Mehdî – 16. Yüzyıldan Bir Aşk Hikâyesi (2010)

’16. Yüzyıldan Bir Aşk Hikâyesi’ olarak yayımlanan elimizdeki eser, Mehdî mahlasını kullanan Derviş Hasan’ın ‘Şîr-i Dilîr ve Mihr-i Münîr’ adlı hikâyesinden ve bu hikâyenin incelemesinden oluşuyor.

Birçok eser kaleme alan ve aynı zamanda Türkçe divanı da bulunan Mehdî, bu hikâyesini, 3. Murat’ın okuyup dinlemesi temennisiyle yazmış.

Bir aşk ve macera hikâyesi anlatan Mehdî, padişahın oğlu Şîr Dilîr ile bir sultanın kızı olan Mihr-i Münîr’in aşklarını hikâye ediyor.

Klasik hikâyelerde sıklıkla görülen cadılar, periler, şeytanlar, büyüler ve erkek kılığına giren kadınlar, bu aşk hikâyesinde de karşımıza çıkıyor.

Hikâyenin mutlu sonla bittiğini, söylemeye dahi gerek yok.

Metnin tıpkıbasımını sunan elimizdeki kitapta, Derviş Hasan’ın hayatı ve sanatına odaklanan bir yazı ile hikâyenin kapsamlı bir analizi de bulunuyor.

  • Künye: Mehdî – 16. Yüzyıldan Bir Aşk Hikâyesi, yayına hazırlayan: Müjgan Çakır ve Hanife Koncu, Kesit Yayınları, edebiyat, 288 sayfa

Hasan Baran – Hidayet Çağı (2006)

  • HİDAYET ÇAĞI, Hasan Baran, Gri Yayın, din, 316 sayfa

Hidayet Çağı ya da diğer adıyla ahir zaman, İslamiyet tarihinde Mehdi’nin vazifeli olduğu dönemin adı. Mehdi, Hz. Muhammed’in kendi ailesinden olup, ahir zamanda geleceğini müjdelediği ‘Mübarek Zat’a Allah’ın verdiği isim. Bu inanışa göre, Mehdi, hidayetin unutulduğu dönemde yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmuş iken, yeryüzünü yeniden hidayet ve adalet ile dolduracaktır. Devrin imamı olması hasebiyle Araplara ve Arap olmayan herkese hükmedecek, onun devrinde Hz. İsa Deccal’i öldürecektir. Baran çalışmasında, hidayet çağı inanışının ve inanışın baş aktörü Mehdi’nin izini sürüyor; onun Kuran, ayet ve hadisler gibi, İslamiyet’in başlıca kaynaklarındaki anlatımlarının izini sürüyor.