Sicilya, Addaura’daki Yontma Taş Devri’ne ait mağaraların birinde, ayağa kalkmaya çalıştığı takdirde kendi kendisini boğacak şekilde bağlanarak yere oturtulmuş bir adam ve etrafında ayakta duran birkaç insanın bulunduğu bir sahne resmedilmiştir.
Bu oyma, cezalandırmanın en eski kaydı olarak değerlendirilir.
Başka bir deyişle bu oyma, cezalandırmanın tarihinin, insanın tarihi kadar eskiye dayandığının kanıtıdır.
İşte Lewis Lyons da bu önemli kitabında, insanlık tarihine koşut bir şekilde ortaya çıkmış ve gelişmiş cezalandırmanın tarihsel dönüşümünü kayda alıyor.
Kitabın ilk dört bölümü, modern zamanların hukuk ve ceza sisteminin temelini oluşturan cezalandırmaya dair eski fikir ve eylemlerin Avrupa, Orta Doğu ve Asya’daki ilk medeniyetlerden itibaren tarihi bir değerlendirmesini sunuyor.
Kitabın son dört bölümü ise, hapis, bedensel ceza, idam ve dünya çapında kullanımı kanundışı olarak kabul edilen, fakat bir dönemler yargı sürecinin temel unsurunu oluşturan işkence gibi, dört ana cezalandırma yöntemi üzerine araştırmalardan oluşuyor.
Günümüzde de Hammurabi döneminde olduğu gibi kısas, caydırma, engelleme ve ıslah; cezalandırmanın temel nedenlerini oluşturuyor.
Lyons’un kitabı ise, cezalandırmanın tarihsel serüvenini kapsamlı bir bakışla izlemesiyle büyük bir boşluğu dolduruyor.
- Künye: Lewis Lyons – Cezalandırmanın Tarihi, çeviren: Silya Zengilli, Paris Yayınları, hukuk, 245 sayfa



