuvvetlerinin, ideolojik, siyasal, iktisadi ve stratejik konumları, kurumsal çıkarları ve misyonları düşünüldüğünde büyük benzerlikler gösterdiğini savunuyor.

Yazara göre kışlasından “gerektiğinde” çıkan ya da her an için çıkabilme ihtimali olan ordu kurumunun yarattığı vesayet, üç ülkenin silahlı kuvvetlerinin benzer paralellikleri.

Türkiye’de şu günlerde gündemde olan Ergenekon davası ve darbe günlükleri, Mısır’ın yeni bir darbenin eşiğinde olduğu iddiaları ve Cezayir’de bir türlü durulmayan siyaset-ordu ilişkileri düşünüldüğünde, kitabın, olayların perde arkasındakileri kavramak açısından önemli ayrıntılar sunduğunu söyleyebiliriz.

  • Künye: Steven Cook – Yönetmeden Hükmeden Ordular, çeviren: Bahar Şahin, Hayy Kitap, siyaset, 344 sayfa

Emel Gökmen – Migrene Çözüm Var (2014)

Emel Gökmen bu kitabında, “Gökmen yaklaşımı” adını verdiği bir yöntemle, migren ve baş ağrılarının bilimsel bir tedavisini sunduğu iddiasında.

Yazar, migren ve baş ağrılarının bedendeki bozucu alanlardan kaynaklandığını yönelik klinik sonuçlardan yola çıkarak, migrenin bir beyin hastalığı değil, bir “bozucu alan hastalığı” olduğunu savunuyor.

Yazar tedavi için de, ilk aşamada hastanın “bozucu alanları”nı tespit ediyor ve bu alanların düzeltilmesine yönelik nöral terapi ve diş-çene kompleksine ilişkin tedavilere başvuruyor.

Gökmen ayrıca, migreni anlamak ve tedavi yolları sunmak amacıyla kimi migren öykülerini de okurlarıyla paylaşıyor.

  • Künye: Emel Gökmen – Migrene Çözüm Var, Hayy Kitap, sağlık, 143 sayfa