Christopher Pierson bu çalışmasında, Latin Batı düşüncesinde mülkiyet kavramının ahlaki, hukuki ve siyasal anlamlarını tarihsel bir süreklilik içinde inceliyor. Servet, erdem ve yasa arasındaki ilişkiyi merkeze alan yazar, mülkiyetin yalnızca bireysel bir hak değil, toplumsal düzeni meşrulaştıran normatif bir yapı olarak anlam kazandığını gösteriyor.
Pierson, Antik Roma’dan Ortaçağ skolastiğine, doğal hukuk öğretisinden erken modern siyasal teorilere uzanan geniş bir çerçevede mülkiyetin adaletle nasıl ilişkilendiriliyor olduğunu analiz ediyor. Hristiyan ahlakı, sivil hukuk ve felsefi tartışmalar arasındaki gerilim, sahipliğin meşruiyetini sürekli yeniden tanımlıyor ve mülkiyetin erdemle temellendiriliyor oluşu sorgulanıyor.
Yazar, zenginliğin ahlaki bir ödül olarak sunulduğunu eleştiriyor ve eşitsizlik üreten yapıların nasıl doğal ve kaçınılmaz gibi gösterildiğini açığa çıkarıyor. Mülkiyetin sadece ekonomik bir düzenleme değil, aynı zamanda siyasal iktidarı yeniden üreten bir mekanizma olarak işlediğini vurguluyor.
‘Latin Batı’da Mülkiyetin Tarihi’ (‘Just Property: A History in the Latin West’), mülkiyet anlayışının tarih boyunca sabit kalmadığını, aksine etik, hukuki ve politik tartışmalar içinde sürekli yeniden biçimlendiğini ortaya koyuyor. Böylece okur, modern mülkiyet rejiminin kökenlerini sorguluyor ve adaletle ilişkisini daha eleştirel bir gözle yeniden düşünmeye yöneliyor.
- Künye: Christopher Pierson – Latin Batı’da Mülkiyetin Tarihi, Birinci Cilt: Refah, Erdem, Hukuk, çeviren: Kıvılcım Turanlı, Zoe Kitap, tarih, 352 sayfa, 2025

