Dünya tarihindeki en uzun ömürlü hanedan devletlerinden biri olan Osmanlı’nın doğuşu ve yükselişi, bugün yeniden tarihçilerin gündemini meşgul eden önemli konulardandır.
Cemal Kafadar’ın bu yetkin eseri de, Osmanlı Devleti’nin doğuşunu anlatıyor ve daha da önemlisi, bu sürecin tarih çalışmalarında ele alınış şeklini enine boyuna tartışıyor.
Çalışmanın asıl özgünlüğünün, Osmanlı’yı bir uç beyliğinden 14. ve 21. yüzyıllar arasında Güneybatı Asya ve Güneydoğu Avrupa’nın kaderini belirleyecek devasa bir imparatorluğa götüren Ortaçağ Anadolusu’ndaki uç muhitini, kendine has sosyal ve kültürel dinamikleriyle birlikte yeniden yorumlamasıdır diyebiliriz.
Kafadar burada,
- Milletlerin tarihinde kimlik olgusunu,
- Paul Wittek’in, modern tarihçilikte Osmanlı Devleti’nin doğuşu meselesine yönelik tezini ve buna getirilen eleştirileri,
- Ortaçağ Anadolusu’ndaki uç anlatılarında gaza ve gazileri,
- Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu,
- Beyliğin ilk zamanlarında ittifak ve ihtilafların nasıl sevk ve idare edildiğini,
- İmparatorluğa ait siyasî teknoloji ve ideolojinin inşa sürecini,
- Ve bunun gibi ilgi çekici konuları irdeliyor.
Kafadar’ın çalışması, ortaçağ ve modern tarih yazıcılığının kimi önkabullerini yeniden tartışmaya açmasıyla, bu konuda çalışan, okuyan ve düşünenler için kaçırılmaz bir eser.
- Künye: Cemal Kafadar – İki Dünya Âresinde: Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, çeviren: A. Tunç Şen, Metis Yayınları, tarih, 312 sayfa, 2019

