Kobo Abe – Kanguru Defteri (2017)

Daha önce burada ‘Kumların Kadını’ isimli romanına yer verdiğimiz, Japonya’nın önde gelen yazarlarından Kobo Abe’nin hem Kafka’ya hem Poe’ya hem de Beckett’a selam çaktığı enfes romanı ‘Kanguru Defteri’, Japon toplumunun harikulade bir fotoğrafını çekiyor.

1993’te ölümünden önce yazdığı romanında Abe, cebinde defteriyle bir kanguru, ayaklarında turp filizi hastalığına yakalanmış ve tedavi olmak için kükürt vadisine hasta yatağıyla seyahat eden bir adam ve eğri gözlü kız gibi ilginç karakterlerin arzı endam ettiği sıra dışı bir hikâye sunuyor.

Beklenmedik olaylar ve akla hayale gelmeyecek tuhaflıklarla ilerleyen çok iyi bir roman.

  • Künye: Kobo Abe – Kanguru Defteri, çeviren: Aydın Özbek, MonoKL Yayınları, roman, 198 sayfa

Kobo Abe – Kumların Kadını (2017)

Japon savaş sonrası edebiyatının önde gelen yazarlarından Kobo Abe’nin varoluşçuluk felsefesiyle örülmüş meşhur romanının Türkçe baskısı uzun zamandır tükenmişti.

Kimilerinin Kafkaesk bir karabasan, kimilerinin düşsel bir başyapıt olarak selamladığı roman, Beckett, Kafka ve Sartre’ın romanlarının Japon muadili olarak alkışlanmıştı.

Bir böceğin izini süren romanın başkahramanı, günün birinde garip bir kasabaya ulaşır. Kahramanımız burada, erotik bir yakınlık kuracağı dul bir kadının evine yerleşir.

Fakat kısa süre sonra bu misafirliğin cazibesi, ürkütücü bir hapishane hayatına dönüşmeye başlar.

Roman, başkahramanının sürekli başarısızlıkla sonuçlanan kaçma girişimlerini ve bunun onun açısından gün geçtikçe hayatı ve duygularıyla hesaplaştığı bir karabasana nasıl dönüştüğünü çarpıcı bir üslupla tasvir ediyor.

Huzursuz, düşsel, psikolojik, karanlık ve harikulade bir roman.

  • Künye: Kobo Abe – Kumların Kadını, çeviren: Barış Bayıksel, MonoKL Yayınları, roman, 184 sayfa