Alex Khasnabish – Zapatistalar (2010)

Alex Khasnabish ‘Zapatistalar’da, Zapatistaların, Meksika ve dünyanın dört bir yanındaki insanların gözünde, Meksika hükümetinin onları göstermek istediği gibi “şiddet erbabı” değil de, isyancılar olarak kabul edilmeyi nasıl başardıklarını analiz ediyor.

Khasnabish, Zapatistaların isyancı imajı ve albenisinin de ötesinde, 1994 yılbaşında başlayan ayaklanmadan bu yana yerel, ulusal ve uluslararası alanda isyancılar olarak nasıl bir etki yarattıkları konusuna da odaklanıyor.

Kitap, ülke ve uluslararası ölçekte ulaştığı devasa çekim gücünü, şiddeti sınırlı ve ölçülü kullanmasına borçlu olan Zapatistaların başarısını anlamak isteyenler için rehber nitelikte.

  • Künye: Alex Khasnabish – Zapatistalar, çeviren: Nilgün Güngör, Abis Yayıncılık, siyaset, 237 sayfa

Michael White – Savaşın Meyveleri (2010)

Michael White, ‘Savaşın Meyveleri’ başlıklı bu çalışmasında, savaşın ortaya çıkardığı olumlu gelişmeleri anlatıyor.

White, savaşın, insanın açgözlülüğünün yıkıcı bir sonucu olduğunu vurguladıktan sonra, bu yıkıcılık esnasında birçok buluşun da ortaya çıktığını savunuyor.

Kitapta, oktan nükleer enerjiye, çivi yazısından kredi kartına, iki tekerlekli at arabasından hızlı trene, balondan uzay mekiğine, kürekli savaş gemisinden transatlantiğe ve tamtamlardan internete kadar, savaşın vesile olduğu birçok buluş anlatılıyor.

Araştırmalarını geniş bir zaman dilimine yayan White’ın kitabında, söz konusu buluşlara dair ilginç ve keyifli hikâyeler de yer alıyor.

  • Künye: Michael White – Savaşın Meyveleri, çeviren: Nilgün Güngör, Abis Yayıncılık, bilim tarihi, 344 sayfa

Alper Akçam – Geçmiş, Bir Zamandı (2009)

Alper Akçam, elimizdeki romanı ‘Geçmiş, Bir Zamandı’da, bir Kuzeydoğu Anadolu köyünden Ankara’ya uzanan kurgusuyla, 12 Eylül öncesi dönemin devrimci gençlik hareketlerini sorguluyor.

Köylülerin bu hareket içindeki konumları ve dönüşümleri de, Akçam’ın dönem romanında ağırlıklı bir yer tutuyor.

Bir aileye ait biyografik öğelerle de zenginleştirilen roman, Ankara varoşlarında başlayan devrimci gençlik hareketinden Ardahan yaylalarındaki bir doğa kavgasına uzanıyor.

Akçam, darbe öncesi Türkiye’sinin öne çıkan figürlerini işlerken, günümüzde yaşanan sorunların kökenine inmeyi amaçlıyor.

Romanda sıklıkla başvurulan Anadolu Türkçesinin de eserin dilsel zenginliğine katkıda bulunduğunu belirtelim.

  • Künye: Alper Akçam – Geçmiş, Bir Zamandı, Abis Yayıncılık, roman, 504 sayfa

Kolektif – Sokrates Olsa Ne Derdi? (2009)

‘Sokrates Olsa Ne Derdi?’, felsefecilerin hayatın karmaşık konularına dair görüşlerini okurlara sunuyor.

“Neyi bilebilirim?”, “Ne yapmalıyım?”, “Neyi ümit edebilirim?” ve “İnsan nedir?” başlıklı dört bölümden oluşan kitapta, buna ek olarak her bölümün içinde, yanıtları aranan birçok soru bulunuyor.

Kitaba katkıda bulunan isimler, Aristoteles, Locke ve Sokrates gibi filozofların öğretilerini kendi bakış açılarıyla yorumluyor.

Çalışmanın birçok görüşü barındırması ve mizahı ustaca kullanmasıyla, felsefeye ilgi duyan okurlara hitap edeceğini söyleyelim.

  • Künye: Kolektif – Sokrates Olsa Ne Derdi?, editör: Alexander George, çeviren: Hayri E. Özen, Abis Yayıncılık, felsefe, 254 sayfa

Sophy Burnham – Montségur Hazinesi (2009)

Sophy Burnham, Ortaçağ’da geçen romanı ‘Montségur Hazinesi’nde, Katharların inanç ve yaşam tarzını anlatıyor.

Fransa’da dinsel grup olarak ortaya çıkan Katharlar, diğer adıyla “Arınmışlar”, İncil’i konuştukları dile çevirerek geniş kitlelere sunmuş ve kilisenin görüşlerine karşı çıkarak reenkarnasyonu kabul etmiş bir tarikat.

Bu nedenle kilise ve Fransa Krallığı, Katharları imha girişimlerinde bulunmuş, nihayetinde bu imha, Haçlı orduları eliyle gerçekleşmiş.

İşte Burnham’ın elimizdeki romanı, Katharları yok etmek amacıyla başlayan bu acımasız savaşları anlatıyor.

Roman aynı zamanda, okuru, Katharların özgün inançları ve yaşam tarzları hakkında da bilgilendiriyor.

  • Künye: Sophy Burnham – Montségur Hazinesi, çeviren: Suat Kaya, Abis Yayıncılık, roman, 380 sayfa

Brad Geagley – Sırtlanların Yılı (2009)

Brad Geagley imzalı ‘Sırtlanların Yılı’, eski Mısır’da geçen bir polisiye roman.

Romanın başkahramanı dedektif Semerket, yetkililer tarafından, bir Teb rahibesinin cinayetini çözmesi için görevlendirilir.

İlk başlarda önemsiz görünen bu cinayet, Semerket’in becerikli çalışmasıyla, III. Ramses’in iktidarına kadar uzanır. Semerket, hırs ve açgözlülükle III. Ramses’i hedef alan bir komployu ortaya çıkarmaya çalışırken, eski eşi Naia’nın da Ramses’in krallığını yıkmak isteyenlerin tarafında olduğunu görecektir.

Asilerin tarafına geçtiği an Ramses’in katledileceğinden emin olan Semerket, kendisi, eşi ya da Ramses’in hayatını kurtarmak arasında seçim yapmak zorunda kalacaktır.

  • Künye: Brad Geagley – Sırtlanların Yılı, çeviren: Petek Tozan, Abis Yayıncılık, roman, 337 sayfa

Oliver Bullough – Bırakın Şanımız Yürüsün (2014)

Röportaj, tarih ve gezi izlenimlerinin bireşimi olan, Kafkasya ile Kafkas diasporası hakkında önemli bilgiler barındıran bir çalışma.

Kitap, Rusya’nın Kafkasya’yı ele geçirişi, Osmanlı’nın bölgeye yönelik tavrı, Anadolu’ya göç eden Kafkas halkları ve Kafkasya’nın Rus edebiyatındaki izleri konularında iyi bir kaynak.

  • Künye: Oliver Bullough – Bırakın Şanımız Yürüsün, çeviren: Dilek Hancıoğlu, Abis Yayıncılık

James Fenimore Cooper – Son Mohikan (2007)

  • SON MOHİKAN, James Fenimore Cooper, çeviren: Okan Özler, Abis Yayıncılık, roman, 472 sayfa

son-mohikan

James Fenimore Cooper’ın ‘Son Mohikan’ı, Kuzey Amerika’daki Kızılderili direnişini hikâye ediyor. İngiltere ve Fransa arasındaki sömürge savaşlarına sahne olan Kuzey Amerika ormanlarında bu kadim halkı hedefleyen katliamlar ve Kızılderililerin buna karşı direnişi, romanın olay örgüsünü oluşturuyor. Çift yönlü kurguda, bir yandan Lake George çevresini kana bulayan William Henry Katliamı karşısında Kızılderililerin verdiği savaş, diğer yanda da kıtanın biricik hâkimi “beyaz adamlar”ın aralarındaki iktidar mücadelesi yer alıyor. Roman, temelde İngiliz karakteri Binbaşı Heyward’ın kahramanlıkları çerçevesinden verilir. Kendisine emanet edilen kadınların güvenliğini sağlamaya çalışan Heyward, yabancısı olduğu bir çevrede hayat mücadelesi verirken, dostları Şahingöz, Chingachgook ve Uncas’ın yardımına yetişmesiyle, kendilerini kıstıran Magua’ya karşı savaşacaklardır.

John Shors – Mermer Gökyüzünün Altında (2007)

  • MERMER GÖKYÜZÜNÜN ALTINDA, John Shors, çeviren: Suat Kaya, Abis Yayıncılık, roman, 431 sayfa

mermer-gokyuzunun-altinda

John Shors, ilk romanı ‘Mermer Gökyüzünün Altında’da, kurucusu Babür Şah’tan dolayı Babür İmparatorluğu olarak adlandırılan devletin Şah Cihan dönemini ele alıyor. Şah Cihan, daha çok, karısı Mümtaz Mahal için yaptırdığı anıt mezar Tac Mahal ile hafızalarda yer etmiştir. Shors’un kurgusu, bu anıt mezarın yapılış öyküsünü, Şah Cihan ile oğulları arasındaki iktidar kavgasıyla çerçeveliyor. Shors, şehzadelerin iktidar kavgası üzerinden günümüzün ‘Medeniyetler Çatışması’ tezine de atıfta bulunuyor. Roman dinlerin ve medeniyetlerin değil, insanların ve çıkarların çatıştığı temasından hareket ederek medeniyetler çatışması tezine cephe alıyor.