Richard Firth-Godbehere’in bu kitabı, duyguların insanlık tarihindeki belirleyici rolünü inceliyor. ‘Duygular Üzerinden İnsanlık Tarihi: Hissetme Şeklimiz Bildiğimiz Dünyayı Nasıl İnşa Etti?’ (‘A Human History of Emotion: How the Way We Feel Built the World We Know’), duyguları biyolojiden ibaret görmüyor; onlar kültürle, inançlarla ve toplumsal yapılarla şekillenen olgular olarak ele alıyor. Farklı dönem ve coğrafyalarda insanların aynı duyguları nasıl bambaşka anlamlarla yaşadığını gösteriyor. Duyguların sadece bireysel bir his değil, toplumsal düzenin de taşıyıcısı olduğunu vurguluyor. Böylece duygu tarihinin insan uygarlığının temel taşlarından biri olduğu ortaya çıkıyor.
Kitapta öne çıkan düşünce, duyguların sabit olmadığı, zamanla değiştiği yönünde ilerliyor. Antik dönemden modern dünyaya kadar “korku”, “öfke”, “sevgi” gibi duygular farklı normlarla tanımlanıyor. Orta Çağ’da dini inançlar duyguların yönünü belirliyorken, Aydınlanma ile akıl onlara sınır çiziyor. Sanayi çağında ise üretim ve kent yaşamı duygusal deneyimi yeniden biçimlendiriyor. Yazar, duyguların tarihte savaşları, devrimleri ve toplumsal dönüşümleri tetiklediğini söylüyor.
Ayrıca duyguların politik kullanımına özel bir önem veriliyor. İktidar, korkuyu yöneterek itaat kuruyor ya da umut yaratarak yeni birliktelikler oluşturuyor. Duygular hem kamusal alanı hem kimlikleri dönüştürüyor. Yazar, duyguların bilimde, tıpta ve teknolojide de etkili olduğunu belirtiyor. Modern psikoloji ile nörobilim, duyguların nasıl işlediğini açıklamaya çalışırken, kültürlerin bu deneyime verdiği anlamlar farklılaşıyor.
Sonuçta kitap, duyguların pasif değil, tarihin itici gücü olduğunu ortaya koyuyor. İnsanlar dünyayı sadece düşünceleriyle değil, hisleriyle de inşa ediyor. Bu nedenle duyguların tarihini anlamak, insanlığın kendini nasıl var ettiğini anlamaya yardımcı oluyor. Okur, duyguların gelecekte nasıl şekilleneceğini de merak ediyor.
- Künye: Richard Firth-Godbehere – Duygular Üzerinden İnsanlık Tarihi: Hissetme Şeklimiz Bildiğimiz Dünyayı Nasıl İnşa Etti?, çeviren: Selim Sezer, Diplomat Yayınları, tarih, 376 sayfa, 2025

