Terry Eagleton – Kutsal Terör (2025)

Terry Eagleton’ın bu kitabı, “terör” kavramını tarihsel, siyasal ve teolojik düzlemlerde sorgulayan felsefi bir inceleme. Eagleton, terörün yalnızca çağdaş politik şiddetin bir biçimi olmadığını, Batı düşüncesinin temelinde yer alan bir fikir olarak varlığını sürdürdüğünü savunuyor. Ona göre “kutsal terör” hem dini hem seküler dünyada, düzenin sınırlarını korumak için başvurulan bir güç biçimidir. Bu nedenle terör, yalnızca yıkıcı değil, aynı zamanda düzen kurucu bir işlev taşıyor. ‘Kutsal Terör’ (‘Holy Terror’), Aydınlanma’nın akıl idealiyle teolojinin mutlak hakikat iddiaları arasındaki gerilimi merkeze alarak, modernliğin kendi içindeki şiddet dinamiklerini açığa çıkarıyor.

Eagleton, terörün kökenini yalnızca siyasal ideolojilerde değil, estetik ve ahlaki duyarlılıklarda da arıyor. Shakespeare, Freud, Marx ve Derrida gibi düşünürlerle kurduğu diyalog, terörün bilinçdışı arzularla, anlamın yitim korkusuyla ve Tanrı’nın sessizliğiyle nasıl ilişkili olduğunu gösteriyor. “Kutsal” olanla “şiddet” arasındaki bu karmaşık bağ, hem dinin hem de seküler inanç sistemlerinin içindeki mutlaklık tutkusunu görünür kılıyor.

Yazar, günümüz dünyasında terör söyleminin siyaseti, medyayı ve ahlakı nasıl kuşattığını eleştiriyor. Liberal toplumların, güvenlik ve düzen adına uyguladıkları yapısal şiddetin de “kutsal terör”ün modern biçimi olduğunu ileri sürüyor. ‘Kutsal Terör’, şiddeti yalnızca ideolojik bir olgu olarak değil, insanın anlam ve bütünlük arayışındaki karanlık bir yansıma olarak ele alıyor. Eagleton, okuru hem dinin hem modernliğin içindeki mutlaklık arzularını sorgulamaya çağırıyor; kutsallığın terörle, inancın şiddetle nasıl iç içe geçtiğini düşündürüyor.

  • Künye: Terry Eagleton – Kutsal Terör, çeviren: Fırat Ender Koçyiğit, Antre Kitap, siyaset, 176 sayfa, 2025

Ferdinand Von Schirach – Terör (2022)

70.000 hayatı kurtarmak için 164 hayat feda edilebilir mi?

Ferdinand Von Schirach’ın bir tiyatro oyunu ile Charlie Hebdo saldırısı üzerine yaptığı bir konuşmadan oluşan eldeki kitap, bizi özgürlük ve uygarlık üzerine yakıcı sorular üzerine düşünmeye çağırıyor.

Bir terörist, pilotları, ele geçirdiği Lufthansa uçağını Münih’teki 70.000 seyirciyle dolu Allianz Arena’ya düşürmeye zorlar.

Hava Kuvvetleri savaş Pilotu Lars Koch, üstlerinden gelen emirleri hiçe sayarak uçağı vurur, içindeki tüm yolcular ölür, arenadakiler kurtulur.

Adam şimdi, mahkeme önünde cinayetten yargılanmaktadır.

Bu davadaki yargıçlar, seyircilerdir.

Suçluluğu ve masumiyeti yargılamak onlara düşer.

Schirach’ın ilk tiyatro oyunu ‘Terör’, okurları ve seyircileri jüri koltuğuna oturtuyor ve çeşitli sorular yöneltiyor.

Özgürlüğü mü yoksa güvenliği mi seçeceğiz?

Terör tehdidine rağmen insan onuru hâlâ dokunulmaz mıdır?

70.000 hayatı kurtarmak için 164 hayat feda edilebilir mi?

Hayat hayatla tartılabilir mi?

Ocak 2015’te Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan saldırı, özgürlük için ödenmesi gereken bedelleri en korkunç haliyle göstermişti.

Schirach’ın ‘Terör’de yer alan Charlie Hebdo üzerine konuşması, düşmanlar karşısında uygarlığa dair bir ifade özgürlüğü talebidir.

  • Künye: Ferdinand Von Schirach – Terör: Bir Tiyatro Oyunu ve Bir Konuşma, çeviren: Firuzan Gürbüz Gerhold, Alfa Yayınları, oyun, 120 sayfa, 2022