Aydan Üstkanat – Un (2017)

Anadolu, Batı İran ve Kafkasya ile birlikte, tarihte buğdayın anavatanı olmuş üç bölgeden biri.

Yakın zamanda ise, “Çiftinin kara gün dostu” Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), Avrupa Birliği’nden buğday alımı için uluslararası ihale açtığını öğrendik.

Bu şaka bile değil. Olsa olsa kötü bir rüya, bir karabasan.

Yemek stilisti ve gastronomi danışmanı Aydan Üstkanat’ın elimizdeki kitabı, tam da bu gelişmelerin üstüne geldi.

Bu kitap, kimi diyetisyenlerin buğdaya açtığı savaşa, buğday yerine bulgur tüketilmesi gerektiği savlarına karşı çıkıyor, hepimizi Anadolu topraklarındaki atalık buğdaya sahip çıkmaya davet ediyor.

Üstkanat’a göre 1: Bulgur, buğday kırığıdır ve asla buğday kadar besleyici ve değerli bir besin olamaz. 2: Türkiye’nin saflığı bozulmamış saf buğday türleri günümüzde varlığını sürdürüyor ve bize düşen, bunları elimizden geldiğince korumak.

Örneğin Kastamonu’nun siyesi ile Kars’ın kavılca buğdayının, soğuk kış şartlarında bile ayakta durabildiğini ve bu nedenle saf olarak kalmayı başardıklarını biliyor muydunuz?

Bu kitap, Neolitik çağdan bugüne uzanarak unun Anadolu’daki tarihini izliyor, buğdayın gen haritasını çıkarıyor ve bunu da hammaddesi un olan birçok lezzetli tarifle taçlandırıyor.

  • Künye: Un, Aydan Üstkanat, Altın Kitaplar, yemek, 234 sayfa

Published by

Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

Bir cevap yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.