Louis Aragon – Aşk Şiirleri (2009)

Kuşkusuz aşk şiirleri dendiği zaman, Louis Aragon akla ilk gelen şairlerdendir.

Aragon’un aşk şiirlerinin yer aldığı elimizdeki kitap, şairin Türkçeye kazandırılan şiirlerinin farklı çevirilerine de yer veriyor.

Aragon’un, meşhur ‘Elsa’nın Gözleri’ şiirinin, Orhan Veli çevirisinden bir alıntı:

“Öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de

Bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm

Orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm

Öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde

 

Uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde

Sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer

Yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer

Göklerin en mavisi buğdayların üzerinde (…)”

  • Künye: Louis Aragon – Aşk Şiirleri, yayıma hazırlayan: Fahri Özdemir, Kırmızı Yayınları, şiir, 142 sayfa

Louis Aragon – Elsa’nın Gözleri (2014)

İlk baskısı 1942’de yapılan Elsa’nın Gözleri’nin tamamı, Hüseyin Demirhan’ın uzun süren çabalarıyla ilk kez Türkçede.

Bu ünlü şiirin ünlü girişi şöyle başlar:

“Ne derinmiş içmeye eğildiğim gözlerin

Gördüm ki güneşlerin yansır oraya tümü

Her umutsuz onlara dalıp bulur ölümü

Ben kendimi yitirdim ta dibinde o yerin

 

Kuşlar gölge düşürür bu duru okyanusa

Sonra bir açar hava ışır gözbebeklerin

Yaz kırpar önlüğüne bulutu meleklerin

Gök bunca mavi vurur ekine vursa vursa (…)”

  • Künye: Louis Aragon – Elsa’nın Gözleri, çeviren: Hüseyin Demirhan, Islık Yayınları, şiir, 155 sayfa

Louis Aragon – Elsa (2007)

  • ELSA, Louis Aragon, çeviren: Bahadır Gülmez, Kırmızı Yayınları, şiir, 171 sayfa

elsa

Louis Aragon’un ‘Elsa’sı, sadece bu ünlü ismin şiirlerinden oluşmuyor. Kitapta Aragon’un, ilham kaynağı Elsa için kaleme aldığı şiirler, ‘Elsa’nın Odası’ başlıklı bir oyun, bir öykü ve yazarın hayatındaki önemli dönemeçleri gösteren bir kronoloji yer alıyor. ‘Siyah Şarkı’ isimli şiirden bir alıntı: “Hüzünlü aşkım acı portakal tadında / Şarkım su setinden rüzgârdan / Rüyalar görerek gelir deniz can vermeye / Karanlık mahalleme // Benim güzel ağustos ayım / Yıldızlar yağdırır gökyüzünden sessiz tepelere / Benim palmiyelerle örülü hayalhanem / Orada gökyüzü masmavi renkte // Benim altından kollarım kırılgan harikalarım / İçimde doğan susuzluğum açlığım / Nöbette duran yüreğim (…)”