Joyce McDougall – Binbir Yüzüyle Eros (2025)

Joyce McDougall bu çalışmasında, insan cinselliğini psikanalitik bir perspektifle inceliyor. Cinselliğin yalnızca bedensel bir dürtü değil, aynı zamanda fanteziler, travmalar, bilinçdışı arzular ve kimlik meseleleriyle iç içe geçmiş karmaşık bir alan olduğunu savunuyor. McDougall, cinselliğin her bireyde farklı biçimlerde tezahür ettiğini ve bu farklılıkların tek bir patolojik kategoriye indirgenemeyeceğini gösteriyor. ‘Binbir Yüzüyle Eros: İnsan Cinselliğinin Psikanalitik Keşfi’ (‘The Many Faces of Eros: A Psychoanalytic Exploration of Human Sexuality’), norm dışı davranışları da anlamaya çalışıyor ve onları bastırmak yerine anlamlandırmaya yöneliyor.

Yazar, nevrotik, psikotik ve sınır durumdaki bireylerin cinsel davranışlarını vaka örnekleriyle ele alıyor. Bu örnekler üzerinden, cinselliğin bastırılmış deneyimler, çocukluk travmaları ve ebeveyn ilişkileriyle nasıl şekillendiğini açıklıyor. McDougall, cinselliği bir semptom olarak değil, içsel bir anlatım biçimi olarak yorumluyor. İnsanların cinsel seçimlerinin, kimliklerinin ve arzularının ardında çoğu zaman derinlikli psikolojik yapılar bulunuyor. Özellikle fetişizm, sadomazoşizm ve cinsel kimlik sorunları gibi konuları açıklarken yargılamadan analiz ediyor.

McDougall, psikanalizin yalnızca patolojiyi çözümlemek için değil, bireyin kendini anlama sürecine eşlik eden bir keşif yolu olduğunu vurguluyor. Kitap, Eros’un birleştirici, yaratıcı ama aynı zamanda yıkıcı gücünü göz önüne seriyor. Cinselliğin çok yönlü doğası, bireyin tüm ruhsal yaşamıyla bağlantı kuruyor. McDougall, bu karmaşıklığı anlamaya çalışırken okuyucuyu da daha açık ve empatik bir bakışa davet ediyor.

  • Künye: Joyce McDougall – Binbir Yüzüyle Eros: İnsan Cinselliğinin Psikanalitik Keşfi, çeviren: Aylin Deniz Ülkümen, Yapı Kredi Yayınları, psikanaliz, 304 sayfa, 2025

Helmut Krausser – Eros (2010)

Helmut Krausser ‘Eros’ romanında, başkahramanı Alexander von Brücken’in hayatı üzerinden, Almanya’nın trajik yakın tarihinin izini sürüyor.

Ülkenin en zengin iş adamlarından yaşlı ve hasta Alexander von Brücken, ardında bıraktığı uzun yılların ardından ölümü beklemektedir.

Brücken, bir yazarla anlaşıp, hayatını yazmasını ve ölümünden sonra biyografisinin yayımlanmasını ister.

İşe koyulan yazar, Brücken’in Nazi Almanya’sında yaşadığı tutkulu aşktan, ülkenin 70’li yıllardaki komünist örgütlenmelerine ve dönemin ünlü istihbarat örgütü Stasi’ye uzanır.

Roman, okurunu, Brücken’in inişli çıkışlı hayatı ekseninde, Almanya’nın gerilimli yakın tarihine davet ediyor.

  • Künye: Helmut Krausser – Eros, çeviren: Danyal Nacarlı, Apollon Yayıncılık, roman, 280 sayfa