Evelyne Bloch-Dano, bir nevi sebze biyografisi olarak tanımlanabilecek bu çalışmasında, dünya kültür tarihinde ihmal edilmiş sebzelere hak ettiği değeri veriyor.
‘Sebzelerin Efsanevi Tarihi’, lahana turşusunun Hollanda denizciliğinin gelişmesine katkısı ve cadılar bayramında balkabağından önce hangi sebzenin yer aldığı gibi konular kadar, barındırdığı sebze yemekleri tarifleriyle de ilgiyi fazlasıyla hak ediyor diyebiliriz.
Kitaptan öğrendiğimiz birkaç önemli bilgi şöyle:
- Rönesans döneminde enginar, afrodizyak etkilerinden dolayı çok rağbet görüyordu,
- Avrupalılar yerelması yemeyi Kanada yerlilerinden öğrenmişlerdi,
- Marcel Proust taze fasulye tutkunuydu,
- Gregor Mendel kalıtım yasasını bezelyeler üzerinden keşfetmişti,
- Domatesin adamotuyla karanlık ilişkisi, Avrupalıların uzun süre ondan sakınmalarına sebep olmuştu,
- Külkedisi balkabağından arabası sayesinde prensesliğe terfi etmiş, başka bir prensesin prenses olduğuysa bir bezelye tanesi sayesinde anlaşılmıştı,
- Biber gazının ana maddesi olan capsaicine’i en yoğun olarak barındıran biber türlerinden biri Kuzey Hindistan’da keşfedilmişti…
Bir sebze yediğimiz zaman dünya tarihiyle bütünleşiriz.
İşte Bloch-Dano edebiyat, sanat tarihi, müzik, şiir, sinema, tarih, prehistorya, coğrafya, jeoloji, jeomorfoloji, iklimbilim, genetik, bostancılık, bahçecilik gibi birçok disiplinden ustaca yararlanarak bunun tam olarak ne anlama geldiğini gözler önüne seriyor.
- Künye: Evelyne Bloch-Dano – Sebzelerin Efsanevi Tarihi, çeviren: Nihan Özyıldırım, İletişim Yayınları, kültür, 124 sayfa, 2020


