Kolektif – Yaşlanma ve Yaşlılık (2018)

Fakat uzmanlar, 2050’ye gelindiğinde, ülkenin demografik yapısında 80 yaş üstü nüfusun çok artacağı öngörüsünde bulunuyor.

Peki, bugün ve gelecekte yaşlı olmanın zihinsel, bedensel ve toplumsal sonuçları ne olabilir?

İşte, alanında uzman isimlerin katkıda bulunduğu bu kitap, nöroloji, psikoloji, demografi, sosyoloji, hukuk, ekonomi, medya çalışmaları, yeni teknolojiler ve sosyal politikalar çerçevesinden yaşlılık ve yaşlanma olgularına çok yönlü bir şekilde bakıyor.

Türkiye ve dünyadan pek çok örnekle desteklenen çalışma,

  • Yaşlılığın biyososyal boyutları,
  • Yaşlılıkta biyolojik saatin önemi,
  • Yaşlılığın psikolojik ve toplumsal boyutları,
  • Türkiye ve Avrupa’da nüfus yaşlanmasının karşılaştırılması,
  • Ders kitaplarında yaşlılık temsili,
  • Sinemada yaşlılık ve erkeklik,
  • Yaşlı bireylere insan hak ve özgürlükleri perspektifinden bakış,
  • Yaşlı sağlığında geronteknolojik ürünlerin kullanımı,
  • Türkiye’de nüfus yaşlanmasının ekonomik sonuçları,
  • Ve Sosyal politikalar ve yaşlanma gibi önemli konular irdeleniyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler ise şöyle: Gülüstü Salur, Reşit Canbeyli, Ryan Wise, Alan Duben, Kenan Çayır, Itır Erhart, Hande Eslen-Ziya, İdil Işıl Gül, Seray Öney Doğanyiğit, Aylin Seçkin, Patrick Georges ve Volkan Yılmaz.

  • Künye: Kolektif – Yaşlanma ve Yaşlılık: Disiplinlerarası Bakış Açıları, derleyen: Alen Duben, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, sosyoloji, 208 sayfa, 2018

 

Kenan Gürsoy – Etik ve Tasavvuf (2008)

  • ETİK VE TASAVVUF, Kenan Gürsoy, söyleşi: Itır Erhart, Ahmet Sait Akçay ve Semih Yücel, Sufi Kitap, felsefe, 207 sayfa

‘Etik ve Tasavvuf’, Galatasaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı olan Kenan Gürsoy’la yapılmış bir söyleşiden oluşuyor. Varoluşçuluk felsefesinden İslam kültürünün ortak deneyimlerine kadar, oldukça geniş bir alanda hareket eden kitapta en öne çıkan yön, felsefe pratiğinin ve tasavvuf anlayışının etikle olan bağına vurgu yapması. Varoluşçuluk felsefesi ve tasavvuf arasındaki benzerlikleri öne çıkarmaya çalışan söyleşi, bir anlamda, Doğu ve Batı felsefesi arasında bir diyalog çabası olarak düşünülebilir. Kitap, Platon’un “idea” kavramı üzerinden dillendirilen tasavvufu, Varoluşçuluk bağlamında yeniden okumaya çalışıyor.