Ege’de eşkıyalar, 19. yüzyılın ortalarından itibaren öyle güçlenmişlerdi ki, Osmanlı bunlarla bir türlü başa çıkamıyordu.
Peki, eşkıyalık nasıl ortaya çıktı ve neden özellikle Ege’de böylesi güç kazandı?
Çakırcalı Mehmet Efe gibi ünlü eşkıyalar nasıl oldu da, hikâyeleri dilden dile dolaşan birer “sosyal haydut” haline geldi.
İşte Sabri Yetkin’in bu sorulara çarpıcı yanıtlar verdiği elimizdeki çalışması, yeni baskısıyla raflardaki yerini aldı.
Yetkin’in 1995 Afet İnan ödülüyle de taçlanan kitabı, eşkıyalık hareketlerini dönemin dört dörtlük bir analizini yaparak irdeliyor.
Kitaptan öğrendiğimiz kadarıyla eşkıyalık, Osmanlı’nın o dönemde yaşadığı sosyal, ekonomik ve siyasal çözümsüzlüklerin bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Eşkıyalık, bu dönemde en gelişmiş olmakla birlikte, toplumsal katmanlar arasında eşitsizliğin en fazla belirginleştiği bölge olan Ege’de ortaya çıktı.
Örneğin Çakırcalı Mehmet Efe, fakir halkın sevgilisi, babası, kahramanı kabul edilmiş, ezilmiş ve yılgın köylünün hak arayıcısı ve sözcüsü olarak halktan her türlü desteği görmüştü.
Yetkin, eşkıyalığı hem dönemin sosyal, siyasal ve ekonomik yapısı içinde irdeliyor hem de eşkıyalığın halk edebiyatımızda türkülerle, dönemin ressamlarının betimlemeleriyle ve fotoğraflarla kendine nasıl yer bulduğunu ortaya koyuyor.
- Künye: Sabri Yetkin – Ege’de Eşkıyalar, İş Kültür Yayınları, tarih, 360 sayfa, 2019

