Jürgen Martschukat – Fitness Çağı (2024)

Fitness çağında yaşıyoruz.

Dünya çapında milyonlarca insan düzenli olarak akşamları parkta yürüyüşe çıkıyor, spor salonunda ağırlık çalışıyor, yüzmeye gidiyor, pilates ya da yoga yapıyor.

Fit olmak ve formda kalmak her zamankinden daha revaçta.

Kitlelerin gündelik hayatını bu derece belirleyen bu ilginin kaynağı ne?

Tarihçi Jürgen Martschukat fitness düşüncesinin doğuşunu 18. yüzyılda modern toplumların ortaya çıkmasına kadar geri götürerek, bu kavramın modernitenin sürekli optimizasyon ve yenilenmeye verdiği önemle nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor.

Yazara göre gerçek anlamda fitness çağı 1970’lerden itibaren gelişmeye başladı ve neoliberalizmin bireylere kendilerini hem bedenen hem zihnen geliştirmelerini telkin etmesiyle sosyal yaşamın yol gösterici bir ilkesi haline geldi.

Böylece fitness beden çalışmasının ötesinde kişisel sorumluluk, performans, piyasa, rekabet, başarı konularında belirleyici bir araca dönüştü.

‘Fitness Çağı’, sadece spor ve fitness ile ilgilenenler için değil, aynı zamanda günümüzün kültürel söyleminde kabul ve dışlanma, başarı ve başarısızlık koşullarına merak duyan herkes için ufuk açıcı bir kaynak.

  • Künye: Jürgen Martschukat – Fitness Çağı: Beden Nasıl Başarı ve Performansın Simgesi Haline Geldi?, çeviren: Erol Özbek, İletişim Yayınları, tarih, 256 sayfa, 2024

Uwe Neumahr – Miguel de Cervantes (2018)

Miguel de Cervantes Saavedra, Avrupa edebiyatında bir olaydır.

Yazar, ‘Don Kişot’ ile romanın tarihini başka herkesten daha fazla değiştirdi.

Fakat Cervantes’in kendi hayatı da maceralı ve âdeta roman gibidir.

Birkaç örnek:

Bir düello sonucunda İspanya’dan kaçtı.

İnebahtı Deniz Savaşı’nda cesaretiyle ün saldı, ancak sol eli parçalandı.

Daha sonra Berberi korsanlara esir düştü, gözü pek firar girişimlerinde bulundu ve serbest bırakıldıktan sonra, kısa bir süre Kral II. Felipe’nin istihbarat servisine çalıştı.

Aforoz edildi ve bir cinayet suçlamasıyla hapse düştü.

Zaman zaman karanlık kişilerle ahbaplık ettiğinden, yeraltı dünyasının kötü kokularına bulaştı.

Taklitçi bir yazara karşı kendini savunmak zorunda kaldı ve edebiyat dünyası içinde de efsanevi düşmanlıkları oldu.

Ve tabii en önemlisi de, romanın tarihini başlatmış ‘Don Kişot’ eserini yazdı.

İşte Uwe Neumahr imzalı bu muhteşem kitap, bu sıra dışı kişinin hayatının dönüm noktalarını sunuyor.

Cervantes’in hayatı ve görkemli eserleri hakkında eşsiz bir kaynak olarak öneriyoruz.

  • Künye: Uwe Neumahr – Miguel de Cervantes: Delidolu Bir Hayat, çeviren: Erol Özbek, İletişim Yayınları, biyografi, 392 sayfa, 2018