Kolektif – Deprem Sonrası Antakya (2025)

‘Deprem Sonrası Antakya: Tanıklıklar, Miras ve Gelecek’, 6 ve 20 Şubat 2023’te Antakya ve çevresini derinden etkileyen depremlerin ardından, şehrin yaşadığı travmayı ve yeniden doğuşunu belgeleyen kapsamlı bir çalışma olarak sunuluyor.

Bu derleme, sadece yıkımın acısını değil, aynı zamanda şehrin yeniden ayağa kalkma çabasını ve geleceğe dair umudunu da yansıtıyor. “Korku: Tanıklıklar”, “Endişe: Deprem, Antakya, Toplum” ve “Umut: Antakyalılık, Tarih ve Miras” başlıkları altında toplanan 32 farklı yazı, Antakya’nın bu zorlu süreçteki çok yönlü deneyimini gözler önüne seriyor.

Çalışma, farklı disiplinlerden yazarların kaleminden çıkan tanıklıklar, makaleler, röportajlar ve araştırmalar aracılığıyla, şehrin sadece fiziksel yıkımını değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dokusundaki derin yaraları da inceliyor.

Antakya’nın sakinlerinin yaşadığı korku, endişe ve umut gibi duygusal dalgalanmalar, bu yazıların temelini oluşturuyor. Ancak bu çalışma, sadece bir felaket anlatısı olmanın ötesine geçiyor. Antakya’nın yeniden inşası, sakinlerinin geri dönüşü, yeni dayanışma ağlarının kurulması ve kültürel mirasın korunması gibi konular, şehrin geleceğine dair umut verici bir vizyon sunuyor.

2021 yılında Antakya ve çevresindeki Ortodoks toplumunu anlamak ve anlatmak amacıyla kurulan Nehna platformu, deprem felaketinin ardından odağını Antakya’nın tüm bileşenlerine kaydırarak, şehrin tanıklıklarını, kayıplarının hatırasını ve yeniden inşa fikirlerini bir araya getiriyor.

Bu kitap, depremin ikinci yıldönümünde, Antakyalıların karşılaştıkları zorluklara karşı gösterdikleri direnci onurlandırmayı amaçlıyor. Geçmişte olduğu gibi bugün de Antakya halkının sergilediği dayanışma ve umut, bu eserin temelini oluşturuyor.

Nehna platformu tarafından hazırlanan bu derleme, Antakya’nın yaşadığı travmanın ardından yeniden doğuşunun bir simgesi olarak görülüyor. Bu eser, Antakya’nın sadece geçmişini değil, aynı zamanda geleceğini de aydınlatmayı hedefliyor.

  • Künye: Kolektif – Deprem Sonrası Antakya: Tanıklıklar, Miras ve Gelecek, derleyen: José Rafael Medeiros Coelho, Anna Maria Beylunioğlu, İstos Yayın, inceleme, 448 sayfa, 2025

Levent Duman, Şule Can – “Keşke Kalsaydı” (2024)

‘“Keşke Kalsaydı” – Yerel Tanıkların Gözünden Bir Antakya Tarihi’, Fransız mandası altındaki İskenderun Sancağı’ndan Hatay’a uzanan dönüşümün tarihini, yereldeki farklı toplulukların gözünden anlatmayı ve bu dönemin sosyal, kültürel, politik ve ekonomik hayatının hatırlanma biçimlerini incelemeyi hedefleyen bir sözlü tarih çalışması.

Resmi tarih perspektifiyle veya geleneksel yazılı tarih arşivi yöntemleriyle bir inceleme yapmanın ötesinde, yerelde sözlü tarih yöntemleriyle toplulukların tarihini, gündelik yaşam belleğini ve siyasi tarihte yer alan eşiklerin yerel yansımalarını aktarıyor.

Her kitabın bir hikâyesi ya da hikâyeleri vardır.

Bu kitap hikâyesi bol olanlardan, hüznü de sevinci de bol hikâyeler.

Okuyacağınız sayfalarda aktarılanlar, ilk olarak 2011 yılında başlayıp 2017 yılına kadar çeşitli aralıklarla gerçekleştirilen görüşmelerde kayıt altına alındı.

Kitaptan bir alıntı:

“Kimi zaman kocaman bir çınarın gölgelediği bir köy kahvesinde, kimi zaman bir kilise avlusunda, kimi zaman onlarca kişinin meraklı gözetiminde, kimi zamansa yalnızlığın, yoksulluğun yankılandığı bir evin loş odasında gerçekleştirildi bu görüşmeler. Yargılamadan, yadırgamadan sorular soruldu, bazen ses-görüntü, bazen ses kaydı alındı, kimi zaman da sadece notlar alındı görüşülen kişilerin isteklerine uyarak. Onların araştırmacılara emanet ettikleri, anlattıkları titizlikle yazıya aktarıldı, defalarca okundu, yorumlandı, anlamlı bir bütün olacak şekilde biraraya getirildi… Bu satırların size ulaşması gerekiyordu çünkü, sadece bu satırları bize aktaran kişilerin birçoğu değil, aynı zamanda bize aktardıkları mekânların çoğu da son depremde yerle yeksan oldu. Gidenlerin ardından onların anlattığı Antakya’yı aktarmak ve onların sözleriyle Antakya yerel tarihini anlamak bu büyük deprem felaketi sonrası bizler için ayrı bir anlam taşımakta.”

  • Künye: Levent Duman, Şule Can – “Keşke Kalsaydı”: Yerel Tanıkların Gözünden Bir Antakya Tarihi, İstos Yayın, tarih, 288 sayfa, 2024

Pierre Belon – Pierre Belon Seyahatnamesi (2020)

1517 doğumlu Pierre Belon, coğrafya, zooloji ve botaniğe büyük ilgi duyuyordu.

Kendisi ünlü bitkibilimci Valerius Cordus’un yanında da eğitim görmüştü.

Belon’u bizim açımızdan ayrıca önemli kılan husus ise, zamanında yolunun bu topraklara düşmüş olması.

Belon, Fransa Kralı II. Henri’nin diplomatı olan Gabriel d’Aramon’un maiyetindeki bir grup bilim insanıyla birlikte 1547’de Osmanlı İstanbul’unu ziyaret etmişti.

İşte bu kitap, Belon’un İstanbul’un yanı sıra Antakya, Adana, Konya, Afyon, Kütahya ve Bursa’yı da kapsayan gezilerinin izlenimlerinden oluşuyor.

Bu seyahatname, Osmanlı’nın gündelik hayatı, önemli yerleri, kültürü ve müziği gibi konuları ele alan, türünün tipik bir örneği olsa da, Belon’un uzmanlığından kaynaklı olarak Türkiye coğrafyasıyla ilgili çok önemli bilgiler barındırmasıyla özgün bir yerde duruyor.

Belon’un kişisel gözlemlerine Türkiye coğrafyasına has yüzlerce bitki eşlik ediyor.

  • Künye: Pierre Belon – Pierre Belon Seyahatnamesi: İstanbul ve Anadolu Gözlemleri (1546-1549): Antakya, Adana, Konya, Afyon, Kütahya, Bursa, çeviren: Hazal Yalın, Kitap Yayınevi, seyahatname, 231 sayfa, 2020

Mehmet Ateş – Keşf-i Antakya (2015)

Antakya, Türkiye’de ender kalmış, çok kültürlü bir kimliğe sahip kentlerimizden.

Mehmet Ateş bizi, bu sıra dışı kenti adım adım gezmeye davet ediyor.

Şehrin farklı din ve inançlarını, Kudüs’ten sonra inşa edilen ilk kilisesini, Antakya’nın kuruluşuyla yaşıt sinagogunu, özgün evlerini, zengin mutfağını ve Fransızca, Arapça bilen dedelerini görmek isteyenlere.

  • Künye: Mehmet Ateş – Keşf-i Antakya, Kanguru Yayınları

Kolektif – Arapdilli Doğu Ortodoksları (2018)

Antakya’nın Arapdilli Doğu Ortodoksları, şu ana kadar akıl almaz bir şekilde uluslararası bilim camiasında ciddi çalışmalara konu olamadı.

Oysa bu kadim topluluk, Bizans, Osmanlı, Suriye ve Türkiye kültürlerine önemli katkılarda bulundu.

Farklı alanlardan gelen uzmanların katkıda bulunduğu bu çalışma ise, topluluk hakkında yapılan bilimsel incelemelerin önünü açmaya aday.

Kitapta,

  • Arapdilli Doğu Ortodoksların kimliklerinin tarihsel oluşumu,
  • Bu topluluğun kimliğinin oluşumunda Kemalizm ve Baasçılık gibi iki modern siyasi hareketin etkileri,
  • Topluluk mensuplarının, topluluğun tarihsel vatanı olan Antakya’daki güncel durumu,
  • Topluluğun İstanbul’da bulunan mensuplarının aidiyet biçimleri ve onların İstanbul Rum toplumuna sancılı entegrasyon süreci,
  • Ve bu topluluğun yaşadığı Tokaçlı köyündeki maddi kültür, mutfak pratikleri ve aidiyet duyguları gibi ilgi çekici konular ele alınıyor.

Topluluk mensuplarıyla yapılmış birebir görüşmelere dayanmasıyla da dikkat çeken çalışmaya katkıda bulunan yazarlar ise şöyle: Haris Theodorelis-Rigas, Özgür Kaymak, Anna Maria Beylunioğlu, Polina Gioltzoglou, Şule Can ve Zerrin Arslan.

  • Künye: Kolektif – Üç Milliyetçiliğin Gölgesinde Kadim Bir Cemaat: Arapdilli Doğu Ortodoksları, derleyen: Haris Theodorelis-Rigas, İstos Yayın, inceleme, 160 sayfa, 2018