Yasin Durak – Emeğin Tevekkülü (2018)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Nisan tarihli AKP grup toplantısında şöyle demişti:

“Sanayicilere sesleniyorum. Bir tane fabrikada grev söz konusu mu? Böyle bir şeyde anında müdahalemizi yapıyoruz. Ve OHAL anında bir çözüm kaynağı oluyor.”

Yasin Durak’ın, şimdi ikinci baskısı yapılan ‘Emeğin Tevekkülü’ de, Konya’daki çalışma ilişkilerindeki “dindar-muhafazakâr” görünüm üzerinden, Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik-politik seyrinde, eşitsizliği pekiştiren uygulamaların büyük ölçüde neo-liberal İslamcı iktidar bloğu eliyle yürütüldüğünü gözler önüne seriyor.

Her şey bir yana, sadece 2000’li yıllar dahi, dindar-muhafazakârlığın neo-liberal kapitalizme bağlılık yemini ettiğinin ispatı olarak karşımızda duruyor.

Neoliberalist kapitalist vahşet, sınır tanımıyor.

Fakat her seferinde, bu vahşetten çıkar sağlayanlar, var olan eşitsizliği bin bir türlü oyunla örtbas ediyor.

İşte Türkiye’de bu oyunların en öne çıkanlarından biri de, din faktörüdür.

Bu kitaba katılan görüşmecilerden biri şöyle diyor:

“Hepsi Allah’tandır… işvereni zenginlikle sınıyor işte. Onun sınavı o, benim sınavım bu, fakirlik…”

Durak’ın önemli çalışması, dindarlığın, işçilerin ve patronların üretim sürecine bakışlarını ve karşılıklı konumlanmalarını nasıl etkilediğini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor ve dinsel sosyalleşmenin, emek sürecinde tahakküm ilişkilerine ve politik hegemonyaya nasıl elverişli bir zemin oluşturduğunu gözler önüne seriyor.

Durak’ın değerlendirmeleri, Konya Organize Sanayi Sitesi’ndeki işçi-işveren ilişkileri üzerine yaptığı sağlam bir araştırmaya dayanıyor.

  • Künye: Yasin Durak – Emeğin Tevekkülü: Konya’da İşçi-İşveren İlişkileri ve Dindarlık, İletişim Yayınları, sosyoloji, 144 sayfa, 2018

Kolektif – “Yeni Türkiye”ye Varan Yol (2018)

İlk baskısı 2014’te İngilizce yapılan bu kitap, 2002 yılında iktidara gelen AKP’nin iktisadi ve siyasi alanda hegemonya kurma sürecini kapsamlı bir şekilde irdeleyen makaleleri bir araya getiriyor.

Kitapta,

  • 1980 sonrası Türkiye’de otoriterizmin değişen biçimleri,
  • Neoliberal dönemde Türkiye’de devlet ve sermaye,
  • Yine bu dönemde Türk milliyetçilikleri arasında süren hegemonya mücadelesi,
  • AKP’nin Kürt politikası,
  • AKP iktidarında kent rantı ve kentlerin yıkımı,
  • Örgütlü işçi hareketinin sindirilmesi,
  • İslami burjuvazinin yükselişi,
  • AKP iktidarının aile, cinsellik ve toplumsal cinsiyete yansımaları,
  • Ve İslamcı hareket ile Kürt hareketi arasındaki ilişki gibi önemli konular irdeleniyor.

AKP’yi ele alan kitaplardaki temel sorunlardan biri, konuya daha çok devlet elitleri bağlamında yaklaşan, devlet merkezci bakışlarıdır diyebiliriz.

Bu kitabın en özgün katkısı ise, kapitalizmin dinamikleri, sınıfsal ve sosyo-politik güç ilişkileri ve devletin kurumsal mimarisini AKP incelemesine dâhil etmesi, başka bir deyişle AKP’nin elde ettiği politik gücü ve başarıyı neoliberal hegemonyanın inşası çerçevesinde ele alması.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, kitap ilk olarak 2014’te, İngilizce olarak yayınlandı.

Şunu da özellikle belirtmeliyiz: Bu kitapta makaleleri bulunan isimlerin önemli bir bölümü, son zamanlarda peş peşe çıkarılan KHK’larla işlerinden atıldı.

Kitaba katkıda bulunan yazarlar şöyle: İsmet Akça, İrfan Aktan, U. Uraz Aydın, Ahmet Bekmen, Mehmet Sinan Birdal, Erbatur Çavuşoğlu, A. Ekber Doğan, M. Görkem Doğan, Yasin Durak, F. Serkan Öngel, Barış Alp Özden, Ece Öztan, Güven Gürkan Öztan, Julia Strutz ve Erdem Yörük.

  • Künye: Kolektif – “Yeni Türkiye”ye Varan Yol: Neoliberal Hegemonyanın İnşası, editör: İsmet Akça, Ahmet Bekmen ve Barış Alp Özden, çeviren: Kemal Deniz, İletişim Yayınları, siyaset, 376 sayfa