Psikanaliz yüz yılı aşkın tarihi boyunca, insan ruhsallığına dair evrensel bir kuram ve tedavi yöntemi olma iddiasına koşut biçimde dünyanın hemen her coğrafyasına yayılıp kurumsallaştı.
Nitekim Türkiye’de psikanalizin oldukça uzun sayılabilecek bir geçmişi vardır.
Osmanlı’nın geç döneminde, yirminci yüzyılın başlarında ilk kez Türkiye coğrafyasına giren psikanalizin gelişimi erken Cumhuriyet döneminde devam etti, Cumhuriyet tarihi boyunca giderek artan bir ivmeyle nihayet geçtiğimiz on yıllarda uluslararası geçerliliği tescil edilmiş bir kurumsallığa ulaştı.
Divan analizinden dinamik psikoterapilere uzanan çeşitliliğiyle yaygın bir klinik ve terapötik uygulama alanına, canlı ve zengin bir kurumsallığa sahip olmanın yanı sıra psikanaliz günümüzde, ülkenin kültürel ve entelektüel hayatının saygın bir parçası olarak da dikkat çekiyor.
Türkiye’de psikanalizin hatırı sayılır bir geçmişi olmasına rağmen bu geçmişi anlatan tarih çalışmaları Türkçe literatürde yok denecek kadar az; olanlar da derli toplu ve kapsamlı bir tarih anlatısı sunmazlar.
Geç Osmanlı’dan günümüze, Türkiye psikanaliz tarihini kişi, kurum, belirleyici olay ve ayırt edici dönemleriyle beraber bütünlük içinde ele alan bu kitap, konuyla ilgili Türkçe literatürde yayımlanmış ilk çalışma özelliği taşıyor.
- Künye: Hakan Kızıltan – Türkiye Psikanaliz Tarihi, Minotor Kitap, psikanaliz, 112 sayfa, 2024

