Roy Wagner – Kültürün İcadı (2025)

Kültür çoğu zaman toplumların mirası olarak görüldüyse de Roy Wagner bu yerleşik kabule karşı çıkarak kültürü, insanların dünyayı anlamlandırma çabaları içinde her karşılaşmada yeniden kurdukları yaratıcı bir süreç olarak yorumluyor. Wagner’e göre kültür, sabit bir yapı değil, ilişkiler boyunca icat edilen bir anlamlar ağıdır ve antropolog da bu yaratımın bir parçasıdır. İnsanın kendi hakikatlerini icat ettiği düşüncesi yeni değil fakat bunu antropolojinin içine yerleştirmek zorlayıcıdır; bu nedenle Wagner, anlatının konforlu açıklamalar yerine çelişkileri ve karşıtlıkları izlemesi gerektiğini savunuyor.

Bu yaklaşım, araştırmacının “nesnel gözlemci” olduğu fikrini reddederek antropolojiyi tek yönlü betimlemeden çıkarıp karşılıklı bir yaratıcılık alanına dönüştürüyor. Kültürün icat ediliş biçimlerini anlamak, sahada geliştirilen simgesel düzenlerin, toplumsal uylaşımın ve bireysel anlam inşasının nasıl işlediğini de görünür kılıyor. Wagner, kültürün değişmez özler değil, icat edilen ilişkisel pratikler olduğunu göstererek kavramın sınırlarını genişletiyor.

‘Kültürün İcadı’ (‘The Invention of Culture’), antropoloji alanında bu nedenle önem taşıyor; çünkü kültürü durağan bir nesne olarak değil, sürekli üretilen bir süreç olarak konumlayarak disiplindeki açıklayıcı şemaları dönüştürüyor. Ayrıca, Batı düşüncesinin yerleşik varsayımlarını tersyüz eden bu yaklaşım, etnografiyi eleştirel ve yaratıcı bir yöntemle yeniden düşünmek isteyen araştırmacılar için temel bir referans sunuyor.

  • Künye: Roy Wagner – Kültürün İcadı, çeviren: Melih Pekdemir, Fol Kitap, antropoloji, 248 sayfa, 2025