Clifford Geertz’in ‘Gerçeğin Ardından: Bir Antropoloğun Gözünden İki İslam Ülkesinin Son Kırk Yılı’ (‘After the Fact: Two Countries, Four Decades, One Anthropologist’) adlı kitabı, yazarın Fas ve Endonezya ve geçirdiği onlarca yıllık antropolojik saha çalışmasının bir yansıması olarak ortaya çıkıyor. Geertz, bu iki farklı kültürü karşılaştırarak, antropolojik bilginin nasıl üretildiğini ve yorumlandığını sorguluyor. Kitap, saha çalışmasının zorluklarını, kültürel farklılıkların karmaşıklığını ve antropolojik bilginin öznel doğasını ele alıyor.
Geertz, Endonezya ve Fas’ta geçirdiği yıllar boyunca, bu iki toplumun kültürel yapılarını, inanç sistemlerini ve sosyal pratiklerini derinlemesine inceliyor.
Kitap, bu iki farklı kültürün nasıl anlaşılabileceği ve yorumlanabileceği üzerine bir tartışma sunuyor. Geertz, antropolojik bilginin sadece nesnel verilerden ibaret olmadığını, aynı zamanda araştırmacının öznel yorumlarının da önemli bir rol oynadığını vurguluyor.
Kitap, antropolojik saha çalışmasının zorluklarını ve etik sorunlarını da ele alıyor. Geertz, araştırmacının kültürel farklılıklarla nasıl başa çıktığını, yerel halkla nasıl etkileşim kurduğunu ve antropolojik bilginin nasıl üretildiğini anlatıyor. Kitap, antropolojik bilginin her zaman kesin ve mutlak olmadığını, aksine sürekli bir yorumlama ve yeniden yorumlama sürecinden geçtiğini gösteriyor.
Özetle Geertz, ‘Gerçeğin Ardından’ kitabında, antropolojik bilginin nasıl üretildiğini ve yorumlandığını sorgulayarak, antropoloji disiplinine eleştirel bir bakış açısı getiriyor. Kitap, saha çalışmasının karmaşıklığını, kültürel farklılıkların derinliğini ve antropolojik bilginin öznel doğasını anlamak için önemli bir kaynak olarak kabul ediliyor.
- Künye: Clifford Geertz – Gerçeğin Ardından: Bir Antropoloğun Gözünden İki İslam Ülkesinin Son Kırk Yılı, çeviren: Ulaş Türkmen, Dipnot Yayınları, antropoloji, 248 sayfa, 2025

