Alev İnan – Sandığımdaki Tanrılar (2007)

  • SANDIĞIMDAKİ TANRILAR, Alev İnan, İlya Yayınları, öykü, 145 sayfa

sandigimdaki-tanrilar

Alev İnan’ın ‘Sandığımdaki Tanrılar’ında, Yunan Tanrıları ve mitolojik kahramanlar, 21. Yüzyılın modern dünyasında yeniden canlanıyor. İnan çalışmasında, Yunan mitolojisinin bilinen öykü ve karakterlerini yeniden ele alarak, onları günümüz koşullarıyla bugünün insanlarında tekrar diriltiyor. Tanrılar Tanrısı Zeus, kıskanç karısı Hera, aşk acısıyla kıvranan güzel Apollo, kibirli Narkissos, çaresiz Ekho bu öykülerde okuyucunun karşısına çıkacak isimlerden birkaçı. Hepsi günümüz karmaşasında, insanların arasına karışmış, zaman ve mekân tanımadan kaderlerini yineliyorlar. Bu kahramanlardan kimi işyerinde patron, kimi üst katta gürültü yapan komşu, kimi de otobüste oturan sıradan bir yolcudur.

İsa Çelik – Naldöken (2007)

  • NALDÖKEN, İsa Çelik, Varlık Yayınları, öykü, 128 sayfa

naldoken

İsa Çelik, geçen yıl yayınlanan ‘Dur Gitme’ isimli öykü kitabında, Taşeli platosu insanlarının öykülerini anlatmıştı. Çelik’in bu kitabı da, söz konusu öykülerin devamı niteliğinde. İnsan ve doğanın tek bir dili konuştuğu bu öykülerin atmosferinde, çaresiz bir coğrafyada yeşeren duyguların gücüne ve zor koşullarda ortaya konulan var olma mücadeleleri yer alıyor. Yerel sözcükleri sıklıkla kullanarak, zengin Anadolu Türkçesinden olabildiğince yararlanan Çelik, bu dünyaları oldukça samimi bir üslupla veriyor. “Vizörden bakarken ve fotoğraf yapmaya çalışırken çaresiz bir hikâyenin içindesinizdir,” diyen Çelik’in kitaptaki öyküleri, fotoğrafın dile getirmekte zorlandığı duyguları kaleme döküyor.

Hasan Kıyafet – Diyarbekir: Girmek-Çıkmak (2007)

  • DİYARBEKİR: GİRMEK-ÇIKMAK, Hasan Kıyafet, Ceylan Yayınları, öykü, 236 sayfa

diyarbekir

Hasan Kıyafet’in ‘Diyarbekir’e Girmek’ isimli öyküsünün ilk baskısı, Evrensel Basım Yayın tarafından 2001 yılında yapılmıştı. Kıyafet’in Mezopotamya Kültür Merkezi 1999 Film Öyküsü dalında birincilik kazanan bu öyküsü, savaş zamanlarındaki Diyarbakır’da geçen sıkıntılı günleri hikâye ediyordu. Kıyafet’in daha sonra da, söz konusu kitabın devamı olan ‘Diyarbakır’dan Çıkmak’ı yayımlamıştı. İşte elimizdeki bu çalışma da, iki kitaptaki yirmi iki öyküyü bir araya getiriyor. Toplumcu-gerçekçi edebiyatın önemli isimlerinden olan Hasan Kıyafet’in roman, öykü, çeviriler de dâhil kırkın üzerinde eseri bulunuyor. Özellikle yazarın ilk romanı olan ve daha 1969 yılında yapılan ‘Komünist İmam’ın, şu ana kadar elliyi aşkın baskı yaptığını ve Türkiye’de en çok bilinen romanlar arasında yer aldığını da belirtelim.

Robert Louis Stevenson – İntihar Kulübü (2007)

  • İNTİHAR KULÜBÜ, Robert Louis Stevenson, çeviren: Emre Ağanoğlu, Merkez Kitaplar, öykü, 104 sayfa

intihar-kulubu

‘İntihar Kulübü’, ‘Kremalı Turtalı Genç Adamın Öyküsü’, ‘Hekim ile Saratoga Sandığının Öyküsü’ ve ‘Faytonlu Macera’ isimli üç öyküden oluşuyor. Türkçeye ilk kez çevrilen bu öyküler, Viktorya dönemi Londra’sında geçiyor. Bu dönemde kendi yaşamlarına son verecek kadar cesur olmayan insanlar ‘İntihar Kulübü’ adında bir kulüp kurarlar. Her gece, toplantılarında bir katil ve maktul seçerler. Fakat bu durum, genç bir Amerikalı’yla Britanya İmparatorluğu’nun subaylarından birinin de devreye girmesiyle büyük bir kovalamacaya dönüşecektir. Bohemya Prensi Florizel ve hizmetkârı Albay Geraldine de öyküde karşımıza çıkacak diğer önemli karakterler.

Zoran Zivkovic – İmkânsız Karşılaşmalar (2007)

  • İMKÂNSIZ KARŞILAŞMALAR, Zoran Zivkovic, çeviren: Serpil Çağlayan, İstiklal Kitabevi, öykü, 104 sayfa

imkansiz-karsilasmalar

‘Armağan Zamanlar’ ve ‘Başka Zaman Kütüphaneleri’, Zoran Zivkovic’in Türkçe’de daha önce yayınlanmış kitapları. Zivkovic’in ‘İmkânsız Karşılaşmalar’ı ise, yazarın altı öyküsünü bir araya getiriyor. Buradaki ‘Pencere’ isimli birinci öykü, ölümden sonra yaşanan tuhaf bir karşılaşmaya; ‘Koni’, on yıl sonra kendi kendisiyle karşılaşan birinin anlamsız ve imkânsız öyküsüne; ‘Kitapçı’, bir kitapevinde umutsuzca sıradan bir bilimkurgu hikâyesini arayan bir ziyaretçinin başından geçenlere; ‘Tren’, bir insanın Tanrı’yla trende gerçekleşen beklenmedik karşılaşmasına; ‘Günah Çıkarma Kabini’, bir kilisede Şeytan’la bir insanın karşılaşmasına ve son öykü olan ‘Atölye’ de, ölmek üzere olan bir yazarın kendisine armağan olarak imkânsız bir kitap getiren kahramanıyla tanışmasına yer veriyor.

Orhan Kemal – Önce Ekmek (2007)

  • ÖNCE EKMEK, Orhan Kemal, Everest Yayınları, öykü, 109 sayfa

once ekmek kap CONV

Orhan Kemal’in ‘Önce Ekmek’ isimli bu öykü kitabının ilk baskısı 1968 yılında yapılmıştı. Yazar hemen ertesi yıl aldığı iki ödülle, öykücülük alanında ne kadar başarılı olduğunu göstermişti. 1969 Sait Faik Hikâye Armağanı ile 1969 Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü’nü kazanan ‘Önce Ekmek’te on yedi öykü yer alıyor. Öyküler genel olarak, büyük şehirlerde hayatını sürdüren insanların yaşama tutunma çabalarını, yaşam kavgalarını tasvir ediyor. Bu savaş aynı zamanda insan öğüten acımasız bir canavara benzeyen şehirde tutunabilmek için de verilecektir. Öykülerin çoğunluğu, yazarın diğer eserlerinde de baskın bir şekilde görülen insana dair hümanist, direnişe ve mücadeleye vurgu yapan özellikleriyle öne çıkıyor.

 

Nesime Ceyhan – 1. Dünya Savaşı Hikâyeleri (2007)

  • 1. DÜNYA SAVAŞI HİKÂYELERİ, Nesime Ceyhan, Selis Kitaplar, öykü, 246 sayfa

1-dunya-savasi-hikayeleri

‘1. Dünya Savaşı Hikâyeleri’, Nesime Ceyhan’ın hazırladığı ‘Osmanlı Dağılırken Ağlayan Hikâyeler’ dizisinin üçüncü ve son kitabı. Türkiyeli yazarlarca kaleme alınan bu hikâyeler, tahmin edilebileceği gibi, 1914-1918 zaman aralığında, savaşın yıkıp yok ettiği Osmanlı İmparatorluğu’nda geçiyor. Enis Tahsin, Hasan Dündar, Fâzıl Turgut, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Ömer Seyfeddin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Hüseyin Râgıb, Emine Semiha, Salime Servet Seyfi, Emin Ali, Âkil Koyuncu, Sadiye, Arif Oruç, Aziz Hûdâî, Raif Necdet, Ali Suad, Aka Gündüz ve Fatma Hayrünissâ gibi isimlerin metinlerinden oluşan kitapta, toplam otuz yedi öykü yer alıyor. Ceyhan’ın çalışması, dönem edebiyatına dair iyi örneklerden oluşuyor. Özellikle öykülerin, Türkiye’nin trajik dönemlerini hikâye etmeleri ve bu yönleriyle tarihi ayrıntılar barındırmalarıyla özgün olduklarını söyleyebiliriz.

Jack London – Uzak Bir Ülkede (2007)

  • UZAK BİR ÜLKEDE, Jack London, çeviren: Ayten Maden, Zigana Yayınları, öykü, 103 sayfa

uzak-bir-ulkede

‘Uzak Bir Ülke’de, Jack London’ın, ‘Mapuhi’nin Evi’, ‘Demetrios Contos’ ve kitaba adını veren üç öyküsü yer alıyor. Bilindiği gibi London’ın eserlerindeki temel izlek, ilkel içgüdüdür. Gerçekçi bir üslupla kaleme aldığı eserlerinin çoğu, kaba gücün insan hayatında aniden ortaya çıkan yönüne atıfta bulunur. Bu durum, yazarın bu üç öyküsü için de geçerlidir denebilir. Özellikle kitaba adını veren öyküde, bir katil olarak karşımıza çıkacak olan Percy Cuthfert karakterinin başından geçenler, bu ilkel içgüdünün bireyi savuracağı noktayı göstermesi açısından öneme haiz. Bu üç öykü, en çok romanlarıyla bildiğimiz London’ın öykü evrenini keşfetmek açısından iyi bir fırsat.

 

Feryal Orhon Basık – Dünden Kalan Heyecanlar (2007)

  • DÜNDEN KALAN HEYECANLAR, Feryal Orhon Basık, Galata Yayınları, öykü, 158 sayfa

dunden-kalan-heyecanlar

Feryal Orhon Basık, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi eski dekanı. Bunun yanında Basık, öyküleriyle de edebiyat dünyasının aşina olduğu bir isim. Zira kendisi, daha önce öykülerini ‘Küçük Ahşap Ev’ isimli kitabında toplamıştı. Yazarın bu ilk kitabında okuru karşılayan, eski İstanbul’a duyulan özlemin, ‘Dünden Kalan Heyecanlar’ın da başlıca dokusunu oluşturduğunu söylemek lazım. İstanbul’un Fenerbahçe, Florya ve daha nice semtlerinde denizde yüzülebilen zamanlar, eski İstanbul insanlarının nezaketi ve samimiyeti, o zamanın uçak şirketi PAN AM gibi dönemin simgeleri, öykülerde karşımıza çıkan birkaç ayrıntı. Kitap, kaybedilmiş bir zamanı anımsama çabası olarak da düşünülebilir.

Louisa Rudeen – Denize Karşı (2007)

  • DENİZE KARŞI, hazırlayan: Louisa Rudeen, çeviren: Tayfun Timoçin, Ataköy Marina Yacht Club Yayınları, öykü, 248 sayfa

denize-karsi

Louisa Rudeen ‘Denize Karşı’yı, zamanında MotorBoating dergisinde yayınlanmış, denize dair maceraları merkeze alan öykülerden derledi. Kitapta, farklı yazarların, bu tarzda kaleme almış oldukları yirmi dört öykü bulunuyor. Öykülerin çoğu, deniz felaketlerini, kazalarını, insanların denizde yaşadığı zor anları hikâye ediyor ve böylece macera-korku-gerilim üçgeninde dolaşıyor. Çoğu zaman güzel bir görüntüden ibaretmiş gibi görünen deniz, yeri gelince korkunç bir canavara da dönüşebilir. Özellikle denizle haşır neşir olanlar, bu güzelliğin nasıl bir felakete dönüşebileceğini çok iyi bilirler. Kitaptaki öyküler, bu felaketlerle yüz yüze kalmış kişilerin deneyimlerini sunmalarıyla da önemli.