Tozan Alkan ve Şeref Bilsel (haz.) – Şairin Günah Defteri (2008)

Tozan Alkan ve Şeref Bilsel’in hazırladığı, ‘Şairin Günah Defteri’, şiirle ilgili aforizmaları, özlü sözleri bir araya getiriyor.

Şiirin ne olduğundan, neyin şiir olamayacağına kadar, geniş bir alanda hareket eden bu aforizmalar ve sözleri derleyen kitap, aslında bu alandaki söz birikiminin de ne denli zengin olduğunu gösteriyor.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Şiir asla bitmez, yalnızca terk edilir.” –Paul Valery.

“Her şey şiir olamaz, ama şiir her şey olabilir.” –C emal Süreya.

“Bir yiğit şairse, üstelik bir de devrimciyse elbette yaşadığını yazar.” –Ahmed Arif.

“Ozan bilinç işçisidir.” –Kemal Özer.

“Şair gündüz rüya görendir, şiir gündüz rüyasıdır.” –Sigmund Freud…

  • Künye: Tozan Alkan ve Şeref Bilsel (haz.) – Şairin Günah Defteri, İkaros Yayınları, şiir, 295 sayfa

William Blake – Kehanetin Gölgeleri (2014)‏

Romantik akımın öncülerinden İngiliz şair, ressam ve gravürcü William Blake, bizde şimdiye kadar maalesef bütünlüklü bir çalışmaya konu olmadı.

Elimizdeki ‘Kehanetin Gölgeleri’ içinse, Türkçedeki en kapsamlı William Blake şiirleri seçkisi diyebiliriz.

Burada, şairin ‘Masumiyet Şarkıları’, ‘Deneyim Şarkıları’, ‘Triel’, ‘Thel’in Kitabı’, ‘Los’un Şarkısı’, ‘Ahania’, ‘Los’un Kitabı’, ‘Cennet ve Cehennemin Evliliği’, ‘Avrupa: Bir Kehanet’ ve ‘Cennetin Kapıları’ isimli yapıtlarının tamamı ile ‘Şiir Karalamaları’ ve ‘Defterler’den bir seçme sunuluyor.

Seçki, Blake’in gravürlerinden örnekler ile bir Blake sözlükçesi barındırmasıyla da harika bir sürpriz.

  • Künye: William Blake – Kehanetin Gölgeleri, çeviren: Tozan Alkan, Varlık Yayınları, şiir, 279 sayfa

Tozan Alkan – Ve Rüzgâr (2007)

  • VE RÜZGÂR, Tozan Alkan, Artshop Yayınları, şiir, 47 sayfa

ve-ruzgar

Tozan Alkan’ın yirmi beş şiirine yer veren ‘Ve Rüzgar’, şairin ‘Zaman ve Maske’ ile ‘Kalbin Akşamüzerleri’nden sonraki üçüncü kitabı. Çok sayıda düzyazı ve şiir çevirisine de imza atmış Alkan’ın kitapta yer alan ‘Yeryüzünün Hüznü’ isimli şiiri şöyle: “Sesinde bunca yağmur birikmiş / yeryüzü iki sokak ötende / zaman oradan karışıyor hayata / yorgun göğsünün üzerinde kuşlar / kıpır kıpır. // ağacın kalbi kabuğunda / gökyüzü bulutun taşıdığı mavi / rüzgâr kim bilir nereden gelir / yarı yarıya bölüşüyoruz bir günü / yerle gök arasında. // bunca uykusu ağaç varken / orman bir başına kalmış gecede / oturmuş bizi bekliyor yağmur / bir hayâlden çıkmış gibi dalgın / ve tedirgin kendine.”