David Robson – Beklenti Etkisi (2025)

David Robson’un bu kitabı, zihnimizin beklentilerinin bedenimizi, algılarımızı ve yaşam deneyimimizi nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. Robson, nörobilim, psikoloji ve tıp alanındaki araştırmaları bir araya getirerek düşünce gücünün somut biyolojik etkilerini ortaya koyuyor. ‘Beklenti Etkisi: Düşünce Biçimimiz Zihnimizi Nasıl Değiştirir?’ (‘The Expectation Effect’), beklentilerin sadece ruh halimizi değil, bağışıklık sistemimizi, dayanıklılığımızı, performansımızı ve hatta yaşlanma sürecimizi bile etkileyebildiğini gösteriyor. Yazar, placebo ve nocebo etkileri üzerinden beynin beklentilerle bedensel tepkiler arasında kurduğu güçlü bağı açıklıyor.

Robson, bu etkinin olumsuz yönlerine de dikkat çekiyor. Negatif beklentiler, kişilerin sağlık sorunlarını ağırlaştırabiliyor veya başarı potansiyelini sınırlayabiliyor. Kitapta, bu olumsuz döngüleri kırmak için algı yönetimi, olumlu çerçeveleme ve bilinçli düşünce yeniden yapılandırma gibi yöntemler öneriliyor. Yazar, örnekler üzerinden, insanların kendi hayatlarında küçük beklenti değişiklikleri yaparak büyük sonuçlar elde edebileceğini gösteriyor.

Eserde, spor performansından beslenmeye, uykudan ağrı algısına kadar geniş bir yelpazede beklentinin etkileri inceleniyor. Robson, bilimsel kanıtlarla desteklediği anlatımı sayesinde okuyucuya yalnızca teorik bilgi değil, uygulanabilir stratejiler de sunuyor. Sonuçta kitap, zihnimizdeki beklentilerin farkına varmanın ve onları bilinçli olarak şekillendirmenin, yaşam kalitesini köklü biçimde değiştirebilecek güçlü bir araç olduğunu vurguluyor.

  • Künye: David Robson – Beklenti Etkisi: Düşünce Biçimimiz Zihnimizi Nasıl Değiştirir?, çeviren: Gökçe Çakmak, Domingo Kitap, psikoloji, 388 sayfa, 2025

David Robson – Zekâ Tuzağı (2022)

Bakıyoruz koskoca bilim insanları, telefon dolandırıcılarının bildik tuzaklarına anında düşüyor.

David Robson, zeki olduğu düşünülen insanların nasıl mantıksız kararlar alabildiklerini açıklıyor ve bizlere de benzer tuzaklardan kaçınmak için basit ve uygulanabilir yöntemler sunuyor.

Çok zeki insanlar çok mantıksız kararlar alabiliyor.

Nobelli bir fizikçi Arjantin sınırından iki kilo eroin geçirmek üzere kandırılabiliyor, Sherlock gibi bir zihni yaratan Arthur Conan Doyle iki ergen tarafından oyuna getirilebiliyor.

Bilgi ve uzmanlık, insanları önyargılarına hapsederek yanlış düşüncelerin kök salmasına neden olabiliyor.

Robson’ın sözünü ettiği “Zekâ Tuzağı” tam da bu.

Thomas Edison’dan NASA’ya, Nokia’dan İngiltere milli futbol takımına kadar zekâsına güvendiğimiz pek çok isim ve kurum bu tuzağa düşmüş, düşmeye de devam ediyor.

Peki, bu kadar zeki olduğunu düşündüğümüz insanlar böyle yanlışlara düşebiliyorsa bizim de düşmemiz kaçınılmaz değil mi?

Pek değil.

Robson, zekâ ve deneyim konusunda yakın dönemlerde ortaya atılmış stratejik cehalet, meta-unutkanlık ya da işlevsel aptallık gibi yaklaşımlardan yola çıkarak, bir yandan zekâsına çok güvendiğimiz insanların nasıl ve neden mantıksız kararlar alabildiklerini irdeliyor, bir yandan da bizlere de benzer tuzaklardan kaçınmak için basit ve uygulanabilir yöntemler sunuyor.

  • Künye: David Robson – Zekâ Tuzağı: Zeki İnsanlar Neden Aptalca Hatalar Yapar ve Nasıl Daha Akıllı Kararlar Verebiliriz?, çeviren: Ezgi Başer, Domingo Kitap, psikoloji, 384 sayfa, 2022