Marcus Steinweg – Tutarsızlıklar (2019)

Marcus Steinweg, içinde bulunduğumuz tutarsızlık çağında yönümüzü nasıl bulacağımız üzerine derinlemesine düşünüyor.

Aforizma, vecize ve notların şahane bir bireşimini sunan ‘Tutarsızlıklar’, çok uzun bir geçmişi olan felsefi bir sorunu, bilincimiz ve gerçeklikle ilgili deneyimimizin tutarsız, çelişkili ve dengesiz olduğu sorununu ele alıyor.

Yeni tanrılara ya da sahte rasyonaliteye tutunmayan yeni bir düşünce tarzını nasıl kurabileceğimizi tartışan Steinweg, bununla da yetinmeyerek realitemizin tutarsızlığını ifade eden ve etkileyen bir düşünce felsefesini formüle etmeye koyuluyor.

Steinweg bunu yaparken de, cinsellik, arzu, gerçeklik, dünya, güncel sanat, eleştirel düşünce ve güzellik gibi pek çok kavramı yeni bir bakışla yorumluyor.

  • Künye: Marcus Steinweg – Tutarsızlıklar, çeviren: Erkal Ünal, İthaki Yayınları, felsefe, 127 sayfa, 2019

Marcus Steinweg – Aşikârlık Dehşeti (2019)

‘Aşikârlık Dehşeti’, felsefeyi, akademinin koridorlarından çıkarıp gündelik hayatın içinde düşünen bir eser.

Alman felsefeci Marcus Steinweg, can sıkıntısından ırkçılığa, aşktan piyasaya, dinden naifliğe farklı konulara dair aforizma ve yorumlarını bizimle paylaşıyor.

Hayata olduğu kadar felsefeye de duyulan kuşkudan taviz vermeyen Steinweg, felsefenin de bir yaşam tarzı olarak özünde bir tutarsızlık deneyimi olduğunu düşünüyor.

Aynı zamanda sanatın felsefeyle buluştuğu bir alanda yer alan kitap, kendimiz ve hayat üzerine yeniden düşünmek için iyi bir fırsat.

Kitaptan birkaç alıntı:

“Mükemmelliyetçilik narsisizmdir.”

“Düşünmek dünyanın geçersizliğini deneyimlemeyi ima eder.”

“Naifler onları epey önce terk etmiş masumiyetlerine sıkı sıkıya tutunanlardır.”

“Yalan söylemek ile sevmek arasında basit bir çelişki yoktur. İkna edici bir biçimde sevenler, aşkın sahici olmayışını kabul etmek için gerekli cesareti toplarlar. Sadece seviyormuş gibi yaptıkları anlamına mı gelir bu? Hayır, yalan söyleme ve sevmenin birlikte olanaklı olduğu düzlemde, âşığın aşk için her şeyi riske attığı anlamına gelir.”

“Kozmos ölçülemezdir. Hiçbir değeri yoktur. Kendi zihninin kozmik kayıtsızlığa kapatmamak temel felsefe deneyiminin parçasıdır.”

“İster sıkıntıdan ister rahatlama duygusuyla ister çaresizlikten ötürü olsun, herkesin önünde ağlamak bugün siyasi bir gerçekliktir. Empati ve hislerin teşhiri, siyaseti bir vicdan dramı ve bir adalet komedisi olarak sahneye koyması bakımından siyasetten giderek uzaklaşan bir toplumun buyruğudur.”

    • Künye: Marcus Steinweg – Aşikârlık Dehşeti: Sahte Kesinlikler, çeviren: Erkal Ünal, İthaki Yayınları, felsefe, 176 sayfa, 2019