Kant, “Güzel olandan alınan zevk çıkarsızdır.” demişti.
Nuccio Ordine’nin birçok dile çevrilen ‘Faydasızlığın Faydası’ adlı bu yapıtı da, her şeye ve herkese çıkar temelli bakan bir yaklaşımın egemen olduğu günümüzde, hayata anlam katmanın farklı yollarının neler olabileceğini gösteriyor.
Yazar bunu da, çağımızda artık unutulmuş bulunan değerleri hatırlatarak yapıyor.
Kazanç getirmeyen bilgi faydasız mıdır?
Ordine en başta, bu ve bunun gibi bir dizi soruyla, bizi yaşadığımız çağ üzerine düşünmeye davet ediyor.
Disiplinlerarası bir perspektifle kaleme alınmış kitabın ilk bölümü, edebiyat ve fayda üzerine.
Yazar burada, Dante, Petrarca, Ovidius, Kant, Boccacio, Lorca, Cioran, Heidegger ve Baudelaire gibi pek çok ismin düşünceleri üzerinden, kibirli ve budala bir yüzyılda faydacılığa karşı faydasızlığı neden tercih etmemiz gerektiğini anlatıyor.
Kitabın ikinci bölümü ise, “şirketleşmiş” üniversiteler ile bunların “müşterileşmiş” öğrencileri üzerinden artık değer üretemeyecek hale gelmiş akademinin hali pür melalini sorguluyor.
Yazar üniversitelerdeki bu dönüşümlerin, üniversitelerin toplumsal ve insani sorunlara yüzünü dönmesiyle nasıl sonuçlandığını ve bu sorunun nasıl aşılabileceğini irdeliyor.
Kitabın son bölümü de, faydasız addedilen eylemlerin ne denli gerekli ve önemli olduğuna, başka bir deyişle faydasızlığın faydaları üzerine odaklanan bir manifesto sunuyor.
Kitabın sonuna ise, Abraham Flexner’in klasik makalesi “Faydasız Bilginin Faydası” da eklenmiş.
- Künye: Nuccio Ordine – Faydasızlığın Faydası: Manifesto, çeviren: Leyla Tonguç Basmacı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, felsefe, 166 sayfa, 2018

