Ayşe Parla – Kırılgan Umut (2023)

‘Kırılgan Umut’, Bulgaristanlı göçmenlerin beklenti ile belirsizlik, ayrıcalık vehmi ile reddediliş arasında durmadan mekik dokuyuşlarının izini sürüyor.

Kitap bu yönüyle günümüz Türkiyesi’nde göçmenliğin radde ve sınırlarını, aidiyet duygusunun çerçevesini keşfe çıkmasıyla çok önemli.

Türkiye, sonuncusu 1989’daki Büyük Göç olmak üzere, kuruluşundan beri Balkanlar’dan “anayurda” gelmiş yüz binlerce göçmene de, bu göçler üzerine yazılmış kitaplara da aşina.

Ancak zorunlu göçlerin, mübadelelerin aksine, ’90’lardan itibaren Türkiye bireysel “soydaş” göçlerine de sahne olmaya başladı.

Bu yeni “soydaş”lar, öncekilerden çok farklı hukuki ve sosyal koşullarla ülke değiştirdiler; toplu göçün sağladığı imkânlardan faydalanamadılar ve hemen tüm göçmenler gibi, güvencesiz çalışma koşulları ve kayıt dışı ekonominin yarattığı sömürüye maruz kaldılar.

Onların dirayetini artıran bir ayrıcalıkları vardı: Başka ülkelerden gelen, değişik etnik kökenlere sahip göçmenlerin aksine, Türk hukuk sisteminin onlara Türklük üstünden tanıdığı bir hakka, vatandaşlık alma umuduna sahip olmaları.

Bu, günlük hayat içinde tekrar tekrar kanıtlamaları gereken Türk ve Müslüman kimliklerini öne çıkardıkları, pratikte diğer göçmenlerin çektiği birçok sıkıntıyı paylaştıkları ama yine de kendilerini onlardan farklı gördükleri bir süreç yarattı.

Ayşe Parla, ‘Kırılgan Umut’ta tam da bu süreci mercek altına alıyor.

Doğu Bloku’nun çöküşünden sonra, ekonomik sebeplerle Türkiye’ye göç etmeyi seçen Bulgaristanlı göçmenlerin deneyimlerini yansıtan Parla, onların makbullük hiyerarşisi içindeki yerine bakıyor ve devletin bu hiyerarşiyi var eden kriterlerine dikkatimizi çekiyor.

Umudun ve güvencesizliğin ontolojisine eğilirken göçmenlerin kendi sesine, sözüne yer veren ‘Kırılgan Umut’, hem farklı göçmenlik kategorileri hem de aidiyet hissi üstüne düşünmek için yeni bir zemin, incelikli bir bakış açısı sunuyor.

  • Künye: Ayşe Parla – Kırılgan Umut: Türkiye’de Göç ve Aidiyetin Sınırları, çeviren: Yunus Çetin, İletişim Yayınları, inceleme, 312 sayfa, 2023

Kolektif – Türkiye’de Balkanlar (2023)

Balkanlar, Türkiye toplumunun sosyo-kültürel ve siyasi yapısı açısından çok kritik öneme sahip.

Bu çok yönlü derlemede, Türkiye’deki Balkan etkisi ve varlığı enine boyuna ele alınıyor:

  • “Muhacir” sözcüğüyle neredeyse özdeşleşmiş Balkan muhacirleri ve göç politikası…
  • Bu uzun göç tarihinin hafızadaki izleri ve nostaljisi…
  • Kadınların evlilik tecrübesiyle kesişen, çocukları yalnızlığa iten kendine mahsus göç hikayeleri…
  • Ticari ilişkiler…
  • Türkiye’deki Balkanlı dernekleri…
  • Rumelili-Anadolulu gerilimi…
  • Türkiye’nin Balkanlar politikası…
  • Müzik…
  • Gastronomi…

Balkan coğrafyası ve halklarıyla ilgili geniş bilgi içeren bir kaynağa kitaptaki karekodla erişme imkânı veren ‘Türkiye’de Balkanlar’, bize Türkiye’nin başka bir çehresini gösteriyor, Türkiye’yi anlamanın başka bir anahtarını veriyor.

Ulaş Sunata’nın hazırladığı derlemede ayrıca Selda Adiloğlu, Sinem Arslan, Nurcan Özgür Baklacıoğlu, Dimitar Bechev, Tanıl Bora, Ahmet Ceylan, Dionysis Goularas, Gökçe Bayındır Goularas, Özlem Hocaoğlu, Leman İncedere, Ayşe Parla, Bayram Şen, Feryal Tansuğ ve Ersin Uğurkan’ın katkıları yer alıyor.

Kitaptan bir alıntı:

“Balkanlar’ın… Türkiye toplumunun sosyo-kültürel ve siyasi yapısı açısından kendi coğrafyasından sonra belki de en kritik öneme sahip bölge olduğu açıktır. Balkanlar tarih boyu en çok beşerî, sosyal, kültürel irtibat içinde olunan coğrafyadır. Yoğun göç dalgalarıyla bir asırdan uzun zamana yayılmış insan hareketlilikleri bu ilişkinin temelini oluşturur.”

  • Künye: Kolektif – Türkiye’de Balkanlar, derleyen: Ulaş Sunata, İletişim Yayınları, inceleme, 304 sayfa, 2023