Ethem Kocabaş – Bir (2014)

Geçirdiği bir kaza sonucu adeta üçüncü bir göz edinen bir akademisyen, tarihte iz bırakmış bilim insanlarının sırlarına adım adım ulaşmaya başlar.

Üstelik kazanın hikmeti, bununla da sınırlı kalmaz.

Kahramanımız paralel evrenle ilişki kurabildiği gibi, kendini evrenin baş yaratıcısı ile yüzleşirken ve ölümün gizemini çözmeye çalışırken bulacaktır.

  • Künye: Ethem Kocabaş – Bir, Altın Kitaplar

Agatha Christie – Miss Marple’ın Son Maceraları (2008)

Polisiye edebiyatın ünlü isimlerinden Agatha Christie’nin ‘Miss Marple’ın Son Maceraları’ isimli bu romanı, özellikle birbiriyle ilişkisiz görünürken, ilerleyen sayfalarda tümü ortak bir paydaya doğru yol alan metinleriyle ilgi çekiyor.

Burada, kilisedeki yaralı adam, ölü adamın gömdüğü hazinenin gizemi, karısını hançerleyerek öldürmekle suçlanan adam ve at kazasında parmağı olan kahya kadın gibi, ilk etapta birbirinden bağımsız görünen metinler bulunuyor.

Fakat ilerleyen sayfalarda, her öykü bir şekilde Miss Marple’a bağlanıyor.

Miss Marple ile metinler arasında kurulan yetkin bağ ise, tam da Christie’nin tarzına yakışacak türden.

  • Künye: Agatha Christie – Miss Marple’ın Son Maceraları, çeviren: Çiğdem Öztekin, Altın Kitaplar, roman, 192 sayfa

Michael Connelly – Unutulan Sesler (2008)

Çok satan polisiye-gerilim yazarı Michael Connelly ‘Unutulan Sesler’de, bazı cinayetleri engelleyebilecekken önemli bir ayrıntıyı unuttuğu için bunu beceremeyen dedektif karakteri Harry Bosch’un yaşadığı vicdan azabını anlatıyor.

Marie Gesto adında bir kız kaçırılır ve kızı bulma görevi de Bosch’a verilir.

Şimdi aradan on üç yıl geçmiş ve kızın izi bulunamadığı için dosya kapanmıştır.

Fakat günün birinde, bir katil Marie Gesto cinayeti de dâhil birçok cinayeti işlediğini itiraf eder.

Bosch bu durumda, Gesto’nun kaybolduğu on üç yıl önce önemli bir ipucunu kaçırdığını, bu nedenle de Gesto’dan sonra işlenen dokuz cinayetin önlenebileceğini acıyla fark edecektir.

  • Künye: Michael Connelly – Unutulan Sesler, çeviren: Canan Kim, Altın Kitaplar, roman, 431 sayfa

Zehra Tapunç – Leo’nun Renkleri (2017)

Leonardo Da Vinci, henüz Leonardo Da Vinci olmadan önce, İtalya’nın küçük ve sevimli kasabası Vinci’de yaşayan bir çocuktu.

Küçük Leo günün birinde, gizemli bir pusula alır.

Leo, şimdi arkadaşlarıyla bir olup bu pusulayı yazanı bulmaya çalışır.

Yalnız pusulayı gönderen kişi hakkında, küçük bir not dışında hiçbir ipucu yoktur.

Bu not da şöyledir: “Seni bu dünyada en çok seven…”

Peki, Leo’yu bu dünyada en çok seven kişi kim olabilir?

İşte Leo ve arkadaşları, pusulanın ardındaki gizemi çözmeye çalışırken, asıl olarak bu sorunun yanıtını arar.

Bakalım kahramanlarımız amaçlarına ulaşabilecekler mi?

Çocuk edebiyatının tanınmış yazarlarından Zehra Tapunç’un kaleme aldığı, Hande Övür’ün de çizimleriyle renk kattığı bu hikâye, çocukları, küçük Leo’nun yaşadığı o döneme doğru keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

  • Künye: Zehra Tapunç – Leo’nun Renkleri, resimleyen: Hande Ünver, Altın Kitaplar, çocuk, 192 sayfa

Stuart Hill – Ateş Kılıcı (2008)

Stuart Hill asıl ününü, ‘Buzlar Ülkesinin Çığlığı’nın yazarı olarak yaptı.

Bu roman, babası savaş alanında ölünce, minik ülkesi Icemark’ın yönetimini eline alan on dört yaşındaki Kraliçe Thirrin’in, fantastik maceralarını anlatıyordu.

Romanın devamı olan ‘Ateş Kılıcı’nda da okuyucunun karşısına çıkacak Kraliçe Thirrin ve küçük ülkesi, yine yirmi yıl önceki gibi, Scipio Bellorum ve kendisinden daha gaddar iki oğlunun ülkelerini istila etmesi tehdidiyle karşı karşıyadır.

Ülkenin tek gücü ise Kraliçe Thirrin, Cadı Baba Oskan ve beş çocuklarıdır.

Fakat çocuklardan bazılarının güçlerini kötüye kullanmaları nedeniyle, aile kötü günler beklemektedir.

  • Künye: Stuart Hill – Ateş Kılıcı, çeviren: Zeliha İyidoğan Babayiğit, Altın Kitaplar, roman, 479 sayfa

Henning Mankel – Ayazdan Önce (2008)

Birçok kitabı Türkçeye çevrilen Henning Mankel, ‘Ayazdan Önce’ isimli bu gerilim romanında, polisliğe henüz adım atmış Linda Wallander’ın bir yandan mesleğindeki zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken, öte yandan bu esnada işlenen bir cinayeti çözme çabasını hikâye ediyor.

Babası da dedektif olan Linda Wallander, emniyet güçlerine katılmak amacıyla Ystad’a gelir.

Fakat Wallander’a babasından geçen bazı kötü özellikler, bu yeni görev yerinde bazı sıkıntılar yaşamasına neden olacaktır.

Tam bu esnada, Ystad’a yakın ormanlık alanda işlenen bir cinayet, hem Wallander’ın hem de emniyet güçlerinin teyakkuza geçirecektir.

Wallander, zorlu eğitiminin üstesinden gelmeli, ayrıca etkileri geçen zamanla daha bir artan bu cinayetin gizemini de çözmelidir.

  • Künye: Henning Mankel – Ayazdan Önce, çeviren: Fatoş Dilber, Altın Kitaplar, roman, 448 sayfa

Sevgi Perek – Bizim Şirket (2014)

Sevgi Perek ‘Bizim Şirket’te, Türk aile şirketlerinin dünü ve bugününü ele alıyor, bir aile şirketini başarılı kılacak bazı öneriler sunuyor.

Kitapta, aile şirketlerinin çöküş nedenlerini, iş ve aile şirketlerinin birbirinden ayırt edilememesi sonucu yaşanan krizleri, bağımsız yönetim kurulu üyelerinin şirkete ne gibi katkılar sunacağını, haleflik planlamasının nasıl yapılacağı ve aile şirketlerinde yaratıcılık kültürünün nasıl oluşturulacağı gibi konular ele alınıyor.

  • Künye: Sevgi Perek – Bizim Şirket, Altın Kitaplar, iş dünyası, 255 sayfa

Louis de Bernières – Kardinal Guzman’ın Belalı Çocukları (2008)

Louis de Bernières, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de en çok sinemaya da uyarlanan ‘Yüzbaşı Corelli’nin Mandolini’ romanıyla bilinir.

Bernières’nin bu romanı ise And Dağları’ndaki Cochadebajo’ köyünde geçiyor.

Köyün geleneksel kalıplardan sıyrılmış bir hayatı ve buna uyan karakterleri vardır.

Trajikomik yaşamıyla maço filozof, sahte papaz, gerçeküstü yolculuklar yapan bir Kızılderili ve hem hak yolunu seçen hem de kadim mesleklerini icra etmekten çekinmeyen fahişeler, bu ilginç karakterlerden birkaçı.

Roman, sınır tanımayan bu ütopik toplumun, Kardinal Guzman’ın saldırısına uğramasını ve bundan sonra meydana gelen gerçeküstü olayları anlatıyor.

  • Künye: Louis de Bernières – Kardinal Guzman’ın Belalı Çocukları, çeviren: Gülden Şen, Altın Kitaplar, roman, 461 sayfa

Stephen King – Duma Adası (2008)

Stephen King, ‘Duma Adası’nda, zengin müteahhit karakteri Edgar Freemantle’ın şiddete eğilimli dünyasını ve bunun beraberinde getirdiği trajik sonu hikâye ediyor.

Bir iş kazası sonucu sağ kolunu kaybeden, ardından eşinden ayrılan Freemantle, her şeyi bir yana bırakarak hayatının geri kalan kısmını Duma adasında resim yaparak geçirmeye karar verir.

Freemantle bu dönemde kendisinde başlayan şiddet zaafını fark eder.

Bunu, kendine has tablolar yaparak aşmaya çalışan Freemantle’ın fırçası, gizemli bir şekilde, dışarıdan bir güç tarafından yönetilir. Bu kaynağın yönlendirmesiyle istemediği kötülüklere bulaşacak olan Freemantle, bunun bedelini de ağır bir şekilde ödeyecektir.

  • Künye: Stephen King – Duma Adası, çeviren: Esat Ören, Altın Kitaplar, roman, 687 sayfa

Timothy Ferriss – 4 Saatte Süper İnsan (2014)

Timothy Ferriss, okuruna hızlı kilo vermek, sıra dışı bir cinsel performans kazandırmak ve atletik bir bedene sahip olmak konularında iddialı vaatlerde bulunuyor.

Bireyin beden kompozisyonunu yeniden oluşturacak ve performansı artıracak araçlar sunan ve profesyonel vücut geliştirme sporcularının yaptıkları testosteron testlerinden de yararlanan Ferriss kitabında,

Beden yağlarını azaltmak,

Kusursuz kas kitlesi oluşturmak,

Altı dakikalık karın kası çalışmanın sıra dışı etkileri,

Testosteron seviyelerini ve sperm sayılarını artırmanın yolları,

Uykuyu mükemmelleştirmek,

Yaraları iyileştirmek,

Sakatlıkları önlemek gibi konuları ele alıyor.

  • Künye: Timothy Ferriss – 4 Saatte Süper İnsan, çeviren: Füsun Doruker, Altın Kitaplar, sağlık, 640 sayfa