Andrey Gromıko – Anılarım (2008)

Andrey Gromıko, Soyvetler Birliği’nin en önemli isimlerinden biri.

Henüz 34 yaşındayken SSCB’nin ABD Büyükelçisi olan Gromıko, aynı zamanda ülkesinin en uzun süre görev yapan Dışişleri Bakanı unvanına da sahip.

Fakat Gromıko’yu ayrıca önemli kılan husus da, 1985 yılında SBKP Politbüro’da Mihail Gorbaçov’u genel sekreterliğe öneren ve seçilmesini sağlayan isim olması.

İşte bu önemli aktörün emekliliğindeyken kaleme aldığı anıları, büyük dönüşümlerin yaşandığı bir döneme dair zengin ayrıntılar barındırmalarıyla öne çıkıyor.

Gromıko’nun ilk olarak 1988 yılında yayımlanan anıları, SSCB’nin güçlü olduğu dönemlerden Soğuk Savaş’a ve Sovyetlerin çöküşüne uzanan sürece ışık tutmasıyla önemli.

  • Künye: Andrey Gromıko – Anılarım, çeviren: Merve Arkan, Yazılama Yayınları, anı, 439 sayfa

Andrey Vladimiroviç Anikin – Marx Öncesi Siyasal İktisat (2008)

Sovyet İktisatçı Andrey Vladimiroviç Anikin’in, siyasal iktisat hakkında uzmanlık bilgisine sahip olmayan genel okura hitap eden çalışması ‘Marx Öncesi Siyasal İktisat’, köleci toplumun siyasal iktisadından 19. yüzyıl ortalarının siyasal iktisadına giden yolu anlatıyor.

Anikin’in çalışması, 1975 yılında yayınlandığından bu yana, bu alandaki en önemli eserlerden biri sayılıyor.

Bunun başlıca nedenlerinden biri de, yazarın kolay anlaşılabilir, popüler bir dil kullanması.

Bunun dışında, siyasal iktisadın tüm devrelerinin, ilk zamanlarından başlayarak derli toplu bir şekilde sunulması, kitabı nitelikli kılan başlıca etkenlerden.

  • Künye: Andrey Vladimiroviç Anikin – Marx Öncesi Siyasal İktisat, çeviren: Aydemir Güler, Yazılama Yayınları, siyaset, 418 sayfa

Osman Çutsay – “Şerefsiz Osmanlı”ya Dönüş (2008)

‘Şerefsiz Osmanlı’ya Dönüş’, gazeteci Osman Çutsay’ın daha önce Cumhuriyet Hafta’da yayınlanmış Türkiye yazılarını bir araya getiriyor.

Yazılar, gözlemlerin yanı sıra, yaşanan sorunlara dair somut öneriler demeti sunmalarıyla da dikkat çekiyor.

Önemli sorunlarla boğuşan Türkiye’nin hangi yollara itildiğini değerlendiren Çutsay’a göre, ülkenin bu sıkıntılarından kurtulmasının biricik yolunun sosyalizm olduğunu düşünüyor.

“Şerefsiz Osmanlı”, emperyalistler tarafından Osmanlı’ya son döneminde yakıştırılan adlardan biriydi.

Çutsay, bu yakıştırmadan yola çıkarak, ülkedeki sosyalist hareketin emperyalist kuşatmaya nasıl direnebileceğine odaklanıyor.

  • Künye: Osman Çutsay – “Şerefsiz Osmanlı”ya Dönüş, Yazılama Yayınları, siyaset, 255 sayfa

Kolektif – Hazır mısın Everest? (2008)

2006 yılının Nisan-Haziran ayları arasında, Türkiye’den bir takım, dünyanın en yüksek dağı Everest’e bir tırmanış etkinliği düzenlemiş ve takımın on kişilik tırmanış ekibinin tümü, 15 ve 24 Mayıs 2006 tarihlerinde zirveye ulaşmıştı.

Bu tırmanışın, Everest’e Türkiye’den ilk kez ülke adı ile anılacak bir takımın zirveye çıkması ve Türkiye’den dünyanın en yüksek zirvesine ilk kadın tırmanışının bu takımdaki dört kadın dağcı ile gerçekleştirilmiş olması gibi, iki önemli başarısı oldu.

İşte bu kitap, bu sıra dışı tırmanışı gerçekleştiren takımdaki üyelerin tanıklıklarını ve deneyimlerini bir araya getiriyor.

Zirve öncesi hazırlıklar, zirveye doğru yol alış süreci ve nihayetinde zirveye ulaşmaya dair ayrıntılar, kitabın içeriği.

  • Künye: Kolektif – Hazır mısın Everest?, Yazılama Yayınları, belgesel, 194 sayfa

Özgür Şen – Türkiye’de Laiklik ve Sol (2014)

  • TÜRKİYE’DE LAİKLİK VE SOL, Özgür Şen, Yazılama Yayınları, siyaset, 177 sayfa

Özgür Şen, son zamanlarda din olgusunun artarak siyaset alanına sirayet edişinin sakıncaları karşısında, Marksizmin dine yaklaşımından başlayarak, solun din/laiklik karşısındaki konumunu sorguluyor. Siyasi ortamın aşırı dinselleştiğini belirten Şen, bunu aşmanın Aydınlanmayla kazanılan siyasi alanın teolojiden arındırılması anlayışını ısrarla savunmaktan geçtiğini ifade ediyor. Şen, Aydınlanma ile birlikte laikliğin ortaya çıkışını, Cumhuriyet’in laiklikle ilişkisini, Türkiye sağının dini bir siyasi enstrüman olarak kullanmasını ve “sol ilahiyat”la temsil olunan solu dinselleştirme girişimlerini irdeliyor.

Ulvi İçil ve Esra Karaköse (haz.) – La Colmenita, Küçük Arı Kovanı (2008)

  • LA COLMENITA, KÜÇÜK ARI KOVANI, hazırlayan ve çeviren: Ulvi İçil ve Esra Karaköse, Yazılama Yayınları, oyun, 155 sayfa

‘Küçük Arı Kovanı’, uluslararası üne sahip Küba Çocuk Tiyatrosu Kumpanyası’nın bir müzikal oyunu. Bu kumpanyanın en önemli özelliği, engelli ve sağlık sorunları yaşayan çocukların da oyuna dâhil edilmesi. Örneğin bu oyundaki çocuklardan bazıları tekerlekli sandalyede yeteneklerini sergilerken, down sendromlu çocuklar, oyununun finalindeki dansı gerçekleştiriyor. Turnelerle Küba dışına çıkan, fakat en çok da kendi ülkelerindeki turnelerle Küba’nın her yerine ulaşan bu tiyatro topluluğunun oynadığı oyunların en karakteristik özelliği de, sevgi, kardeşlik, paylaşım gibi pozitif duyguları öne çıkarmaları.

 

Edisyon – SSCB Çözülüşe Giderken Anayasa, Program, Tüzük (2008)

  • SSCB ÇÖZÜLÜŞE GİDERKEN ANAYASA, PROGRAM, TÜZÜK, çeviren: Gamze Erbil, Efe Oğur, Neslişah Başaran ve H. Murat Yurttaş, Yazılama Yayınları, siyaset, 175 sayfa

Bu kitapta yer alan üç temel belge, Sovyet sosyalizminin siyasal çerçevesinin düzenlenmesinde önemli bir işlev üstlendi. Bu belgelerin bir diğer özelliği de, Sovyetler Birliği’nin tarihinin anlaşılması açısından temel başvuru kaynakları olmaları. Belgelerden ilki 1977 SSCB Anayasası, ikincisi SBKP’nin üçüncü programının 1986 yılındaki versiyonu, üçüncü ve son belge ise, SBKP’nin 1961 tarihli tüzüğü. Kitapta yer alan bu belgeler, sosyalizmin inşasını tamamlayıp komünist aşamaya geçiş iddialarının resmiyet kazandığını göstermeleriyle ilgiye değer.

 

Tevfik Çavdar – Türkiye’nin Yüzyılına Romanın Tanıklığı (2008)

  • TÜRKİYE’NİN YÜZYILINA ROMANIN TANIKLIĞI, Tevfik Çavdar, Yazılama Yayınları, inceleme, 189 sayfa

Tevfik Çavdar ‘Türkiye’nin Yüzyılına Romanın Tanıklığı’nda, Cumhuriyet tarihini romanlar üzerinden okuyor. Çavdar bunu da, Türkiye’nin son yüzyılına bir tarih araştırması titizliğiyle eğilen romanlarda yansıtılanları analiz ederek yapıyor. Fethi Naci’nin “Cumhuriyet’in gerçek tarihi, biliyorsunuz, şimdilik ancak romanlarda okunabilir,” yargısından hareketle çalışmasını gerçekleştiren Çavdar, Cumhuriyet’in seksen yılı aşan tarihinin üstünün çeşitli kısıtlamalar, susmalar ve yasaklarla örtüldüğünü, dolayısıyla da Naci’nin bu yorumunun ihmal edilemeyecek bir doğruluk payına sahip olduğunu söylüyor. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Kemal Tahir, Nâzım Hikmet, Reşat Nuri Güntekin, Sabahattin Ali, Attila İlhan ve Oya Baydar da, Çavdar’ın tezini işlerken yararlandığı kaynaklardan birkaçı.

V. Litov – Stalin ve Hruşçov Hakkında (2008)

  • STALİN VE HRUŞÇOV HAKKINDA, V. Litov, çeviren: Candan Badem, Yazılama Yayınları, siyaset, 103 sayfa

‘Stalin ve Hruşçov Hakkında’, Stalin döneminde Tarım Bakanlığı, Hruşçov döneminde de Köy İşleri Bakanlığı ve daha sonraları da büyükelçilik görevleri üstlenmiş İvan Aleksandroviç Benediktov ile yapılan bir söyleşiden oluşuyor. Benediktov’un kariyeri düşünüldüğünde, bu söyleşi en çok Sovyetlerin önde gelen siyasî ve iktisadi aktörlerinin çalışma yöntemlerini ve tarzlarını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyuyor diyebiliriz. Kitap, resmi yaklaşımlara ters düştüğü için zamanında sansüre uğrayıp yayınlanmamıştı. Benediktov, Stalin ve Hruşçov’un düşüncelerini, eylemlerini ve siyasal kalitelerini keskin bir üslupla karşılaştırıyor.

Gürkan Emre Gürcanlı – Bir Cinayetin Öyküsü (2014)

  • HERKESİN İŞLENECEĞİNİ BİLDİĞİ BİR CİNAYETİN ÖYKÜSÜ, Gürkan Emre Gürcanlı, Yazılama Yayınları, siyaset, 317 sayfa

Gürkan Emre Gürcanlı, işçi sağlığı ve işçi güvenliğini sınıfsal bir bakış açısından analiz ediyor. Kapitalizmin ortaya çıkışından bugüne işçi sağlığı ve iş güvenliğinin tarihçesini ortaya koyan Gürcanlı, devamında da kaza kavramıyla hesaplaşıyor; idealist felsefe ile metafizik düşüncelerin ideoloji üretimindeki rollerini ve “kaza”, “talihsizlik” ve “kaçınılmazlık” kavramlarının burjuva ideolojisi tarafından nasıl sürekli üretildiğini sorguluyor. Gürcanlı ayrıca, kapitalist yapının maliyetleri düşürmek adına, işçi sağlığı ve iş güvenliğinde belli bir aşamanın üstüne çıkmaya izin vermeyeceği tezini de tartışmaya açıyor.