Tarihte de bugün de, dini kurumların başında bulunan kişilerin ve bizzat bu kurumların kendilerinin faşist diktatörlüklere kol değnekliği yaptığını görüyoruz.
Bu ilişki çok açık ve nettir.
Biz yine de bunun daha eski bir örneğine, Papa XI. Pius’un İtalya diktatörü Mussolini’nin “başarı” merdivenlerini hızla çıktığı ve Avrupa’da faşizmin yükseldiği bir dönemdeki utanç verici konumuna bakalım.
David Kertzer’in bu incelemesi, XI. Pius’un Mussolini’yle imzaladığı ve İtalya ile Roma Katolik Kilisesi arasındaki savaşı sona erdiren Lateran Antlaşması’nı ve sonrasında yaşananları kapsamlı bir şekilde irdeliyor.
Lateran Antlaşması, Kilise ile devletin birbirinden ayrılmasına son vermiş, böylece Mussolini’nin faşist hükümetinin hareket alanı artmış ve Kilise bunu yaparak faşist iktidar ile istekli bir ortaklık gerçekleştirmişti.
Kertzer’in çalışması, diktatörlük ile din ve diktatörlük ile Kilise arasındaki ilişkinin bilinmeyenlerini ortaya koymasıyla, en önemlisi de günümüze ışık tutmasıyla çok önemli.
- Künye: David I. Kertzer – Papa ve Mussolini: XI. Pius’un Gizli Tarihi ve Avrupa’da Faşizmin Yükselişi, çeviren: Ahmet Arslan, Ayrıntı Yayınları, tarih, 560 sayfa, 2018

