Yirminci yüzyılın ilk yarısında, Japon İmparatorluğunun Büyük Doğu Asya politikalarını uyguladığı dönemde bir grup Japon felsefeci Kyoto İmparatorluk Üniversitesi çevresinde fenomenoloji, din, etik, varoluşçuluk gibi alanlarda müstesna bir tartışma ortamı yaratmış; birbirinden ilginç eserler verdi.
Batının krizinden bahseden Nietzsche, Bergson, Heidegger gibi Batılı filozoflara atıfla “Batı modernitesinin üstesinden gelmek” dâhil, pek çok tez geliştiren bu hareket, yürüttüğü tartışmaları giderek derinleştirip çeşitlendirdi.
Batıdaki varoluşçu felsefeye ve nihilizm sorununa özellikle Mahāyāna Budizminin entelektüel ve manevi öğretilerinden beslenerek cevaplar geliştiren Kyoto Okulu filozofları “benliğinden arınmak”, “kendini terk etmek”, “hiçlik felsefesi” ve “mutlak hiççilik” gibi yeni yaklaşımlar getirdi.
Konunun önde gelen uzmanlarından Bret W. Davis’in bu çalışması dört soruya odaklanıyor:
- Kyoto Okulu nasıl tanımlanmalı?
- Temel felsefi kavramı olan “mutlak hiçlik”le kastedilen nedir ve Kyoto Okulu filozofları ilhamını Doğudan alan bu fikri Batı düşüncesiyle diyalog ve tartışmalar içinde nasıl geliştirdi?
- Politik eserlerinin esası ve onları çevreleyen tartışmaların temeli neler?
- Kültürlerarası düşünme veya “dünya felsefesi” açısından Kyoto Okulunun mirası nedir?
‘Kyoto Okulu Felsefesi’, Avrupa-merkezci felsefe okumalarının ezberlerini bozan ve Japon entelektüel tarihine yakından bakma merakı uyandıran, zihin açıcı bir inceleme.
- Künye: Bret W. Davis – Kyoto Okulu Felsefesi, çeviren: Hasan Aksakal, Beyoğlu Kitabevi, felsefe, 116 sayfa, 2024

