Nick Midgley – Anna Freud’u Okumak (2025)

Nick Midgley’nin bu kitabı, psikanalizin öncü isimlerinden Anna Freud’un düşünce dünyasına kapsamlı bir giriş sunan ve onun Sigmund Freud’un kuramına yaptığı özgün katkıları detaylı bir şekilde inceliyor. ‘Anna Freud’u Okumak’ (‘Reading Anna Freud’), Anna Freud’un çocuk psikanalizi alanındaki çığır açan çalışmalarını, ego psikolojisine yaptığı önemli katkıları ve psikanalitik düşüncenin pedagoji ve sosyal hizmet gibi farklı disiplinlere uygulanmasındaki rolünü derinlemesine ele alıyor. Kitap, Anna Freud’un temel kavramlarını, özellikle savunma mekanizmaları üzerine olan detaylı analizlerini, çocukların gelişimsel süreçlerine dair özgün bakış açılarını ve psikanalitik tedavi tekniklerinin çocuklara uyarlanmasındaki yenilikçi yaklaşımlarını anlaşılır bir dille açıklıyor.

Midgley, Anna Freud’un sadece babasının kuramını takip eden bir figür olmadığını, aksine kendi özgün düşünceleri ve klinik gözlemleriyle psikanalitik teoriyi önemli ölçüde zenginleştirdiğini vurguluyor. Kitap, Anna Freud’un çocukların iç dünyasını anlama ve onlara psikolojik olarak yardımcı olma konusundaki derin hassasiyetini ve bu alandaki titiz çalışmalarını örnek vakalar ve teorik tartışmalar üzerinden aktarıyor. Midgley, Anna Freud’un ego psikolojisi üzerindeki etkisini ve bu alandaki kavramsal çerçeveyi nasıl genişlettiğini, özellikle savunma mekanizmalarının sınıflandırılması ve işleyişine dair yaptığı detaylı analizlerle ortaya koyuyor. Kitap ayrıca, Anna Freud’un psikanalitik düşüncenin eğitim ve sosyal hizmet gibi alanlarda uygulanmasına yönelik çabalarını ve bu alandaki kalıcı etkisini de değerlendiriyor.

‘Anna Freud’u Okumak’, bu önemli psikanalistin düşüncelerine kapsamlı ve eleştirel bir giriş sunarken, onun psikanaliz tarihindeki merkezi rolünü ve günümüzdeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Midgley’nin çalışması, psikanalize ilgi duyan öğrenciler, akademisyenler ve klinisyenler için değerli bir kaynak niteliği taşıyor. Kitap, Anna Freud’un karmaşık ve derinlikli düşünce dünyasına erişilebilir bir kapı aralarken, psikanalitik teorinin temel kavramlarını ve klinik uygulamalarını anlamak isteyen okuyuculara rehberlik ediyor.

  • Künye: Nick Midgley – Anna Freud’u Okumak, çeviren: Gülin Ekinci, Minotor Kitap, psikanaliz, 432 sayfa, 2025

Isabelle Mons – Ruhun Kadınları (2018)

Anna Freud ve Melanie Klein’ı saymazsak, psikanaliz tarihinde kadınlar sanki hiç yokmuş gibi davranılır.

Oysa kadınlar, her alanda olduğu gibi psikanalize de önemli katkılarda bulunmuştur.

İşte ‘Ruhun Kadınları’ da, bu alanda varlık göstermiş on dört kadının hikâyesini anlatıyor.

Kitapta ilk kadın psikanalist Emma Eckstein başta olmak üzere, sıkı bir Freud savunucusu olan Lou Andreas-Salomé ve Marie Bonaparte gibi isimlerle karşılaşıyoruz.

Bunun yanı sıra Margarethe Hilferding, Anna Freud, Melanie Klein, Sabina Spielrein, Helene Deutsch, Eugénie Sokolnicka ve Hermine von Hug-Hellmuth da, burada kendilerine yer verilen diğer isimler.

‘Ruhun Kadınları’, kadınların, psikanalizin daha ilk zamanlarından itibaren bu disipline nasıl katkıda bulunduklarını, ayrıca ilerleyen zamanlarda ortaya koydukları teorilerin psikanaliz disiplini açısından ne denli vazgeçilmez olduğunu gözler önüne sermesiyle önemli bir çalışma.

  • Künye: Isabelle Mons – Ruhun Kadınları: Psikanalizin Öncü Kadınları, çeviren: Öncel Naldemirci, Yapı Kredi Yayınları, psikanaliz, 280 sayfa, 2018