Tanzimat sonrası siyasal ve kültürel ortam, kadın hareketine de önemli bir sıçrama imkânı verdi.
Özellikle bugünlerde, Osmanlı’nın son döneminde kadın hareketinin durumuna dair yoğun bir ilgi gözleniyor.
İşte Ayşegül Utku Günaydın da, Osmanlı’nın sancılı modernleşme sürecini kadın yazarların yapıtları bağlamında derinlemesine inceliyor.
Halide Edib Adıvar’ın ‘Heyûlâ’ romanında yer alan “Kadınlık daima bir muamma!” cümlesinden adını alan kitap,
- Tanzimat sonrası reformlarla kadın hareketinin yükselişini,
- Bu dönemde yaşanan siyasal ve kültürel gelişmeleri,
- Kadın olarak yazmanın toplumsal, politik ve kültürel anlamlarını,
- Kadın kimliğini simgeleştirmede toplumsal cinsiyetin rolünü,
- Kadın üzerindeki baskı mekanizmalarını ve kadını yalnızlaştırma çabalarını,
- Ve modernleşme sürecinde zorlu aşamalardan geçen kadın kimliğinin oluşumunu detaylı bir bakışla tartışıyor.
Günaydın bunu yaparken de, Zafer Hanım, Fatma Aliye’, Selma Rıza Feraceli, Emine Semiye, Fatma Fahrünnisa, Güzide Sabri Aygün, Halide Edib Adıvar, Nezihe Muhiddin, Müfide Ferit Tek, Suat Derviş ve Halide Nusret Zorlutuna’ya ait toplam otuz romanını ele alıyor.
Kitap, modernleşmenin önemli simgelerinden biri olagelmiş, ayrıca derin bir toplumsal değişimin izlerini yansıtan kadınlık ve kadın kimliği üzerine sağlam bir çalışma.
- Künye: Ayşegül Utku Günaydın – Kadınlık Daima Bir Muamma: Osmanlı Kadın Yazarların Romanlarında Modernleşme, Metis Yayınları, inceleme, 240 sayfa

