
Bir kulak burun boğaz uzmanı olan Dr. Yusuf İzzettin Bey, savaşın ilk günü olan 22 Aralık 1914’te, 10. Kolordu’nun sağlık subayı olarak katıldığı Sarıkamış Cephesi’nde esir düşer.
Bu kitap, İzzettin Bey’in esaret sürecinin başından özgürlüğüne kavuştuğu zamana kadar yaşadıklarını gün gün anlattığı defterlerini sunuyor.
Bu tanıklık, resmi tarihin pek oralı olmadığı gerçekleri açığa çıkarmasıyla ayrıca önemli diyebiliriz.
İzzettin Bey, daha savaşın ilk günü olan 22 Aralık’ta taarruza geçen askerin aç olduğunu, mevcut olmadığı bilindiği halde ihtiyat erzakının üçte birinin sarf edilmesi emrinin verildiğini, ikinci ve üçüncü günlerde de bu emrin aynen tekrar edildiğini anlatıyor.
İzzettin Bey ayrıca, Ocak ayının ilk haftasında Başköy’den başladıkları geri çekilme sırasında İhsan Paşa’nın nasıl esir düştüğünü, Enver Paşa’nın kıl payı esaretten kurtulduğunu, Kornes köyüne kadar çekilmişken bir gece Rusların köye baskın yapması sırasında resmen gafil avlanarak nasıl esir düştüğünü ayrıntılı şekilde anlatıyor.
Kahramanımız, devamında da, 27 Ocak 1915 gecesi başlayan esaretinin her aşamasından bize hiçbir yerde yayınlanamamış bilgiler veriyor.
Tren yolculuğu sırasındaki tüm istasyonlar ve durak yerlerinde yaşadıkları, ilk esir grubu olarak geldikleri Nargin Adası’nda gördükleri ve buradan sırası ile Sibirya boyunca sık sık değiştirilen esir kamplarında yaşadıklarını canlı bir şekilde anlatıyor.
Kahramanımız ayrıca, Çita Esir Kampı’nda bulunduğu sırada askeri hastanede doktorluk yaparken açtığı muayenehanede kulak burun boğaz uzmanı olarak çalışmasını, 23 Şubat 1921’de, yedi yıllık esaretten sonra memlekete dönmek için son esir kampı olan Vladivostok’tan 1500 esirle birlikte büyük bir sevinç ve heyecanla yola çıkarken, Midilli açıklarında bir Yunan torpidosu tarafında esir alınarak götürüldükleri Pire Limanı’na demir atışlarını, gemide geçen 4 ay açlık ve sefalet dolu ikinci esaret sırasında hiçbir uluslararası kuruluşun gereği gibi ilgilenmediğini ayrıntılı şekilde anlatıyor.
İzzettin Bey, Azinara Adası’nda sekiz aylık ikinci esaretinden sonra, nihayet 19 Haziran 1922 tarihinde ancak İstanbul’a gelebilecektir.
- Künye: Yusuf İzzettin Bey – Sibirya Esir Kamplarında Yedi Yıl: Sarıkamış’tan Vladivostok’a, hazırlayan: Bingür Sönmez, Tarihçi Kitabevi, anı, 288 sayfa