Kardeşi olanlar şanslıdır. Zira onlar, toplumsallaşmanın ilk adımlarını daha dışarıya çıkmadan deneyimler.
Bu kitabın yazarı gazeteci Susann Sitzler’in de bir öz, iki üvey ve üç yarı kardeşten oluşan kalabalık bir ailesi var.
Dolayısıyla kendisinin, kardeşliğin nasıl zengin bir potansiyele sahip olduğu hakkında söyleyeceği çok şeyi var.
- Kardeş nedir?
- Kardeşler birbirlerinden ne zaman rahatsız olurlar?
- Kardeşlerden nasıl kurtulunur?
- Kardeşler nereden edinilir?
- İnsanın kardeşinin olması neden iyidir?
Sitzler, yukarıdaki sorulara yanıt verirken, her ailenin eşsiz ve benzersiz olduğunu, her kardeşlik ilişkisinin kendine özel olduğunu gözler önüne seriyor.
Son yıllarda kardeşlik çalışmaları büyük hız kazanmış durumda.
Kimilerine göre kardeşler, kişiliğin gelişiminde anne babalar kadar önemli rollere sahip.
İşte Sitzler’in çalışması da, her ne kadar kendi kardeşlik deneyiminden yola çıksa da, psikoloji, sosyoloji, tarih ve etnoloji gibi farklı disiplinlerden yararlanmasıyla, kardeşlik konusunda aydınlatıcı ve zengin bir çerçeve sunuyor.
- Künye: Susann Sitzler – Kardeşler: Hayatımızın En Uzun İlişkisi, çeviren: Atilla Dirim, İletişim Yayınları, kültür, 303 sayfa, 2017

