Nicolae Iorga’nın bu eseri, Bizans İmparatorluğu’nun 1453’te yıkılışından sonra kültürel, dini ve siyasi etkilerinin nasıl yaşamaya devam ettiğini inceliyor. ‘Bizans’tan Sonraki Bizanz’ (‘Byzance après Byzance’), Bizans’ın yalnızca bir devlet olarak sona ermediğini, aynı zamanda fikirleri, kurumları ve ruhuyla farklı coğrafyalarda varlığını sürdürdüğünü gösteriyor. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’ndaki idari gelenekler, Ortodoks kilisesinin örgütlenmesi ve Balkan toplumlarının kimlikleri bu mirasın güçlü biçimde hissedildiği alanlar olarak öne çıkıyor.
Iorga, Bizans’ın mirasının üç ana eksen üzerinden aktarıldığını anlatıyor: Birincisi, Osmanlıların merkeziyetçi devlet düzeninde Bizans bürokratik mirasının etkisi; ikincisi, Ortodoks kilisesi aracılığıyla dini otoritenin ve ritüellerin devamı; üçüncüsü ise Balkanlar’daki edebiyat, hukuk ve kültürel geleneklerde Bizans unsurlarının sürekliliği. Bu bağlamda Bizans, siyasi varlığı sona erse de, bir “medeniyet biçimi” olarak yaşamaya devam ediyor.
Kitap ayrıca Bizans’ın Batı dünyasıyla ilişkilerini de ele alıyor. Rönesans döneminde antik Yunan metinlerinin Bizans aracılığıyla Batı’ya taşınması, Avrupa kültürünün gelişiminde Bizans’ın oynadığı rolü vurguluyor. Iorga’ya göre Bizans, hem Doğu’da hem Batı’da köprü işlevi gören bir kültürel hafıza taşıyor.
Sonuçta ‘Bizans’tan Sonraki Bizans’, Bizans’ın ölümünden sonra bile yaşamaya devam eden bir “ikinci hayatı” olduğunu ortaya koyuyor. Bu miras, Osmanlı’dan Balkanlara, Rusya’dan Avrupa’ya kadar geniş bir dünyayı etkiliyor ve modern çağın kültürel temellerinde güçlü bir iz bırakıyor.
- Künye: Nicolas Iorga – Bizans’tan Sonraki Bizans, çeviren: Ümit Eser, Gordium Yayıncılık, tarih, 2025



