Peter Thonemann – Helenistik Çağ (2025)

Peter Thonemann’ın ‘Helenistik Çağ’ (‘The Hellenistik Age’) adlı eseri, Büyük İskender’in ölümünden sonra Yunan dünyasının yaşadığı derin dönüşümü detaylı bir şekilde inceliyor. Bu dönem, MÖ 323’ten MÖ 31’e kadar uzanan ve Yunan kültürünün doğuya doğru yayılmasıyla karakterize edilen önemli bir tarihsel süreçtir.

Thonemann, kitabında Hellenistik çağın siyasi, kültürel ve sosyal yönlerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. İskender’in ölümünden sonra kurulan Helenistik krallıkların yükselişi ve düşüşü, bu krallıkların birbirleriyle ve çevrelerindeki kültürlerle olan ilişkileri, felsefe, bilim, sanat ve edebiyat alanındaki gelişmeler gibi birçok konuya değiniyor.

Kitapta Ele Alınan Başlıca Konular:

  • Büyük İskender’in Mirası: İskender’in fetihlerinin Yunan dünyası ve Asya üzerindeki etkileri, kurulan Helenistik krallıklar ve bunların siyasi yapısı.
  • Kültürel Erişme ve Kozmopolitlik: Doğu ve Batı kültürlerinin etkileşimi, Hellenistik kültürün oluşumu ve yayılması.
  • Felsefe ve Bilim: Epikürcülük, Stoacılık gibi felsefi akımların ortaya çıkışı ve bilimde yaşanan gelişmeler.
  • Sanat ve Edebiyat: Hellenistik dönemde heykel, resim, edebiyat ve tiyatro alanında yaşanan yenilikler.
  • Ekonomi ve Toplum: Hellenistik şehirlerin ekonomisi, sosyal yapısı ve günlük yaşam.
  • Hellenistik Çağın Sonu: Roma’nın yükselişi ve Hellenistik dünyanın sonu.

Thonemann’ın eseri, Hellenistik çağ hakkında kapsamlı ve güncel bir bilgi sunuyor. Yazar, bu dönemi sadece siyasi bir olaylar zinciri olarak değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve felsefi bir dönüşüm süreci olarak ele alıyor. Kitap, klasik Yunan dünyası ile Roma dünyası arasındaki köprü görevi gören bu önemli dönemi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

  • Künye: Peter Thonemann – Helenistik Çağ: Kısa Bir Giriş, çeviren: Aymesey Albay, Koç Üniversitesi Yayınları, tarih, 136 sayfa, 2025

Peter Thonemann – Antik Köylerde Yaşam (2024)

Manisa ilinin Sardis antik kentini de içine alan ovalık alanı geçip doğuya ilerlediğimizde Antikçağ’da Katakekaumene olarak adlandırılan “yanık ülke”ye ulaşırız.

Burada Sardis’le boy ölçüşebilecek büyük şehirler yoktur.

En büyük kentlerinin bile “kasaba irisi” olarak tanımlanabileceği bölgede, çok sayıda köy yerleşimi vardır.

Bu ücra dağ köylerinde yaşayan, yaşamını çiftçilik, çobanlık ya da dokumacılık yaparak geçiren insanlar, üzerinde bütün akrabalarının adlarının uzun uzun sıralandığı mezar taşlarıyla gömülür.

Büyük hanelerde, birbirine sıkı sıkıya bağlı aileler içinde yaşayan bu köylüler, İS birinci yüzyılda birdenbire bize günahlarını anlatmaya başlar.

Tanrılarına adadıkları kabartmalı stellerin üzerindeki hikâyeleriyle birden karşı karşıya kalıveririz.

İki bin yıl öncesinin Manisalı köylüleri bizimle doğrudan konuşmakta, üstelik bize en mahrem aile sırlarını anlatmaktadır.

Bu, Antikçağ’da başka hiçbir yerde ve zamanda karşılaşmadığımız, hayret ve heyecan verici bir durum.

Tam da bu yüzden, bu yazıtlar, on dokuzuncu yüzyılın sonlarından başlayarak epigraf ve tarihçilerin “iştahını kabartarak” çok sayıda çalışmaya konu olmuştur.

Sayısı neredeyse iki yüze yaklaşan bu adaklarda, insanların hem birbirleriyle hem tanrılarıyla ilişkilerine dair onlarca öykü gizlidir.

Bu kitap, Manisa’daki Sardis antik kentini merkeze alarak antik Roma döneminde Anadolu’daki kırsal yaşamı, özellikle de köy yaşamına dair detaylı bir inceleme sunuyor.

Peter Thonemann, bu çalışmasında antik dönemdeki köylerin sosyal yapısını, ekonomik durumunu, dini inançlarını ve günlük yaşamlarını mercek altına alıyor.

  • Künye: Peter Thonemann – Antik Köylerde Yaşam: Roma Anadolusu’nda Kırsal Yaşam, çeviren: Pınar Özlem Aytaçlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları, tarih, 374 sayfa, 2024