Kate Jacobs – Örgü Kulübü (2009)

Kate Jacobs, ilk romanı ‘Örgü Kulübü’nde, bir grup kadının zor durumda birbirine destek oluşunu hikâye ediyor.

Bu kadınların buluşma mekânı, Manhattan’da bulunan “Walker ve Kızı” isimli yüncü dükkânıdır.

Buraya gelen kadınların ortak noktası da, son örgü projeleri üzerinde çalışmak ve hayata dair fikir alışverişinde bulunmaktır.

Her hafta bir araya gelen kadınların, zamanla aralarında gelişen güçlü bağ, dükkânın sahibi Georgia Walker ve kızı kadar, tüm kadınlar için kişisel sırlarını ve hayallerini paylaştıkları vazgeçilmez bir deneyime dönüşecektir.

Ama günün birinde Georgia Walker’ın başına gelen kötü bir olay, kulübe gelen kadınların samimiyetlerini sınavdan geçirecektir.

  • Künye: Kate Jacobs – Örgü Kulübü, çeviren: Serhat Ataman, Mikado Yayınları, roman, 371 sayfa

George Johnson – Bilim Tarihindeki En Güzel 10 Deney (2008)

New York Times gazetesinin bilim yazarı George Johnson, ‘Bilim Tarihindeki En Güzel 10 Deney’de, bilimin altın yıllarında yapılan ve dünyanın geleceğini şekillendiren en önemli deneyleri anlatıyor.

Johnson özellikle, bilimin geniş ekip ve ekipmanlar kullanmasından önce, tek başlarına ev tipi deneylerle bilimin önünü açan isimlere odaklanıyor.

Newton’ın gökkuşağı, Pavlov’un köpekleri, Galile’nin düşen vücutları, Michelson’un Morley deneyi ve Antoine-Laurent de Lavoisier’nin oksijenin bir element olduğunu kanıtlaması, kitapta anlatılan deneylerden birkaçı.

Johnson her bölümde, deneyin detaylarını ve bilim adamının hikâyesini de açıklıyor.

  • Künye: George Johnson – Bilim Tarihindeki En Güzel 10 Deney, çeviren: Serhat Ataman, Mikado Yayınları, bilim, 162 sayfa

Nora Ephron – Yaşlanıyor muyum Ne? (2008)

  • YAŞLANIYOR MUYUM NE?, Nora Ephron, çeviren: Serhat Ataman, Mikado Yayınları, kadın, 137 sayfa

yaslaniyor-muyum-ne

Nora Ephron ‘Yaşlanıyor muyum Ne?’si, kadınlık durumları üzerine denemeler barındırıyor. Başta yaşlılık, yaşlılığın getirdiği bedensel-ruhsal durumlar olmak üzere, kadın-erkek ilişkileri, ebeveynlik ve tek eşlilik, bu denemelerde karşımıza çıkan konulardan birkaçı. Ephron’un bu durumlara, hem bir edebiyatçının hem de bir kadının dünyasından bakması ise, kitabın en öne çıkan yanıdır denebilir. Temelde yaşlılık gibi sıkıntılı bir konuyu işleyen bu denemelerin, yazarın kendine has mizah anlayışıyla keyifli bir okuma olarak karşımıza çıkıyor. Ephron’un senarist olduğunu ve yazdığı on iki senaryodan üçünün Oscar ödüllü olduğunu da hatırlatalım.

Jerome Groopman – Doktorlar Nasıl Düşünür? (2007)

  • DOKTORLAR NASIL DÜŞÜNÜR?, Jerome Groopman, çeviren: Serhat Ataman, Mikado Yayınları, sağlık, 267 sayfa

doktorlar-nasil-dusunur

Jerome Groopman, yaklaşık otuz yıllık klinik deneyimi bulunan bir doktor. Groopman, modern tıbbın birçok gelişme kaydetmesine rağmen, hâlâ en önemli unsurun hastayla doktor arasındaki iletişim, kendisinin deyimiyle “sohbet” olduğunu söylüyor. Dolayısıyla yazarın bu kitabı da, bir doktorun bir hastayı tedavi ederken aklından neler geçebileceği konusuna odaklanıyor. Groopman’in çalışmasının asıl özgünlüğü, hastaların, doktorların doğru yolu bulabilmesi için, sorabilecekleri doğru soruları anlatması.